Metot
L&M'cilere onu anlatmaya gerek yok. Beş Kardeş, İtirazım Var, Limonata.. İzlemeye doyamadığımız film ve dizilerin kendine hayran bırakan ismi: Serkan Keskin. O, aynı zamanda Semaver Kumpanya'nın vazgeçilmez isimlerinden. Keskin, Semaver Kumpanya çatısı altında hem yönetip hem de oynadığı İspanyol yazar Jordi Galceran imzalı Metot oyunuyla karşımızda bu kez. Bir işe alım süreci yani insan kaynakları hikayesi olan Metot, ağlanacak halimize kahkahalarla güldüren, ters köşe finaliyle de şaşırtan bir oyun. Diğer oyuncuların da hakkını yememek lazım. Sarp Aydınoğlu, Sezin Bozacı ve Mustafa Kırantepe rollerinin hakkını fazlasıyla veriyor ve size kısa bir süreliğine de olsa günlük sıkıntılarınızı unutturuyorlar.
Profesyonel
Halen kapatılmamışken, ne yapıp edin; Devlet Tiyatroları'nda sergilenen Profesyonel adlı oyunu mutlaka izleyin, deriz. "Neden varız? Nereden geldik nereye gidiyoruz?" gibi sorularla varoluşsal sürmenaja tutulanlardansanız şayet, yolunuz nasıl ki bir Sartre bir Camus'dan geçtiyse, muhakkak tiyatro perdesinde de Duşan Kovaçeviç'ten geçecektir. Kovaçeviç imzalı 'Profesyonel' oyunu yalnızca 2015'in değil, son 6 sezonun 'en'leri arasında yer alıyor. Yetkin Dikinciler ve Bülent Emin Yarar gibi iki usta oyuncunun tabiri caizse şiir gibi performansları görülmeye değer. Tabi bilet bulabilirseniz. Zira 6 sezondur kapalı gişe oynuyorlar Devlet Tiyatroları'nda. "Devlet, tiyatro mu yaparmış?" diyen liboşlara selam olsun! Kurusıkı
Herkesin başına gelebilecek basit bir kaza çığ gibi büyürse ne olur? Cevabını oyuna gidenler bilir ancak mevzu bahis Levent Kazak'ın elinden çıkma bir oyun metni ise, o oyunda sürprizler kaçınılmazdır. Yaklaşık iki saat boyunca iyi ile kötünün, doğru ile yanlışın kafanızda sürekli yer değiştirdiği bu oyun, kadrosuyla da izleyenleri kendisine hayran bırakıyor. Mete Horozoğlu, Selen Uçer, Beyti Engin ve Bülent Alkış'ın yanı sıra, geçtiğimiz sezon cüretkar sahneleri ile konuşulan Gökçe Bahadır'ın yerine gelen Bihter Dinçel ile bu kış da perdelerini tiyatroseverlere açıyor.
Kim Korkar Hain Kurttan
Amerikan tiyatrosunun önde gelen yazarlarından Edward Albee'nin kaleminden çıkma, 1962 doğumlu bir tiyatro oyunu 'Kim Korkar Hain Kurttan'. Yine ABD'de yalnızca Broadway yapımlarına verilen Tony ödülünün de sahibi. Oyun, 'bir gece tesadüfi şekilde bir araya gelen iki çiftin, bir evde aralarında geçenler' şeklinde gelişiyor. Metne haksızlık etmek istemeyiz ancak oyunculuklar o kadar başarılıydı ki, konunun dahi önüne geçiyordu. -Di li geçmiş zaman kullanıyoruz ne yazık ki. Zira son oyun temsili geçtiğimiz yaz başındaydı. Oyun Atölyesi ekibi, şimdilik başka oyunlara konsantre olmuş durumda. Lakin belli mi olur? Zerrin Tekindor efsanesi bu oyunla yeniden sahnelere dönebilir! Bir Delinin Hatıra Defteri
'Amirimdir, ne yapsa yeridir' dedik ve Ankara'dan sonra İstanbul'da da açtığı Tatbikat Sahnesi'ne açılır açılmaz uçarak gittik. Sonunda memleketçe ruh halimizi sahneye koyan bir eser ile karşı karşıyayız: Bir Delinin Hatıra Defteri. 1842'de oyunu kaleme alan Gogol, bir iki yüzyıl farkıyla bayağı sizden bizden esinlenmiş. Hali hazırda Genco Erkal tarafından sahnelenen bir versiyonu daha mevcut. Erkal'ın yorumunun aksine Erdal Beşikçioğlu daha farklı bir oyun ile izleyicinin karşısına çıkıyor. Oyun boyunca vinç üzerinde yorulmaksızın gezen Beşikçioğlu, canlandırdığı inişli çıkışlı karaktere kendine has bir yorum getiriyor. İzleyici olarak siz 'ha üzerime düştü düşecek' diye endişelenirken, o kondisyonu ve performansı ile kendine hayran bırakıyor. Bildiğiniz 'Amirim!' o işte. Personel
Tiyatro Craft, tabiri caizse tokat gibi oyunların sahnesi. Sarsan, şaşırtan, bulunduğunuz gerçeklikten sizi başka gerçekliklere taşıyan Craft'a girdiğiniz gibi çıkamazsınız. Bir önceki sezon Fındıklı'daki teras sahnelerinde sergiledikleri 'Kalp Düğümü' adlı oyun ile adından söz ettiren Craft, geçtiğimiz bahar aylarında premier'i yapılan 'Personel' adlı oyunuyla Kadıköy sahnesini açtı. Dolunay Soysert ve Aslı Enver'in hayat verdiği oyun, iş dünyasının kronikleşmiş sorunu mobbingi masaya yatırıyor. Gidin, mümkünse şirket gezisi organize edin. İstibdat Kumpanyası
'Güleriz ağlanacak halimize' dedikleri şey, tam da bu oyun olsa gerek. Sultan II. Abdülhamid iktidarında yaşanan baskıcı ve otoriter dönemi, eğlendiren bir dil ile kaleme alan genç oyun yazarı Uğur Saatçi, oyun metni ile size Deja vu hissi yaşatabilir. Müzikallere karşı mesafeli olan kitledenseniz, İstibdat Kumpanyası'na bir şans vermenizi önerebiliriz. Zira müzik düzenlemeleri ile dans koreografisi bir hayli başarılı. Kalabalık bir oyuncu kadrosu olan müzikalde, Levent Üzümcü, Sabri Özmener ve Sibel Erdenk gibi yetenekli isimleri görmek mümkün. Şu sıralar Türkiye turnesinde olan İstibdat Kumpanyası'nın İstanbul'daki oyunları da devam ediyor.
Cibali Karakolu
Cibali Karakolu, hiç eskimeyen bir komedi. Ve İstanbul Şehir Tiyatroları'nın son dönemde ortaya koyduğu en iyi işlerden biri. 1980'li ve 90'lı yıllar boyunca Nejat Uygur tarafından sahneye konulan oyun, aslen ta 1904 yılında Fransa'da sahnelenen üç perdelik bir bulvar komedisinin uyarlamasıdır. Oyunun bir de rekoru var: 1955 yılında Muammer Karaca Tiyatrosu kurulduğunda açılış oyunu olarak sahneye konan Cibali Karakolu, 16 yıl boyunca üç bini aşkın kez sahnelenerek en uzun süre afişte kalan oyun oldu. Adından da anlaşılacağı üzere bir karakol hikayesi olan oyun, bilhassa büyük usta Zihni Göktay'ı izlemek için görülmeye değer.
