2002’de 8,5 Milyon Ton Olan Süt Üretimi 20 Milyon Tonu Aştı

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakan Yardımcısı Mehmet Daniş, "2002’de 8,5 milyon ton olan süt üretimimiz bugün 20 milyon tonu aşmış durumda’’ dedi.Ambalajlı Süt ve Süt Ürünleri Sanayicileri Derneği (ASÜD) 5. Olağan Genel Kurulu’nda konuşan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakan Yardımcısı Mehmet Daniş, ’’Türkiye’nin süt sektöründe son 15 yılda çok büyük mesafe aldığını görüyoruz. Süt kalitemizde ciddi bir iyileşme olduğunu, süt üretimimizde ciddi bir artışın olduğunu, buna dayalı olarak ciddi bir süt sanayimizin geliştiğini görüyoruz. Bugün Avrupa’nın süt üretimi bakımından üçüncü, dünyanın da sekizinci ülkesi olduğumuzu söyleyebiliriz’’ ifadelerini kullandı.2002’den beri strateji anlamında uygulanan hayvancılık politikalarının sektöre bir istikrar sağladığını belirten Daniş, ’’Avrupa standartlarında olan süt sektörüne sahibiz. Hükümetimizin bu yolda ciddi çalışmaları oldu. Süt konusunda her şeyi halledebildiğimizi ifade edemeyiz. Sütümüzdeki yağ ve protein miktarının daha yukarılara çekilebilmesi adına en azından bakanlığın desteklerinin kalite prim noktasında verilebileceğini toplantılarımızda tartıştık ve bakanlık olarak biz de adımlar attık. İnek sütünde belli bir aşamaya gelindi ama koyun ve keçi sütünde en azından inek sütü kadar stabil bir durumda olmadığımızı ifade edebiliriz. Koyun ve keçi sütünde yeteri kadar hijyen şartlarını sağlayabilmiş değiliz ama bu konuda hızlı adımlar atmalıyız’’ şeklinde konuştu.Türk toplumunun Avrupa’daki süt tüketiminin yarısından daha az süt tükettiğini vurgulaya Daniş, konuşmasını şöyle sürdürdü:’’Mayıs ayında süt ürünleriyle ilgili Çin’den büyük bir heyet geliyor. Çin piyasasını ürünlerimize açmış olmayı hedefliyoruz. Mayıs ayında gelecek teknik heyetin çalışmalarıyla beraber Çin pazarının da sektörümüze açılacağını ümit ediyoruz. Çabamız daha iyi olup, hem kalitemizi hem de ürün miktarımızı daha yukarılara taşımak ve uluslararası pazarlarda da kalıcı oyuncu olabilmek. Geçmiş 15 yıldaki gelişmeler bunu yapabileceğimizi bize gösteriyor. İnşallah bundan sonraki dönemde de sektörle beraber hiçbir zaman üreticiyi ötelemeden ve onun ihtiyaçlarını veya sıkıntılarını göz ardı etmeden bu hedeflere ulaşabileceğimizi düşünüyorum.’’’’Güçlü Türkiye için sağlıklı nesiller, sağlıklı nesiller için de süt vazgeçilmezdir’’Süt tüketiminin ulusal bir politika olması gerektiğini kaydeden ASÜD Yönetim Kurulu Başkanı Harun Çallı ise, "Dünyada süt sektörü tarafından yakından takip edilen Hollanda’ya baktığımızda insanların son 150 yılda yaklaşık 20 santimetre uzadığını görüyoruz. Birçok bilim insanı bunu düzenli olarak tükettikleri süt ağırlıklı sağlıklı beslenme biçimi ile açıklamaktadır. Güçlü Türkiye için sağlıklı nesiller, sağlıklı nesiller için de süt vazgeçilmezdir. Bu nedenle süt tüketiminin ulusal bir politika olması gereklidir" dedi.Çiğ sütün açıkta satışı konusunda çok dikkatli olunması gerektiğini, buzağı maması veya süt yağı harici yağla katılarak sütle oynanmasına izin verilmemesi gerektiğini dile getiren Çallı, "Küresel ekonomide bir ülkenin ekonomik yükselişi ihracattaki başarısına bağlıdır. Yoğun çabalarımız sayesinde Avrupa Birliği pazarına açıldık. Avrupa Birliği onaylı olmadığımız zaman Irak’a da, İran’a da süt yollayamıyorduk. Bu bizim diğer ülkelere olan ihracatımızı da ciddi anlamda etkiliyordu. Bu nedenle AB bizim için iyi bir açılım oldu. Rusya’nın AB ile yaşadığı sorunlardan sonra süt sanayicisi için bir kapı daha açıldı. Çin pazarında ise çeşitli gıda üretiminin üretiminde ve sunumunda kullanılan süt ürünleri için büyük bir fırsat ortaya çıkmıştır. Bununla ilgili de epeyce uğraşıyoruz. Çin bizim için önemli bir pazar" diye konuştu."Almanya 10,5 milyar dolar, Hollanda 9,1 milyar dolar süt ürünü ihraç ederken, biz sadece 335 milyon dolar süt ürünü ihraç ediyoruz"Avrupa’da süt kotalarının kalkmasıyla süt üretimindeki artışın ihracatlarına önemli ölçüde yansıdığını dile getiren Çallı, "2017 toplam süt üretimimiz 20.7 milyon ton ancak kalite açısından istenilen düzeyde değiliz. Bunu Ulusal Süt Konseyinde de belirtiyoruz. Avrupa’da çiğ sütün fiyatı içindeki yağ ve proteine göre belirlenir. Bu kalite kriterlerini ne kadar erken koyarsak biz de sabit bir ham maddeye sahip olur ve ona göre daha kaliteli ürünler yapmayı beceririz diye düşünüyorum. Hem sağlık hem de rekabet açısından çiğ sütün miktarından ziyade kalitesine odaklanmamız gerekiyor" değerlendirmesinde bulundu.Yurt dışında birçok ülkede stant açıp müzakerelerde bulunduklarını belirten ASÜD Genel Sekreteri Burhan Sakkaoğlu, ’’Yakın tarihli hedefimiz Çin pazarı. Yabancı kuruluşlarla iş birliği içerisinde Türkiye süt sanayisinin gelişimi için neler yapabilirizi araştırarak European Bank’la bir proje gerçekleştirdik ve üyelerimiz projeye katılarak Türkiye süt sektörünün hem finansal hem de süreç olarak iyileştirilmesi için çalışmalar yaptılar. Almanya’ya gerçekleştirdiğimiz ziyarette 5 gün 20 üyeyle 50’ye yakın firma ve tesisleri gezerek bu imkanları da buraya getirmeye çalıştık. Bunların yanında mevzuatla ilgili süreçlerde aktif rol aldık. Aktif rol alırken sizlerden gelen sıkıntıları, bakanlığın uygulamaya koyduğu yeni mevzuatları sizlere duyurduk" diye konuştu.