200. Yaşında Verdi’ye Saygı Gecesi

Operanın pek çok klasikleşen eserinin yaratıcısı İtalyan besteci Giuseppe Verdi, doğumunun 200. yılı anısına Karşıyaka Belediye Opera ve Tiyatro Sahnesi’nde düzenlenen konserle anıldı.

Dünya sahnelerinin hemen hemen tümünde gerçekleştirilen Verdi etkinlikleri kapsamında gerçekleştirilen 1. Verdi Gecesi’nde sanatçının besteleri yorumlandı. Ülkemizde alanında gösterdiği başarılar ile adını duyuran opera sanatçıları soprano Birgül Su Ariç, mezzosoprano Aylin Ateş, tenor Aydın Uştuk, bariton Serkan Kocadere, bas Tuncay Kurtoğlu ile piyanist Aylin Özuğur, Verdi’nin eserlerini yorumladı. İki bölümden oluşan konserde bestecinin aryaları, düetleri seslendirildi. Önemli bestecilere saygı geceleri düzenlemeyi sürdüren Karşıyaka Belediyesi Opera ve Tiyatro Sahnesi, usta sanatçının eserlerini bir geceye sığdıramadı. Verdi Gecesi 2 konseri 2 Mayıs 2013 Perşembe günü saat 20.00’de gerçekleştirilecek.

GİUSEPPE VERDİ:

10 Ekim 1813’de İtalya’da dünyaya geldi. Ailesinin desteği ile küçük yaşta müziğe başlayan Verdi, özel dersler aldı. 1838 yılında ilk bestesini yaptı. Orkestra şefliği yaptı. İki çocuğu ve eşini kaybettikten sonra sıkıntılar yaşayan Verdi 1841 yılında Nabucco operasını besteledi. Bu eserin başarısından sonra yenileri peş peşe gelmeye başladı. Sanatçı gerçekçilik akımının öncülerinden oldu. Kahire’deki İtalyan Opera binası açılışı için bestelediği Aida çok beğenildi. Verdi, eserleriyle tiyatroyu geniş halk kitlelerine tanıtmış bir sanatçıydı. Bu başarısının arkasında tiyatronun olanaklarını çok iyi bilmesi ve onun gereksinimlerini karşılayacak tarzda eserler vermesi yatar. Operalarına konu bulmada çok titiz davranmış ve halkın hoşlanacağı türden güncel konuları ele almıştır. La Travaita operasında ilk defa toplum psikolojisiyle ilgili güncel bir konuyu işleyerek opera tarihçilerine göre o güne kadar kimsenin cesaret edemediği bir uygulamanın öncüsü oldu.

Verdi, bir yandan operaya İtalyan halk sanatının ezgilerini getirirken bir yandan da halkın sokaklarda söyleyebileceği yeni ezgiler yarattı. Bu nedenle eserleri hem sahnede, hem de sokaklarda söylenen bir sanatçı oldu ve müziği yeniden halkın hizmetine sunmayı başardı