2011 model otomobiller yola çıkmaya hazır
Ağustos ayında 2011 model yılına geçen otomotiv sektörünü, yeni model heyecanı sardı.
Ekimde İstanbul Auto Show Fuarı’yla birlikte hızlanacak yeni model rüzgarı, 2011 yılında da devam edecek.
Türk otomobilseverler, önümüzdeki dönemde 48 yeni modelle tanışacak.
İşte o modeller ve özellikleri:
İtalyan otomobil üreticisi Alfa Romeo’nun kompakt sınıfta yer alan 147 modelinin yerini alacak Alfa Romeo Giulietta, ağustos ayından itibaren yeni model yılıyla birlikte Türkiye’de de satışa sunuldu.
1.4 litrelik 120 ve 170 bg’lik benzinli motor seçeneklerinin yanı sıra 1.6 litre 105 bg ve 2.0 litrelik 170 bg’lik turbo dizel motorlar, Alfa Romeo Giulietta’nın kaslı kaputu altında görev alacak.
Alfa Romeo Giulietta’nın en güçlü motor seçeneğini ise 1.8 litre 235 bg’lik benzinli motor versiyonu oluşturacak.
Genel olarak bir “kama”yı andıran profil ile birlikte burun ve arka tasarım yapısına sahip Alfa Romeo Giulietta, ilk etapta keskin birer gözü andıran LED teknolojili ve Gündüz Farı işlevli (DLR) ön farları ve “Trilob” şekilli genetik Alfa ızgarasıyla dikkat çekiyor.
Doğuş Otomotiv–Audi’nin 2010 yılının geride kalan dönemlerinde, geçtiğimiz günlerde satışına başladığı RS5 modeline ek olarak, ağustos ayında makyajlı TT’yi ve A8 3.0 TDI ve yılın son çeyreğinde de A8 Long ve A7 modellerini pazara sunacak.
2010 yılı içerisinde ayrıca, Audi’nin küçük sınıftaki iddialı modeli A1 Eylül ayında Türkiye’de olacak. 2011 yılı sonunda ise Audi’nin yeni modeli Q3 Türk tüketicilerle buluşacak.
149 bin 97 euro’dan başlayan fiyatla satışa sunulan Audi RS5 teknolojisini R8’e gücünü veren V10’dan alan, yüksek devirli, bir V8 motorla donatılmış.
Audi’nin Haziran ayında satışa sunduğu yeni nesil A8 model ailesi, 3.0 litre TDI motor seçeneğiyle genişledi. Yenilikçi teknolojileri ve üstün konforuyla Audi’nin amiral gemisi olan A8’in 3.0 TDI seçeneği, 154 bin 848 Euro’dan başlayan fiyatlarla satışa sunuluyor.
Audi’nin kompakt sınıfa yeni bir boyut katacak olan modeli A1, eylül ayında Türkiye yollarına çıktı. A1, modern bir müşteri kitlesine hitap ediyor: Genç, şehirli, yaşam stili odaklı bir kitle.
A1 hem modern bir şehir otomobili hem de aktif yaşam tarzı için hazırlanan sportif, çok yönlü bir araç.
4.2 lt’lik FSI motor, 8250 d/dk’da 450 bg güç üretiyor ve RS5’in 0’dan 100 km/s’e 4.6 saniyelik bir sürede çıkmasını sağlıyor.
Fiat Powertrain Technologies (FPT) imzasını taşıyan TwinAir kod adlı yeni motor teknolojisi, kasım ayından itibaren Türkiye’de yerini almaya hazırlanıyor.
Fiat CEO’su Lorenzo Sistino tarafından “dünyanın en ekolojik benzinli motoru” olarak tanıtılan TwinAir teknolojili 0.9 cc’lik küçük turbo motor, ilk olarak Fiat 500 modeli ile Türk müşterilerle buluşacak.
Öncelikli olarak 85 bg’lik versiyonuyla boy gösterecek TwinAir motorun ilerleyen dönemlerde 65 ve 105 bg’lik iki ayrı versiyonu daha Fiat modellerinde kullanılmaya başlanacak.
Fiat’ın performanstan ve sürüş keyfinden taviz vermeden, benzinli bir motorun sahip olabileceği en düşük CO2 emisyon seviyelerini (95 g/km kadar) sunan ekolojik motoru, Fiat’ın 1.2 litre hacimli motoruna göre yüzde 15 daha az yakıt tüketirken, yüzde 25 daha fazla performans gösteriyor.
Bunda hem manuel versiyondaki 136 bg’lik Euro4 motora göre parçalarının yüzde 50’den fazlası yeniden tasarlanmış yeni 140 bg’lik Euro5 motorun hem de PowerShift teknolojisinin katkısı var.
Yeni araç, 179 g/km’lik CO2 emisyon seviyesi ile de 2.0L dizel otomatik versiyonlar içinde sınıfının lideri ve en çevreci teknolojiye sahip olanı.
