2011'in de resmi ve dini bayram tatilleriyle bu yılı aratmayacağı ortaya çıktı. Ancak uzun tatillerin ekonomiye etkisi tartışılırken işveren ‘3 günde bir tatil olan ülkede üretimin aksadığını’, çalışanlar ‘önce çalışma koşullarının düzeltilmesi gerektiğini’, turizmci ise ‘orta yolun bulunmasını’ istiyor.
Geride kalan 9 günlük Kurban Bayramı tatili de dahil edilirse 2010 yılında resmi ve dini bayram tatilleri 19 güne ulaşırken, 2011 yılında da benzer bir tatil takviminin olması bekleniyor. Bu beklentiler, uzun tatillerin ekonomik hayata etkileriyle ilgili tartışmaları yeniden gündeme getirdi. Önümüzdeki yıl içinde de 3- 4 günlük Ramazan ve Kurban gibi bayram tatillerinin haftasonuna yaslanması ile birlikte bu bayramlardan en az birinin yine 9 güne çıkarılacağı tahmin edilirken, işveren, işçi ve iktisatçılar konuyu farklı açılardan değerlendirdi.
DİSKİ: ÇALIŞMA SÜRELERİ ZATEN FAZLA
Konuyla ilgili değerlendirme yapan Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Süleyman Çelebi, milli geliri uzun tatil günlerinden ziyade, gelirin adaletsiz paylaşılmasının etkilediğini savunarak, “Bu durumu, kriz döneminde Türkiye'nin ilk 500 firmasının karlarını nasıl katladıkları belgeliyor. İkinci olarak Türkiye'deki çalışma süreleri, batılı ülkeleri dikkate aldığımızda onların çok üzerinde. Türkiye'nin birçok yerinde yasal sürenin de üstünde çalışma saati var. Böyle bakıldığı zaman işverenlerin hala şikayetçi olmaları kabul edilebilir birşey değil” dedi. Özel sektördeki tatil sürelerinin zaten kısıtlı olduğunu vurgulayan Çelebi şöyle devam etti:
“Aslında bu tartışmalar onları değil kamuyu bağlıyor. Ancak kasıtlı olarak bazı gerçekleri sulandırmak için bu tür iddialar ortaya atılıyor. İşveren kölelik düzeni istiyor. Zaten işçi tatilden sonra mutlaka yerine telafi olsun diye çalıştırılacaktır. Biliyoruz ki işveren işçiyi borçlandırmıştır. Bu gibi şikayetler sadece kılıftır. İşverenler önce açlık sınırının altında ücretle işçi çalıştıramayacaklarını öğrensinler.”
İŞVEREN: ÜRETİM OLUMSUZ ETKİLENİYOR
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Üyesi Ender Yorgancılar işverenlerin tatile karşı olmadığını, ancak bu konuda dengeli bir politika izlenmesi gerektiğini kaydetti. Yorgancılar şunları söyledi:
“Sadece haftalık tatiller yıl içinde toplam 104 gün yapıyor. Kurban, Ramazan bayramları ile resmi tatillerle birlikte 130 güne yaklaşan, hatta önüne arkasına ilaveler yapıldığında 135- 140 günlere kadar çıkan tatil süresi var. Yani üç günde bir tatili olan bir ülkede yaşıyoruz. Bu üretimi dolayısıyla ekonomimizi etkiliyor. Ayrıca tatile gitmeden ve tatilden döndükten sonra çalışanda oluşan rehavet de üretimi olumsuz etkiliyor.”
‘ÜCRETLER ÇOK DÜŞÜK’
Çalışma hayatı üzerine yaptığı araştırmalarla bilinen Ekonomist Mustafa Sönmez, tatil günü sayısının artması oranında milli gelirin azalacağını belirterek, “Tatil günleri boyunca üretim olmayacağı için gelir azalacaktır. Onun için özellikle iş sahipleri tatilleri pek sevmezler. Fakat Türkiye'de çalışan sayısı işsizlerden çok fazla değil. Ücretler çok düşük ve çalışma saatleri ise normalin üstünde. O yüzden bu durumdaki insanların hiç olmazsa kendine ve çocuklarına ayırabileceği bir zamanın olması bu bakımdan olumludur. Ancak tatil günlerinde çalıştırılanlara ek ücret ödenip ödenmediğinin de bilinmesi gerekiyor” dedi. Sönmez, üretimin kesintiye uğraması karşısında turizm, ulaştırma ve ticaret gibi hizmet sektörlerinde de böyle günlerde canlılık yaşandığını kaydederek iş ihtiyacı olan insanların da dönemlik olarak iş bulabilme şansının olduğunu aktardı.
TURİZMCİ: ORTASI BULUNSUN
Çeşme Turistik Otelciler Birliği (ÇEŞTOB) Başkanı Veysi Öncel, uzun tatiller sayesinde turizmcinin yurtdışı turlar ve iç turizm ile hareketlilik yaşadığını belirtti. 9 günlük tatillerde sanıldığının aksine sadece 4 günlük paket program satabildiklerini kaydeden Öncel şöyle konuştu:
“Bu rakamdan fazla satmak oteller için çok zor. Uzun tatil günleri işgücü kaybı da yaratabiliyor. O yüzden faydası ve zararı tartışmaya açılabilir. Bunun ortası bulunarak iki tarafın da mutlu olabileceği bir formül bulunabilir.”
2010'DA EN UZUN TATİL KURBAN BAYRAMI
2010 yılı içinde haftalık tatiller sayılmazsa en uzun tatil 9 gün ile Kurban Bayramı oldu. Onu 3.5 gün ile Ramazan Bayramı izledi. Ramazan Bayramı hemen ertesinde gerçekleşen Anayasa Değişikliği Referandumu nedeniyle kısa sürdü. Bunun yanı sıra Cumhuriyet Bayramı 1.5 gün, yılbaşı, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü, 30 Ağustos Zafer Bayramı ise birer gün tatil yapıldı.
2011'DE RESMİ BAYRAMLAR HAFTASONU
2011 yılının Ramazan Bayramı'nın haftasonu tatilinin hemen ertesinde 29 Ağustos 2011 Pazartesi gününün arife, 30 Ağustos 2011 Salı, 31 Ağustos 2011 Çarşamba ve 1 Eylül 2011 Perşembe günlerinin de bayram günleri olması nedeniyle çalışma günü olan cuma gününün de 2008 yılında olduğu gibi Bakanlar Kurulu kararıyla 9 günlük tatil takvimi belirlenebileceği tahmin ediliyor.
En uzun tatil dönemi olan Kurban Bayramı, arifesi ise 5 Kasım 2011 Cumartesi'ye denk geliyor. Onu takip eden dört gün resmi tatil olarak belirlenirken, çalışma günleri olarak görünen perşembe ve cuma günlerinin de genellikle 9 güne uzatılan Kurban Bayramı için haftasonu ile birleştirilmesi olasılıklar içinde bulunuyor.
2011 yılında yılbaşı, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ve 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Cumartesi'ye ve 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü Pazar'a denk geliyor. 30 Ağustos Zafer Bayramı ise Ramazan Bayramı'nın ilk günüyle çakışırken, sadece 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı hafta içinde, perşembe günü kutlanacak ve Cumhuriyet Bayramı'nın yarım günlük tatili Cuma günü kullanılacak.