MUĞLA - Başbakan Tayyip Erdoğan, 2007 yılının Kasım ayında seçimleri yapacaklarını belirterek, "Aç tavuk kendini buğday ambarında sanırmış, erken seçim diyorlar. Niye erken seçim? Bu millet, bu iktidara 5 yıllığına görev vermiş, (bu işi yapacaksın) demiş" dedi.
Partisinin Atatürk Spor Salonu'nda düzenlenen, İl Divan Toplantısı'na katılan Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, erken seçimden söz edildiğini, 2007'nin Kasım ayında seçimlerin yapılacağını söyledi. Seçime yaklaşık 2 yıl kaldığını ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:
"Aç tavuk biliyorsunuz kendini buğday ambarında sanır. Bazıları diyor ki, 'efendim, erken seçim'. Niye erken seçim? Bu millet bu iktidara 5 yıllığına görev vermiş, 'sen 5 yıl bu işi yapacaksın' demiş. Dolayısıyla icazeti milletten aldık, bir yerlerden değil. Millet bize bir görev verdi. Ne dedi? Dedi ki, 'bak Anayasa'nın amir hükmü gereği 5 yıl çalışacaksınız'. Hiç bir zaman, suimisal, emsal teşkil etmez, diye hukukta bir kaide var. Yani, kötü örnekler, örnek olmaz. Efendim işte, Türkiye'de 4 yıl, 3.5 yılda olur seçimler. Yahu onlar beceremediyse bize ne. Olay bu kadar basit. Yani, şu anda da hedef inşallah 2007'nin Kasımı'nda seçimleri yapmak."
Erdoğan, AK Parti'nin bu yıl içinde kongrelerini yapacağını, seçilen kadrolarla seçime gidileceğini belirterek, Ak Parti'nin 3 kırmızı çizgisi bulunduğunu, bunlardan ilkinin "etnik milliyetçilik" olduğunu, etnik milliyetçiliğe izin vermeyeceklerini söyledi. Erdoğan, şöyle devam etti:
"Her zaman söylüyoruz, bizi birbirimize bağlayan üst bağ nedir? Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığıdır. Bitti... Bunu her zaman söylüyorum, birileri anlamak istemiyor. Anlamayan anlamayabilir. Benim söylediğim, Anayasa'nın gerçeğidir, gereğidir. Bunu söylüyorum ve Biz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığında bütünleştik. 30'a yakın etnik yapı var. Hepsine saygı duyarız, hepsini severiz, ama bizi hepsinin üstünde bağlayan bağ hangisi, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığıdır. Bitti... Olay bu... Bunların içinde dini farklılıklar da olabilir. Öyleyse biz dinsel milliyetçiliğe de karşıyız. Ne demek bu, ülkemizin yüzde 99'u Müslüman. Ama farklı mezheplerde olanlar var, olabilir. Farklı dinde olanlar var, olabilir. Ama bunlar Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıysa hepsine biz aynı mesafedeyiz. Olay bu... Hepsinin inancı da bizim güvencemiz altındadır, teminatındadır. Onlara saygı duyarız."
Başbakan Erdoğan, üçüncü kırmızı çizgilerinin, "bölgesel milliyetçilik" olduğunu belirterek, bölgeler arasındaki farklılığı gidermek için çaba sarf ettiklerini kaydetti. Erdoğan, Batı'yı ihya ederken, Doğu'yu ihmal etmeyeceklerini söyledi.
Türkiye'nin her tarafının modern olacağını, Atatürk'ün ifade ettiği muasır medeniyet seviyesine ulaşılacağını kaydeden Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bu üç kırmızı çizgiden hareketle, diyorum ki: Benim hanım kardeşlerim, başı açık, başı örtülü, el ele verirler, omuz omuza verirler. Birbirlerinin hak ve özgürlüğünü sonuna kadar savunurlar. Onların arasında bir kıskançlık yoktur. Onlar dayanışma içindedirler. Çünkü biz bu ülkede birbirimizle dayanışma içinde olacağız. Birileri fitne sokmaya çalışırlar, hiç duymayacağız, biz işimize bakacağız. Başı açık olur, başı örtülüsü de olur. Herkes inandığı gibi yaşamalı."