Sürüş konforunu arttıran ve sınıf lideri yakıt ekonomisi sunan Kuga PowerShift, müşterilerin alışveriş listelerinde yer alabilecek bir model olmak için 72 bin 900 TL’den başlayan 2011 model yılı fiyatları ile satışta.
Ayrıca farkı donanım seviyeleri isteyen müşteriler için araç 3 farklı donanım seviyesi ile satılıyor. Giriş seviyesi olan Titanium’da ön ve arka park sensörleri, katlanabilen aynalar, yağmur sensörü, parçalı deri koltuklar, Sony müzik sistemi gibi pek çok özellik bulunuyor.
Ford Fiesta ürün gamını kişiye özel tasarımı ile dikkat çeken MyFiesta modeli ile zenginleştirdi. Direksiyondan kumandalı radyo/cd/mp3 çalabilen müzik sistemi, portatif müzikçalar bağlantı soketi, ABS+EBD, sürücü ve yolcu ön hava yastıkları ile donatılan MyFiesta; standart özellikleri arasında yer alan 15” alimünyum alaşım jantlar, ön sis farları, deri direksiyon simidi, hız kontrol sistemi ve karartılmış arka camlarıyla kullanıcısına konfor, güvenlik ve şık tasarımı bir arada sunuyor.
MyFiesta’yı kişiye özel kılan ise, iç döşeme seçenekleri. Sadece 4 gövde renginde üretilen MyFiesta’nın renk uyumu dış gövdeden koltuklara, koltuklardan paspaslara kadar uzanıyor.
Beyaz gövdeli MyFiesta gri döşemesiyle, siyah gövdeli MyFiesta turuncu iç döşemesiyle, su yeşili MyFiesta yeşil iç döşemesiyle, elektrik kırmızısı MyFiesta ise kırmızı iç döşemesiyle konfora çarpıcı bir şıklık katıyor. 2011 model MyFiesta’lar; 1.25 benzinli 82 bg, 1.4 benzinli 96 bg A/T, 1.4 TDCi 68 bg motor seçenekleriyle ve ağustos ayına özel 28 bin 810 TL peşin kampanyalı fiyatı ile satışa sunuldu.
Hyundai Assan, ekim sonunda düzenlenecek Auto Show’da Genesis modelinin Coupe modelini Türk otomobilseverlerin beğenisine sunmayı planlıyor. Hyundai standında 210 bg gücünde 2.0 turbo motorlu Genesis Coupe sergilenmesi.
Bu arada Hyundai’nin Kuzey Amerika’da 2009 Yılının Otomobili seçilen Genesis modeli, bağımsız değerlendirme kuruluşu Strategic Vision’ın gerçekleştirdiği Toplam Kalite Araştırması’nda “Alt Lüks Segmenti”nin (Türkiye’de E-Segmenti) en kaliteli otomobili seçilerek birincilik ödüllerine bir yenisini daha ekledi.
2009 yılı başından itibaren dahil olduğu araştırmaların hemen hemen hepsinden birincilikle ayrılan Genesis şu ana kadar uluslararası boyutta 6 adet ödülü bulunuyor ve her geçen gün ödül kazanmaya da devam ediyor.
Yeni Kia Sportage, Kia markasının tamamen yenilenen tasarım anlayışının en son temsilcisi olarak pazardaki yerini alıyor Sportage, ağustos ayında, yenilenen yüzü, şık tasarımı, zengin ekipman seviyesiyle, segmentinde referans olma iddiasıyla 42 bin 500 Euro+ 1 bin 147 TL plaka masraflarından oluşan fiyat etiketiyle satışa sunuluyor.
Bir önceki jenerasyon modele kıyasla daha uzun, daha geniş ve daha alçak bir yapıya sahip olan yeni Sportage, SUV araçlara özgü tüm önemli özellikleri bünyesinde barındırıyor.
Tıpkı selefi gibi bu yeni model de, yola hakim bir sürüş konumuna, üst seviyede güvenlik özelliklerine ve güçlü bir duruşa sahip.
Sportage, ülkemizde ilk etapta 2.0 lt dizel motor seçeneği ile satışa sunuluyor. 1.6 lt motorlu versiyon ise eylülde gelecek.
Temsa Global’in Türkiye Distribütörlüğünü üstlendiği Mitsubishi, yeni modeller atağa geçiyor. Mitsubishi, Lancer Sportback modeli ve kompakt crossover segmentindeki aracı ASX’i kullanıcılarının beğenisine sunuyor Mitsubishi'nin 5 kişilik yeni kompakt crossover’ı ASX, 1.6 MIVEC motoru ve Euro 5 emisyonu ile çevreciliğini korurken ürettiği 117 beygirlik maksimum gücü ve 154 Nm torku ile dikkat çekiyor. Ayrıca ASX ‘Auto Stop&Go’ teknolojisine sahip.
