HABER

2009'da bunları keşfettik

2009'da bunları keşfettik

Binlerce yıldır doğada yaşayan canlı türleri hakkında araştırmalar yapılıyor. İnsanlığın bilgisinin en fazla olduğu canlının ise doğal olarak kendisi.

Fakat aksine halen insan vücudunun ve beyninin bilinmeyen birçok yönü var. Peki benliğimizi ve kendimizi keşfetmeye çıkıtğımız yolculukta 2009 yılında ne kadar yol aldık? Yıl içinde insanlık hakkında keşfedilen yeni bilgiler:


Bebeklik çağında insanların sahip olduğu kahverengi yağın büyüme sürecinde ortadan kaybolduğu ve vücüdun sıradan yağ depo ettiğine inanılıyordu.

Fakat New England Tıp Dergisi'nde yayımlanan bir makaleye göre kahverengi yağ yok olmuyor az miktarda vücutta depo edilmeye devam ediyor. Bilimadamları kahverengi yağın vücudun yağlanmasında dengeliyici bir rol üstlendiğini açıkladılar ve bu keşfin obezite hastalığına kesin ve doğal bir çözüm olacağının altını çizdiler.


'İnsan mikrobiyom projesi' sayesinde bilimadamları vücdumuzda yaşayan birçok bakteriyi de keşfetti. Yeni alınan sonuçlara göre vücudumuz çeşitli bölgelerinde özellikle derimizde birçok bakteri türü yaşamını sürdürüyor. En çok bakteri çeşidinin yaşadığı bölge ise 44 bakteri çeşidiyle dirsekle bilek arasındaki bölge.


‘Erken kalkan erken yol alır’ sözü günümüzde çok kullınıyor fakat bilimsel olarak bu durum pek verimli olmuyor. ‘Erkenci’ler ve ‘gece kuşları’nı inceleyen bir araştımada, iki grubun uyandıktan 1.5 saat ve 10.5 saat sonraki dikkat seviyeleri ölçüldü.

Sonuçlara göre iki grubunda dikkat seviyesi de uyandıktan 1.5 saat sonra aynı, fakat uyandıktan 10.5 saat sonra yapılan testlerde ‘erkenci’ler sınıfta kaldı. Geç uyanan test grubu 10.5 saat sonraki dikkat testinde çok daha başarılı oldular.


Bu yıl yapılan bir araştırmaya göre, eğer insanlar birinden iyilik istiyorsa o kişinin sol kulağından çok sağ kulağına doğru konuşmayı tercih ediyor. Araştırmaya göre bunun sağ kulağa doğru gelen istekler kabul edilme konusunda daha şanslı. Bilimadamları sağ kulağı gelen sesin muhtemelen beynin sol kısmıyla yorumlandığını ve bu bölgenin de sözlü bilgileri daha iyi algıladığını söyledi.


Eğer bir insan birçok işi aynı anda yapabiliyorsa gerçekten işinde en iyisi olduğu düşünülür.

Fakat biliadamlarının yaptığı araştırmalar sonucu bu iddia çürüttü. Sürekli birçok işi yapan insanların, yapılan tek bir işi yaparken harikalar yaratabilecekken birçok iş yaptığında performansının oldukça düştüğü gözlemlendi. Bu kişilerin birçok işi tamamlamasının çok uzun sürdüğü, işleri teker teker ele aldıklarında ise çok başarılı oldukları ispatlandı.


Almanya’da yapılan araştırmada birkaç günlük çocukların ağladıkları zaman çıkardıkları sesin anadillerine benzediği keşfedildi. Araştırmacılar, yaptığı deneylerde, Fransız bebeklerin ağlarken Fransızca'daki gibi sürekli yükselen sesler kullandığını fakat Alman bebeklerin Almanca'da olduğu gibi alçalan sesler kullandığını ortaya koydu.


ABD’de yapılan bir araştırma çocukalrın yüzde 70’ine yakınında yeterli D vitamini olmadığını gösterdi. Araştırmacıların ‘şok edici’ olarak yorumladığı gerçek, uzmanlar tarafından bozuk beslenme ve az Güneş ışığına bağlandı. D vitamini eksikliği kemik ve kalp hastalıkları gibi ciddi sorunlara yol açıyor.


Denver Üniversitesi'nde yapılan araştırmaya göre, evlenmeden önce aynı evi paylaşan çiftlerin evlilikleri çok uzun süreli olmuyor. Araştırmaya göre, evlenmeden önce beraber yaşamaya başlayan çiftlerin daha mutsuz bir evlilikleri oluyor ve boşanmayla sonuçlanıyor.


Bilim insanları neden insanların zürafa veya atlar gibi doğar doğmaz yürüyemediğini araştırdı. Çünkü insanlar ancak doğumdan 1 yıl sonra iki ayak üstünde durup yürümeye başlayabiliyor. Memelilerin yürümeye başlama yaşı türden türe değişiklik gösteriyor.

Geçtiğimiz yılda yapılan araştırma, yürüme olayının memelilerin tümünde beynin aynı bölgesindeki gelişime bağlı olduğunu ortaya koydu.

En Çok Aranan Haberler