2014 Yılı Para Ve Kur Politikası (2)

Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, Ocak ayında ise en az 3 milyar dolar döviz likiditesi sağlayacağız. Ocakta her gün minimum 100 milyon dolar ihale yapılacak” dedi.Başçı, 2014 yılı Merkez Bankası’nın Para ve Kur Politikası’nı açıkladı.Başçı, 2014 yılında Merkez Bankası’nın enflasyonu hedefle uyumlu seviyelerde tutmayı amaçladığını söyleyerek, fiyat istikrarının ve finansal istikrar amaçlarının doğrultusunda, geleneksel araçların yanında yeni politika araçlarını kullanmaya devam edeceğini belirtti.Başçı, 2014 yılında Merkez Bankası’nın açık piyasa işlemleri portföyü kıymetlerinin nominal toplamının 3.13 milyar TL’lik kısmının vadesi geleceğini söyleyerek, “Söz konusu Devlet İç borçlanma Senedi (DİBS)’lerin, 2014 yılında uygun görülen aylarda, ilgili ayın ilk iş günü saat 10.00’da Reuters sisteminin “CBTL” sayfasında ilan edilecek olan DİBS veya kira sertifikaları ile yenilenmesi, alım ihalelerinin Çarşamba ve Cuma günleri bir iş günü sonrası valörle gerçekleştirilmesi, her bir ihale tutarının nominal en fazla 100 milyon TL olması, ihalelere ilişkin diğer hususlarda mevcut düzenlemelerin geçerli olması planlanmaktadır. Ayrıca, 2013 yılında operasyonel risklerin en aza indirilmesi amacıyla 9 milyar TL olarak belirlenen açık piyasa işlemleri portföy büyüklüğünün 2014 yılında da aynı seviyede kalması hedeflenmektedir” ifadelerini kullandı.Başçı, şu ifadeleri kullandı:“Bankalar ihtiyaç duymaları halinde limitleri ile sınırlı olmak üzere teminatları karşılığında TCMB borç verme faiz oranından (referans faiz olan Marjinal Fonlama Oranı) borçlanabilecekler, likidite fazlalığı oluşması halinde ise limitsiz olarak TCMB borçlanma faiz oranından TCMB’ye Türk lirası borç verebileceklerdir. Geç Likidite Penceresi (GLP) mevcut uygulamadaki gibi devam edecektir”Başçı, Türk Lirası fonlamanın gerekli görüldüğünde değiştirilebileceğinin uyarısını yaparak, “Bir hafta vadeli repo ihaleleri, Kurul tarafından tespit edilen İstikrarlı Fonlama Oranı-1’den miktar ihalesi yöntemiyle gerçekleştirilecektir. Bu çerçevede, 6 Ocak 2014 tarihinden geçerli olmak üzere Açık Piyasa İşlemleri’ne taraf olan her bir kuruluşun ihaleye verebileceği toplam teklifin üst sınırı, kuruluşun tesis etmesi gereken TL zorunlu karşılık tutarının bankaların tesis etmesi gereken toplam TL zorunlu karşılık tutarı içindeki payının iki katı olarak belirlenecektir. Banka bazında belirlenen limitler iki tesis dönemi boyunca geçerli olacaktır. Limitler dört haftada bir yenilenecek ve her yeni dönemin başlangıcına tekabül eden rezerv tesis döneminin ikinci iş günü bankalara TCMB Ödeme Sistemleri İhale Sistemi (İHS) aracılığıyla bildirilecektir. Bu çerçevede, 6 Ocak 2014 tarihinde bankalara İHS aracılığıyla gönderilecek olan teklif üst sınırının hesabında, 6 Aralık ve 20 Aralık 2013 yükümlülük tarihlerindeki (son iki rezerv döneminde) tesis edilmesi gereken TL zorunlu karşılık tutarlarının ortalaması esas alınacaktır” şeklinde konuştu.Başçı 2014 yılı merkez Bankası Para ve Kur Politikası’nı açıkladıktan sonra gazetecilerin sorularını cevapladı.Başçı, Merkez Bankası’nın döviz likiditesi stratejisine de değinerek, yılsonuna kadar minimum 