Bu sistem sayesinde ASX doğayı korurken üstün yakıt ekonomisi sunuyor. Yoğun trafikte beklerken veya kırmızı ışıkta durduğunda bu sistem motoru otomatik olarak durduruyor ve yakıt sarfiyatını minimuma indiriyor.
6 vitesli mekanik şanzımanla birlikte bu kombinasyon çevreye duyarlı ve daha verimli bir otomobil vaat ediyor. Sahip olduğu donanımları ile segmentine yeni bir soluk katacak olan ASX; 9 hava yastığı, yokuş kalkış destek sistemi (Hill Start Assist System), ASTC (Aktif stabilite çekiş kontrol sistemi), acil durum stop sinyal sistemi (ESS) ve hız sabitleyici (cruise control) ile güvenirliğini kanıtlıyor.
Mitsubishi Lancer Sedan modelinin ardından önümüzdeki aylarda yollara çıkacak olan Lancer Sportback 1.6 MIVEC motoruyla 100 km'de ortalama 5.9 litrelik yakıt tüketimi ile rakiplerine göre ekonomik olmasının yanı sıra çok güvenli.
Nissan, Crossover segmentinin yaratıcısı Qashqai’nin ardından yeni bir başarıya daha imza atmaya hazırlanıyor. Markanın yeni Crossover’ı sonbaharda satışa sunulacak.
Nissan, Juke modeliyle Avrupalı kullanıcılara klasik ve geleneksel bir hatcback otomobilin dışında sıradışı bir alternatif sunuyor.
Nissan’ın Avrupa’daki Crossover ürün serisinin dördüncü modeli olan araç, markanın bu segmentteki öncülüğünü bir adım öteye taşıyor. Juke, Qashqai, Qashqai+2 ve Note’un üretildiği Avrupa’nın en verimli üretim yapan fabrikalarından biri olan Nissan’ın İngiltere’deki Sunderland tesislerinde üretilecek. Tüketiciler, 2003 senesinde Murano modelinin Amerika pazarında satışa sunulması ile, Crossover konsepti ile ilk kez tanışmışlardı.
Nissan’ın ikinci yeniliği ise tamamen yenilenen Micra. Nissan’ın yeni V platformunda tasarlanan Yeni Micra, tam manası ile yeni üretim mühendisliği süreci ile geliştirildi.
Yeni Micra, en az 4 farklı üretim tesisinde üretilmek üzere Japonya’da tasarlanarak test edildi. İlk üretimi Avrupa ve Japonya gibi pazarlarda başlatma geleneğini bozan Nissan, yeni Micra üretimi için Tayland, Hindistan, Meksika ve Çin gibi pazarları seçti. Avrupa’ da satılacak Yeni Micra’ da iki motor seçeneği bulunacak.
Araçta, Nissan’ ın yeni nesil 1.2 lt. benzinli motoru görev alacak. Bu motor Note ve Qashqai’ de kullanılan 4 silindirli versiyon baz alınarak yeniden geliştirildi. Yeni motor sübap zamanlama kontrolünü de bünyesinde barındıracak. 80 bg güç üretecek olan bu motor 108 Nm tork üretim değerine sahip olacak.
Sadece 115g/km’ lik bir CO2 emisyon salınımı yapacak. Bu motora ek olarak Nissan, 1.2 lt hacminde 98 bg’lik güç ve 142 Nm tork üretim değerine sahip supercharged bir motoru daha kullanıcıların beğenisine sunacak. Bu motorsa sadece 95g/km’ lik bir emisyon değeriyle salınım yapacak. Stop-start sisteminin de standart sunulacağı bu versiyonda bu sistem sayesinde yüzde 6 daha düşük emisyon değeri yakalanmış olacak.
Opel, 2010 Ekim ayından itibaren üç yeni modelin satışına hazırlanıyor. Bu modellerden biri Insignia’nın Sports Tourer versiyonu. Opel, ilk kez dizel motorlu bir modeli 4 tekerlekten çekiş sistemi ile sunacak. 160 bg gücündeki 2.0 lt dizel motorlu araçta Flexride sürüş kontrol sistemi standart olarak bulunuyor. Flexride; süspansiyon, gaz pedalı ve direksiyon ayarlarının sportiflik ve konfor arasında değiştirilmesini sağlarken, farklı sürüş beklentilerini karşılıyor.
325 bg gücündeki benzinli V6 turbo motora sahip Opel'in en sportif station modeli olan Insignia OPC, sipariş üzerine getirilecek. 201 model yılıyla birlikte Insignia'daki 2.0 CDTi 160 bg 6 ileri manuel motor ECOFlex kalibrasyonu ile birlikte sunuluyor. Opel motor yelpazesinde yer alan tüm ECOFlex motorlarda olduğu gibi bu modelimizde içerisinde barındırdığı bir takım kalibrasyonlar ile (sıkıltırma oranları, alçaltılmış şasi gibi) performansdan ödün vermeden daha az yakıt tüketimi ve daha düşük emisyon değerlerini vaad ediyor.
