HABER

"2005 yılı Çaykur açısından verimli geçti"

RİZE (İHA) - ÇAYKUR Genel Müdürü Ekrem Yüce, 2005 yılının Türk çaycılığı açısından çok verimli bir yıl olarak geride kaldığını, ilk kez 1 milyon tonun üzerinde yaş çay üretildiğini belirterek ÇAYKUR'un aldığı yaş çayın tamamının işlenerek iç ve dış piyasada satıldığını söyledi.

ÇAYKUR Genel Müdürü Ekrem Yüce, Türk çaycılığını ve ÇAYKUR'un 2005 yılını İHA'ya değerlendirdi. 2005'in Türk çaycılığı için en verimli yıllardan biri olduğunu kaydeden Yüce, Türk çayının tarihi boyunca ilk kez 1 milyon tonun üzerinde yaş çay üretildiğini dile getirdi. Üretilen yaş çayın 603 bin 561 tonluk kısmının ÇAYKUR tarafından alındığını belirten Yüce, "Genel alıma bakıldığında, özel sektör işletmelerinin aldığı yaş çayla birlikte 1 milyon 182 bin ton yaş çay yaprağı alınmıştır. Gerçekleştirilen bu rakam geçtiğimiz yıllara bakıldığı zaman 2005'in en verimli yıl olduğunu gösteriyor" dedi.

Yüce, satın alınan çay bedellerinin üreticiye günü gününe ödendiğini, kurumun üretici ve piyasaya borcu bulunmadığını hatırlatarak, "2006 yılına borçsuz ve kasamızda 20 trilyon lira ile girdik. ÇAYKUR'un üretici ve piyasaya borcu bulunmamaktadır. Bu yıl üreticiden aldığımız yaş çay bedelleri de her zamankinden önce olarak günü gününe ödendi. Daha evvelki yıllarda ödemeler sürgün bitiminde programlanmakta ve ileriki yıllara sarkmaktaydı. Biz bu yıl çay tarihinin en erken ödemelerini gerçekleştirdik. Müstahsilimize sadece ÇAYKUR olarak yapılan yaş çay bedeli ödemesi 310 trilyon 8 milyar Türk Lirası'na tekabül etmiştir. Bu rakamın tamamı ödenmiştir. Ödemelerimiz sadece bununla sınırlı kalmamış işletme ve personel giderlerimizin tamamı da ödenmiştir. 2006 yılına sıfır borçla girdiğimiz gibi kasamızda 20 trilyon paramız bulunmaktadır" diye konuştu.

ÇAYKUR'un satın aldığı yaş çayın tamamının işlendiğine ve elde edilen kuru çayın tamamının da iç ve dış piyasalarda satıldığına dikkat çeken Genel Müdür Yüce, 22 ayrı ülkeye ihracat gerçekleştirdiklerini söyledi. Türk çayının sahip olduğu doğal özelliklerden dolayı dünyanın en kaliteli çayları arasında yer aldığını ifade eden Yüce, "ÇAYKUR 2003 yılında 7 bin ton kuru çay ihracatı gerçekleştirdi. 2004 yılında ise bu rakamı 5 bin tona düşürmek zorunda kaldık. Bu durum iç piyasa ihtiyacını karşılayamama riskiyle karşı karşıya kalmamızdan kaynaklanmıştı. Eğer iç tüketimimizi karşılayamasaydık, tüketimin karşılanması için dış piyasaya yönelinecekti. Biz bu nedenle ihracatımızı 2 bin ton daralttık. 2005 yılında da aynı ihracat politikasını uyguladık. 2005 yılında 5 bin 675 ton kuru çay ihracatı gerçekleştirdik. Rize çayını 22 ayrı ülkeye ihraç ediyoruz. Bu 22 ülke çayımızı beğenerek içmektedir" dedi.

"ÇAYIMIZ KİMYASAL İLAÇ İÇERMEDİĞİ İÇİN TERCİH EDİLİYOR" "Türk çayının değerli olmasının en önemli nedeni dünyada pestisit artığı olmayan iki ülkeden birisi olmamızdan kaynaklanmaktadır" diyen Yüce, çay tarımının Sarp sınır kapısından başlayarak Ordu'nun Fatsa ilçesine kadar 415 kilometrelik bir kıyı şeridinde, 30 kilometre iç kesimlerde, 800 metreye varan yüksekliklerde yapıldığını belirtti.
Ekolojik şartlar itibariyle Kafkaslar'dan gelen soğuk rüzgarların Kafkas Dağları tarafından kesildiğine bunun da soğuk rüzgarların bölgeye gelmesini engellediğine dikkat çeken Genel Müdür Yüce, "Karadeniz'in berrak sularından oluşan yağmur bulutları ise Kaçkar Dağları'na çarpmakta ve bu dağları aşamamaktadır. Bu bulutlardan dolayı ilimiz yoğun bir şekilde yağmur almaktadır. Bunlar da ilimizin çay tarımı için son derece elverişli olmasını sağlıyor. İlimize yoğun kar yağmaktadır. Kar çay bitkisinin mukavemetini arttırdığı gibi bitki hastalıklarına karşı da dirençli olmasını sağlıyor. Bu nedenle bölgemizdeki çay bitkisinde bu güne kadar herhangi bir bitkisel hastalığa rastlanmamıştır. Bu nedenle bitkisel hastalıklara karşı kimyasal ilaç da kullanılmamıştır. Bu güne kadar bölgemizin bir metre kare toprağında toprak hastalığı görülmemiştir. Çay yapraklarımızda herhangi bir yara ve bitlenmeye rastlanmamıştır. Türk çayı kimyasal katkı içermeyen, kimyasal müdahale görmeyen tek çaydır. Bu nedenle yabancı ülkeler Türk çayını tercih etmektedirler" şeklinde konuştu.

Çay sektörünün bir kamu ve 200'e yakın özel işletmeden oluştuğunu kaydeden Yüce, özel sektör işletmelerini hiçbir zaman rakip olarak görmediklerine değinerek, "Sektör bir kamu ve 200'e yakın özel işletmeden oluşmaktadır. Biz bu güne kadar özel işletmeleri hiçbir zaman rakip olarak görmedik. Bu bize rakip olamazlar düşüncesinden kaynaklanmamaktadır. Onları rakip olarak değil dost olarak gördük. Sektöre hizmet veren tüm kuruluşlar bizim dostumuzdur. Bu dostluk dayanışmayı, dayanışma da başarıyı getirir" ifadelerini kullandı.

YORUMLARI GÖR ( 0 )

En Çok Aranan Haberler