450 milyon doları satacaklarını belirtti. Başçı, “Pazartesi, Salı daha da yukarı çıkabilir. Böylece sistemin fonlama ihtiyacını artırmış olacağız. Ocak ayında ise en az 3 milyar dolar döviz likiditesi sağlayacağız. Ocakta her gün minimum 100 milyon dolar ihale yapılacak. Böylece sistemin fonlama miktarı 40-42 milyar dolara çıkacak. Şubat ayında fonlama ihtiyacı artırılabilir” dedi.Başçı, 2014 yılı dolar kuru beklentisine yönelik olarak, orta ve uzun vade için her zaman 117-122 arasında bir reel efektif kur endeksi tahminini yaptığını dile getirdi.Başçı, faiz oranları ile ilgili olarak enflasyon oranına göre ayarlama yaptıklarını belirterek, “Sınırlı yükselmeye karşılık biz çok daha güçlü bir faiz oranlarında politika tepkisi verdik diye düşünüyoruz. Bunu önceden yapmak akıllıcaydı. Mayıs, Haziran ayları gibi. O dönemde yaptığımız 6,75-7,75 söylemimiz gerçekleşti. Merkez Bankası konjonktür olarak enflasyona bakacak. Enflasyon görünümünde tedbir alınması gereken bir durum ortayla çıkarsa, burada gerekli tedbirleri, faiz oranları ile ilgili de alabilir” ifadelerini kullandı.Amerikan Merkez Bankası’nın tahvil alımını azaltması ile ilgili olarak Başçı, “Piyasa açısından bakıldığında bunun Aralık ayında yapılmış olması sürpriz. Burada büyük ölçüde fiyatlama gerçekleşti. Karardan sonraki dakikalarda Amerikan piyasalarında çok fazla etkilenme olmadığını, ertesi gün gelişmekte olan ülke kurlarında bir miktar zayıflama gözlediğimizi görüyoruz. İç belirsizlikler, Salı gününden beri daha çok etki yaptı gibi görünüyor” diye konuştu.Tüketici kredilerinin büyüme hızının, ticari kredilere göre daha dalgalı bir seyir izlediğini anlatan Başçı, "Lehman krizi" ile neredeyse sıfıra kadar düşen tüketici kredilerinin büyüme hızının, 2011'in ortalarında tekrar yüzde 40'lara yükseldiğini ifade etti."Yüzde 40, kesinlikle sürdürülebilir bir büyüme hızı değil, onun mutlaka aşağı çekilmesi gerekiyordu" diyen Başçı, o dönemde alınan tedbirlerle bunun yüzde 15'e kadar indirildiğini anımsattı.Başçı, şöyle konuştu; "Tüketici kredilerinin büyüme hızı gelecek yıl içinde yüzde 15'e inerse, hem enflasyon açısından sonuç almamız sağlanacak hem de dış denge açısından çok daha iyi bir noktaya geleceğiz. Büyük ihtimalle ticari kredilerin hızında çok az azalma olabilir ama yüzde 20'lere doğru büyüme hızında gerileme gösterebilir. Tüketici kredilerinin büyüme hızını mutlaka ticari kredilerinin büyüme hızından daha yavaş olması şart ki enflasyonla mücadelede ve dış dengede sonuç alalım."Başçı, tüketici kredilerinde sonuç alacaklarını düşündüklerini belirterek, “Tüketici kredilerinde sonuç alınacağımızı düşünüyoruz. Orada sonucun alınacağı netleştikçe, Merkez Bankası piyasaya döviz likiditesi yoluyla rezerv opsiyonu kat sayılarındaki artış yoluyla likiditeyi sağladıkça farklı gelişme izleyebiliriz” ifadelerini kullandı.Küresel ekonomi ile ilgili olarak, ılımlı bir toparlanma havasının var olduğuna dikkat çeken Başçı şöyle devam etti:“Enflasyon ile ilgili olarak yüzde 7, yüzde 7’nin biraz üzerinde bitirme ihtimalimiz var. Yüzde 5’in üzerinde. Mevcut para politikası duruşunun yeterli olduğu görüşünü ifade ettik. Burada önemli olan faiz oranları enflasyona göre belirleniyor.”