Opel bu yıl sonunda satışa sunacağı son yeniliği ise Meriva olacak. Yeni Opel Meriva 1.4 litrelik Turbo 120 ve 140 bg, 1.3 CDTI 75 bg motor seçenekleriyle kullanıcıların beğenisine sunulacak. Tüm motorlar Euro5 emisyon standartlarıyla uyumlu. Meriva boş alanların esnek kullanımını optimum düzeye çıkarmak üzere düşünülen ve tümü kendine özgü, modern bir tasarımla sunulan pek çok yenilikçi özelliği bünyesinde topluyor.
FlexDoor arka kapıları, yüksek hacimli bir otomotiv üreticisi için sektörde bir ilk. FlexDoors kapıları, piyasadaki diğer versiyonlardan çok daha geniş olan 84 dereceye kadar açılabiliyor. Ön ve arka kapılar aynı anda açıldığında ise doğal bir güvenlik alanı oluşturulabiliyor. Artık çocukla ebeveynlerini ayıran bir kapı olmadığı için anne-babalar örneğin araçtan inerlerken de çocuklarına göz kulak olabiliyor.
Peugeot Otomotiv Pazarlama A.Ş'den yapılan yazılı açıklamada, son 6 ayda 3 kıtada 3 yeni model lansmanı yapıldığı, bunlardan ilki olan yeni büyük aile modeli Peugeot 508'in 2011 yılı başında ilk olarak Batı Avrupa'da satışa sunulacağı bildirildi.
Açıklamada, Peugeot 508'in sedan ve SW (Station Wagon) olmak üzere iki farklı karoseri ile üretileceği, söz konusu kasa tiplerinin 2011 yılı başındaki ticarileştirilmeleri öncesinde ekim ayı başında Paris Otomobil Fuarında ilk kez tanıtılacağı belirtildi.
Peugeot 508'in Avrupa pazarı için Fransa'da Rennes-La-Janais Fabrikasında üretileceği, 2011 yılından itibaren markanın büyük hedefler beslediği Çin pazarının özelliklerine uyarlanmış bir 508 sedan versiyonunun da Çin'in Wuhan şehrindeki fabrikada üretiminin yapılacağı kaydedildi.
Peugeot 3008 HYbrid4'ün ise 2011 ortasında Batı Avrupa'da satışa sunulacağı belirtilen açıklamada, aracın Fransa'da Sochaux ve Mulhouseda'da üretileceği bildirildi.
Dünyanın ilk dizel "Full Hibrid" aracı olan 3008 HYbrid4’ün lansmanını yapan Peugeot, sürüş özgürlüğü ve heyecanı konusunda çok iddialı.
İçten yanmalı bir motor olan 120 kW (163 bg) gücündeki 2.0 l HDi FAP’ın, maksimum 27 kW (37 bg) kapasiteli elektrikli bir motorla eşleştirilmesini ifade eden HYbrid4 sayesinde 3008 Crossover modelinde 4 tekerlekten çekiş, 200 bg’lik güç, ZEV (Sıfır salımlı araç) modu ve 100 km.de 3,8 l yakıt tüketimi ile 99 g/km’den başlayan CO2 salımı elde ediliyor.
Peugeot’nun dizel hibrid seçimi, hibrid adı verilen bir otomobil için çevreye saygı konusunda güçlü beklentiler ile yepyeni sürüş heyecanlarının bir araya gelmesinin mümkün olduğunu kanıtlıyor. Peugeot 3008 HYbrid4, 2011 ilkbaharında Batı Avrupa’da satışa sunulacak.
Yüzde 100 elektrikli Peugeot iOn'un da 2010 yılı sonunda satışa sunulacağı, aracın 100 kilometrede 1,50 ile 2 avro arasında kullanım maliyeti olduğu ifade edildi.
Açıklamada, iOn'un ticarileştirilmesinin temel olarak ''her şey dahil'' bir ulaşım paketinin sunulmasına dayandığı belirtilerek, örneğin Fransa'da ürünün 5 senelik bir süre için aylık tüm vergiler dahil 499 avrodan daha az bir ödeme tutarı karşılığında kullanıma sunulduğu, bu bedelin 5 yıl boyunca araç ve bataryası, batarya ve elektrikli güç ünitesinin 5 yıllık garantisi, 5 yıl veya 50 bin kilometre süresindeki bakımlar, özel bir elektrik yardımı, Peugeot Connect Electric Driving hizmetleri ve Mu by Peugeot ulaşım programına erişimi kapsadığı bildirildi.
Yerel kuruluşlar ve hükümetlerin, satın alma destekleri ve programlı şarj altyapısının tesis edilmesi ile bu yeni teknolojinin devreye girmesini teşvik ettiklerinin vurgulandığı açıklamada, Peugeot'nun ulaşım operatörleri, enerji şirketleri, kiralama şirketleri ve birçok ülkenin oto paylaşım şirketleriyle 15 niyet mektubu imzaladığı kaydedildi.
Peugeot’nun sıra dışı modeli RCZ, ağustosta Türk otomobil severlerin beğenisine sunuldu. Eylül 2007 tarihinde Frankfurt Otomobil Fuarı’nda konsept olarak sergilenen RCZ, Mart 2008’deki Cenevre Otomobil Fuarı’nda seri üretilecek bir otomobil olarak tanıtıldı. Bu kapsamda RCZ, Peugeot ürün gamının seri dışı ilk modeli oldu.
Atletik, şık ve aerodinamik RCZ’nin tasarımı orijinal bir gövde üzerinde yükselen yeni, uyumlu ve enerjik dengeler sunuyor. Tavanın ve arka camın oluşturduğu çift tümsek ve kemer şeklindeki iki roll bar ile göze çarpan estetik şıklık aracın en vurucu imzasını oluşturuyor. RCZ’nin iç mekanı sürücünün sportif ve seçkin bir ambiyans içine girmesini sağlıyor.
Tasarım ve mekanik yeniliklerine ek olarak, RCZ sürüş keyfi ve güvenliğini arttıran ileri teknoloji donanım ve sürüş desteklerine de sahip: ESP’li standart akıllı çekiş kontrolü, yokuşta kalkış desteği (standart), WIP COM 3D (üst gam multimedya sistemi), çift-xenon viraj farları gibi...
RCZ, ayrıca karbon tavan, farklı renkteki kemer barları, jant çeşitleri, karoseri dekorasyonları gibi özel kişiselleştirme aksesuarları da sunuyor. KUTU Sıfır kullanılmayan ilk model RCZ ismi Peugeot ürün gamındaki tek ve benzersiz konumunu simgeliyor: RCZ isminin ortasında sıfır ya da çift sıfır kullanılmayan ilk binek model oldu. Diğer bütün Peugeot modellerinde sıfır veya çift sıfır kullanılıyor.
Renault’nun yeni üst orta sınıf modeli Latitude, ağustos sonundaki Moskova Fuarı’nda gün ışığına çıkacak. Latitude 2010 sonbaharından itibaren öncelikle Asya, Afrika, Rusya, Türkiye, Körfez Ülkeleri, Avustralya ve Meksika’da satışa sunulacak. Renault Latitude Türkiye’de Ocak 2011’de ticarileştirilecek. Renault Latitude şık ve prestijli bir otomobil görüntüsü sergiliyor. Bu yeni model, Renault’nun uluslararası üst orta sınıf ürün arzını zenginleştirecek.
Bu çekici yeni model statüye, kalite hissine ve boyutlarıyla konfora duyarlı olan müşteri kesimini hedefliyor. Dış boyutlarıyla (4.89 m uzunluk, 1.83 m genişlik ve 1.49 m yükseklik), Renault Latitude statüyü ve prestiji simgeliyor. Ön tasarımında, sürüşe duyarlı Bi-Xenon farları radyatör ızgarasını çevreliyor. Kromajlı parçalarla vurgulanan hatları aracın dinamizm ve şıklığını ön plana çıkarıyorlar. Arka tasarımın formu sınıfının en üst düzeyinde bagaj hacmine sahip olduğunun sinyallerini veriyor.
LED teknolojisini kullanan arka stop lambaları Renault Latitude ismini taşıyan kromajlı kaplamayı çerçeveliyor. Bir süre önce Kore pazarında lansmanı yapılan Yeni SM5 bazında geliştirilen Renault Latitude, Renault mühendislik bölümünün bilgi birikimi ve deneyiminden yararlanıyor. Böylece, yeni modelin sürüş konforu ve sessizliği, dengeli şasisi ve performanslı motorları rakipleri karşısında belirleyici unsurlarını oluşturacak. Daha sonra açıklanacak olan donanım listesi araç içinde yeniliklere, yaşam kalitesine ve konfora öncelik verecek. Çift parfüm difüzörlü iki modlu hava iyonizeri, üç bölgeli klima, masaj yapan sürücü koltuğu, Bose Premium ses sistemi, eller serbest Renault kart sistemi, vb. gibi donanımlar yer alacak.
Ibiza serisi, İspanyol markasının tarihinde büyük isim yapmış versiyonu Cupra ve seriye son olarak katılan Bocanegra modelleriyle genişliyor. Cupra 46 bin TL, Bocanegra ise 47 bin 500 TL tavsiye edilen kampanyalı anahtar teslim liste fiyatı ile satışa sunuluyor.
Dış ve iç tasarımlarıyla dikkat çeken modeller, güçlü motor seçeneği ve zengin donanım seviyeleriyle de segmentlerinde ön plana çıkıyor. DSG’nin 1.4 TSI motorda ilk kez kullanıldığı modeller
Seat Ibiza yelpazesindeki Cupra ve Bocanegra sportif versiyonları birçok ortak unsuru paylaşıyor. İki model de 180 bg güç üreten, ikiz şarjlı 1.4 TSI motorla, direksiyon üzerinden kumanda edilebilen 7 ileri DSG vites kutusu ve herhangi bir ek mekanik elemana gerek kalmadan kendinden bloklu bir differansiyel olarak çalışan elektronik XDS sistemiyle donatılmış.
VW Grubu’nun, segmentinde 1.4 TSI motorunun 7 ileri DSG vites kutusu ile birlikte yer aldığı ilk modelleri olan Ibiza Cupra ve Ibiza Bocanegra, XDS sisteminin ilave edilmesiyle teknolojik olarak da son derece ileride.
Ibiza serisine katılan özel seri Bocanegra aslında marka’nın sportif modellerinin tarihinde bir kilometre taşı. Bundan 34 yıl önce pazarda Seat 1200 Sport Bocanegra adıyla yer alan modeli, o dönemin SportCoupe “Bocanegra” prototipinden ilham almış. Yalnızca ön bölümüyle bile sıra dışı dış tasarımını özetleyen Bocanegra, sayısız tasarım ve donanım detaylarına da sahip.
Standart donanım, sayısız aktif ve pasif güvenlik sistemleri, konfor öğeleri ve modellerin sportifliğini artırmaya yardımcı diğer özelliklerin yer aldığı SEAT Ibiza CUPRA’da geniş bir donanım yelpazesi bulunuyor. Her iki modelde de ESP, TCS + EBA, XDS, ABS, düşük lastik basıncı ikazı, sürücü ve yolcu ön – yan hava yastığı, özel spor süspansiyon, dönüşe duyarlı bi-xenon farlar, ‘Kolay giriş’ sistemli yolcu koltuğu, direksiyondan kumandalı vites sistemi, 17 inç alüminyum alaşım jantlar gibi birçok özellik standart olarak sunuluyor. Bocanegra’da ortak standart özelliklere ek olarak, gösterge paneli üzerinde ve direksiyon simidinde iç mekânın özgünlüğünü artıran Karbon malzeme detayları bulunuyor.
Skoda Yeti’nin 1.4 TSI motor ve 2.0 TDI 4x4 DSG şanzımanlı modelleri eylül ayının ilk haftasında Türkiye pazarında yerini alacak. Şehir içi günlük kullanımının yanında eğlence otomobili olarak da tasarlanan Yeti, yol kullanımının yanında arazi kullanımında da en yeni sürüş teknik ve özelliklerine olanak veren teknolojiyle donatıldı. Skoda Yeti 4x4 ve 4x2 olarak sunulan çekiş alternatifleri ve her ihtiyaca uygun motor seçenekleri ile de dikkat çekiyor.
Yeti, 1.4 TSI motor ve 2.0 TDI 4x4 DSG şanzımanlı modelleriyle eylül ayının ilk haftasında Türkiye pazarındaki yerini almaya hazırlanıyor. Yeti, tasarımında, sağlam bir arazi aracı karakterine sahip kimliğini korurken, kompakt boyutlarıyla kullanım kolaylığı da sağlıyor. Geniş bagaj hacmi, artırılan güvenlik önlemleri ve başarılı yol tutuşuyla Skoda Yeti güvenliği ve insan yaşamını ön planda tutan bir araç olarak göze çarpıyor. 17 inç tekerlekler ile sportif bir görünüm kazanan araç, panaromik açılır cam tavan sürüş konforunu en üst düzeye taşıyor.
Hintli otomotiv markası Tata, yeni hatchback modeli Vista’yı, otomobil tutkunlarının beğenisine sunuyor. Tata Vista, farklı geniş göz stilli ön farları ile sportif bir ön görünüme sahip. Bu sportif ve şık dizayn; tavana kadar olan arka stoplar ile birleşen yan panelde şekillendirilmiş yüzeylerle harmanlanan güçlü çamurluklar ile öne çıkarılmış.
İsotlar, Vista’yı 2011 yılının ikinci yarısında Türkiye pazarına sunacak. Vista’da, sürücü/yolcu hava yastıkları, ABS gibi temel donanımların yanı sıra yan hava yastıkları ve Elektronik Stabilite Programı bulunan araç, güçlü bir koruma sağlıyor. Araçta kullanılan yüksek kalitede çelik de, sağlamlığını ve dayanıklılığını arttıran unsurlar arasında. Vista’nın benzinli versiyonları, VVT (Değişken Supap Zamanlaması) ve PDA’ya (Port Deaktivasyon Teknolojisi) sahip 1.4 litre benzinli Safire MPFI (çok noktadan yakıt enjeksiyonu) motora sahip.
Tata Vista’nın dizel modelleri ise 1.3 litre Quadra-Jet, 16-supaplı, doğrudan enjeksiyonlu, turboşarjlı, ara soğutmalı common rail dizel motora sahip. Bu yeni nesil motorlar, Hindistan’daki Tata-Fiat ortak girişimi tesisinde üretiliyor. Manuel ve otomatik şanzıman/CVT seçenekleri sunulan araç, sahip olduğu burulma kirişli arka süspansiyon ve üstün alt yapısı ile yol tutuş standartlarını da arttırıyor.
Vista’da; klima, elektrikli camlar, elektrikli ayarlanabilir dış dikiz aynaları ve immobilizerli uzaktan merkezi kilit gibi çok sayıda temel konfor özelliklerinin yanı sıra bazı sürprizler de hazırlanmış: Son yıllardaki Mp3 tutkusu göz önüne alınan araçta, USB Port ile desteklenmiş uzaktan kumandalı double DIN CD çalar sistem, ‘kişiye özel müzik keyfi’ni garanti ediyor.
Ön koltuklar altındaki gözler ise ister bir laptop için ya da farklı eşyalarınız için güvenli ve büyük bir alan yaratıyor. Ön silecekler çalışırken, geri vitesin kullanımında arka sileceklerinde otomatik olarak çalışması gibi kullanım kolaylığı sağlayan birçok yeni düşünce Vista’nın sunduğu ekstra özelliklerden sadece bir kaçı.
Toyota’nın Avrupa’daki amiral gemisi üçüncü nesil Avensis’in Wagon seçeneği pazara sunuldu. Toyota tasarımcıları Avensis Sedan’ın şık çizgilerini koruyarak Avensis Wagon’un arka tasarımına hayat verme yoluna gitti.
Önden arkaya doğru yükselen omuz çizgisi beraberinde dinamizmle şıklığı aynı potada eriten görsel bir şöleni getiriyor. Ön farlarla birlikte başlayan güçlü omuz çizgisi keskinleşerek arka stop grubunun üzerinde bagaj kapağıyla bütünleşiyor. Toyota Avensis Wagon 4765 mm uzunluğu ve 2700 mm dingil mesafesiyle geniş ve konforlu bir yaşam alanı ve 543 litrelik geniş bir bagaj sunuyor.
Premium donanım seviyesi ile sunulan Avensis Wagon, 17 inç jantlar, arka park sensörü, sürüşe duyarlı Bi-xenon farlar, yağmur sensörü, far yıkama, entegre sinyalli elektrikli ısıtmalı katlanabilir yan aynalar, çift bölgeli otomatik klima, direksiyondan kumandalı 6’lı CD değiştiricili 11 hoparlörlü MP3/WMA destekli müzik sistemi, Bluetooth, otomatik hız sabitleme, elektrikli ön koltuklar, karartılmış arka ve arka yan camlar, panoramik cam tavan, EBD destekli ABS, Direksiyon destekli araç denge kontrol sistemi VSC+, perdeler de dahil 7 adet hava yastığı, olmak üzere son derece zengin konfor ve güvenlik özelliği barındırıyor.
Ayrıca opsiyonel olarak dokunmatik ve sesle kumanda edilebilen navigasyon sistemi ve arka görüş kamerası sunuluyor. Toyota Avensis Wagon 2.0 lt benzinli ve 2.0 lt D-4D dizel olmak üzere iki motor seçeneğiyle satışa sunuluyor. 152 bg güç üreten ve CVT teknolojisine sahip Multidrive S otomatik şanzımanla birlikte satışa sunulan 2.0 lt Valvematic motorun yakıt tüketimi 7.1 litre ve CO2 salım değeri de 165 g/km iken; Avensis Wagon’da sunulan 2.0 lt D-4D dizel motor seçeneği de 126 bg gücüyle 5.4 lt/100 km ortalama yakıt tüketimi ve 140 g/km’lik CO2 salım değerine sahip. Toyota Avensis Wagon 2.0 Valvematic Multidrive S Premium 85 bin 250 TL ve Toyota Avensis Wagon 2.0 D-4D Premium ise 86 bin 400 TL’lik fiyat etiketiyle satışa sunuluyor.
Türkiye’de sadece otomatik şanzımanla sunulan XC60, 205 bg güç üreten 2.4 litrelik D5 dizel ve 285 bg güç üreten 3.0 litrelik T6 benzinli motorlarla satılıyor. 2011 model yılı ile birlikte 203 bg güç üreten 2.0T motor seçeneği ile de satışa sunuldu. Kompakt yapısı ve nispeten düşük silindir hacmine rağmen 203 bg güç üreten bu motor ayrıca daha 1750 d/d’de 300 Nm’lik torka ulaşarak sürücüsüne eşsiz bir sürüş deneyimi vaat ediyor.
XC60 2.0T’nin yeni 2.0 T motor seçeneği sadece satın alma aşamasında değil, ileri teknolojisi sayesinde düşük yakıt tüketimiyle de sürücülere avantaj sunuyor. Aynı zamanda XC60 2011 model yılında R Design dokunuşu ile daha da sportif bir görünüme kavuşacak.
Özellikle gençlerin ilgisini çekecek R Design opsiyonu ile XC60 daha da çekici olacak. XC60’ın 2.0T versiyonu ağustos ayı itibarıyla 98 bin 584 TL’den başlayan fiyatlarla satışa sunuldu. Yeni S60 modeli ise eylül sonunda Türkiye’de 2.0T versiyonuyla satışa sunulacak. D3 versiyonu ise ekim ortasında satılmaya başlayacak.
İstanbul Auto Show'da yapılacak. V60, yıllık üretim miktarı olan 50 bin otomobilin en az yüzde 90’ı Avrupa’da satılacak. Bir parça daha ekstra yer ve esneklik isteyen ama spor tasarım ve heyecan verici sürüş özelliklerinden en ufak bir ödün vermek istemeyen S60 alıcılarına hitap edecek olan V60, bu anlamda Sportswagon adını da sonuna kadar hak ediyor.
V60’ın kabini sürücü-odaklı ayrıntılar açısından çok zengin ama bütün yolcular için rahat bir mekân sunan beş kişilik bir otomobil olduğu da unutulmamış. 40/20/40-çıkarılabilir arka koltuk ve katlamalı ön yolcu koltuğu, yolcuların ve yükün olağanüstü esnek bir biçimde bir araya getirilmesini mümkün kılıyor. Üç parçalı arka koltukta bulunan arkalıkların her biri çok büyük bir kolaylıkla katlanarak yük için tamamen düz bir zemin yaratıyor.
Yük alanı, mevcut en küçük noktadan bile azami kazanç temin edilecek şekilde tasarlanmış. 1095 mm genişliğindeki bagaj kapağının, yük zemininin altında ve tekerlek yuvalarının arkasında bulunan ekstra alanla birlikte kullanılması verimli bir yük kapasitesinin garanti edilmesi için benimsenmiş sistematik yaklaşıma bir örnektir. Yük alanının kapasitesi 430 litredir. 2011 ocak ayında satışa sunulacak olan V60, S60 ile benzer motor seçeneklerine sahip olacak.
Doğuş Otomotiv–VW Binek Araç, 2010 yılının son çeyreğinde Polo GTI ve Yeni Touran modellerini müşterileriyle buluşturacak. Her iki model de İstanbul Autoshow’da ilk kez tüketicilerin beğenisine sunulacak. Ayrıca, geçtiğimiz günlerde dünya lansmanı gerçekleştirilen Yeni Jetta modeli de, 2011 yılının başında Türkiye pazarına sunulacak. Scirocco ve Golf R ile spor araç segmentini domine eden VW Binek Araç’ın efsanesi GTI, yeni bedeniyle yola çıkmaya hazırlanıyor. 1.4 TSI 180 bg’lik motorla sunulacak olan Polo GTI, 7 ileri DSG şanzımana sahip.
15 mm alçaltılmış süspansiyonlar, 17 inç alüminyum alaşımlı jantların yanısıra ESP, yokuş kalkış asistanı standart olarak yer alıyor. VW Binek Araç tarafından pazara sunulacak bir diğer yeni model de Touran; 1.2 TSI, 1.4 TSI ve 1.6 TDI motorlarla sunulacak Yeni Touran ağustos ayından itibaren müşterileriyle buluşacak Bununla birlikte VW Binek Araç 2011 model yılında, halen satışını gerçekleştirdiği modellerinde de yeni konfor seçenekleri de sunuyor; Polo’da deri direksiyon, Golf Comfortline’da 16 inch alaşım jant ve Alcantara deri döşeme, Golf Highline’da led stop farlar standart olarak sunulacak.
9.5 milyon satan Jetta yenilendi Volkswagen’nin ilk olarak 1979 yılında tanıttığı ve 31 yıl içinde ulaştığı 9.5 milyon adet satış rakamıyla önemli bir başarı yakalayan Jetta’nın altıncı nesli, Avrupa’da ilk olarak Türkiye’de satışa sunulacak. Uzunluğu 4644 mm, genişliği 1780 mm, yüksekliği 1453 mm, aks mesafesi ise 2651 metre olan Yeni Jetta aynı zamanda 510 litre gibi son derece büyük hacimli bir bagaja sahip.
Volkswagen’in 1.2 TSI teknolojisine sahip 105 beygir gücündeki motoru, gerçek bir sürüş keyif sunan bir performans sergilerlerken diğer yandan benzinli motorlar için yakıt tüketiminde çarpıcı tasarruf değerleri sağlayarak kullanıcının her türlü ihtiyacına cevap verebiliyor. TSI teknolojisi düşük CO2 emisyon değerleri ile çevreye karşı duyarlı bir duruş sergiliyor.
