AK Parti Giresun Milletvekili Kadir Aydın, "Cumhurbaşkanlığı Külliyesine 'kaçak saray', Cumhurbaşkanımıza 'diktatör' diyenler, oy verenlere 'makarnacı' yakıştırması yapanlar ve sabah kalktıklarında 'inşallah milletimizin başına bir felaket gelir.' diye dua edenler bilsinler ki bu dil doğru bir dil değildir ve bu dua asla kabul olmayacaktır." dedi.
TBMM Genel Kurulunda; İçişleri Bakanlığı, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ile bu bakanlıklara bağlı kamu kurumlarının bütçelerinin görüşüldüğü 6. turda, AK Parti milletvekilleri söz aldı.
AK Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Demir, İçişleri Bakanlığının faaliyetleri ve çalışmaları hakkında bilgi verdi.
Demir, uyuşturucu sorununun önemli olduğunu ifade ederek, "Gençlerin ve ailelerinin huzurunu kaçıran, gençlerin beden ve ruh sağlığını bozan bu kötü alışkanlığa karşı İçişleri Bakanlığı kararlılıkla mücadele etmektedir. 2018 yılında yapılan operasyonlarda büyük miktarlarda uyuşturucu ele geçirilmiştir." diye konuştu.
15 Temmuz gecesi yapılan hain saldırının, ülkenin hak ve hürriyetlerine yapılan bir saldırı olduğunu vurgulayan Mustafa Demir, o gece darbecilerin ülke topraklarını bölme girişiminde bulunduğunu, ancak bunda başarısız olduğunu kaydetti.
AK Parti Antalya Milletvekili Kemal Çelik, güvenlik hizmeti için yapılan harcamaların, hiçbir zaman yeterli görülmemesi gerektiğini söyledi.
"Terörle arasına mesafe koyamayanlar asla özgür olamazlar." diyen Çelik, FETÖ'den arındırılan güvenlik teşkilatının, yurt içi ve yurt dışında önemli operasyonlar gerçekleştirdiğini söyledi.
AK Parti'li Çelik, aynı üst akıldan emir alan terör örgütleri DEAŞ ve PKK'nın, 15 Temmuz'dan sonra stratejik operasyonlar yapamaz hale getirildiğini bildirdi.
- "Bizim değerlerimize dil uzatmak hiç kimsenin haddi değildir"
AK Parti Giresun Milletvekili Kadir Aydın, 16 yıllık AK Parti iktidarının sadece yerli ve milli üretimle yetinmediğini, jandarma ve sahil güvenlik birimlerinin tamamını İçişleri Bakanlığına bağlayarak sivil devrim gerçekleştirdiğini söyledi.
Her milletvekilinin milleti temsilen Meclis çatısı altında görev yaptığını; düşünce, öneri ve şikayetlerini dile getirdiğini belirten Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Her milletvekilinin konuşmasında, her partinin aldığı oylardan çok daha fazlasını alarak Cumhurbaşkanı seçilen Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'la ilgili kullandığı ifadeler ne Sayın Cumhurbaşkanımıza yakıştırdığımız sıfatlardır ne de milletvekillerimize yakışan ifadelerdir. Hiç kimsenin önemine ve değerine dil uzatmak haddimiz olmadığı gibi, bizim de önem ve değerlerimize dil uzatmak hiç kimsenin haddi değildir. İktidara dil uzatmayı siyaset yapma biçimi olarak gören anlayışın ne milletimize ne de sahiplerine hiçbir faydası olmayacaktır.
16 yıldır iktidarda olan, girdiği 13 seçimden zaferle ve artan halk desteğiyle çıkan bu ülkenin Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı sevmeseniz de 26 milyon 330 bin 823 seçmenimizin oy verdiği ve milletimizin yarısından fazlasının desteğini alan Cumhurbaşkanımıza katlanmasını bileceksiniz. Çünkü demokrasi, katılmayı ve katlanmayı bilenlerin rejimidir. Cumhurbaşkanlığı Külliyesine ısrarla 'kaçak saray' ve Cumhurbaşkanımıza 'diktatör' diyenler, yaşadığımız her kazayı cinayet olarak tanımlayanlar, her tutuklamayı bir savaş dili gibi 'tutsaklık' olarak değerlendirenler, alkış tutanlara 'yandaş' ve 'iktidar beslemesi', oy verenlere 'makarnacı' yakıştırması yapanlar ve sabah kalktıklarında 'inşallah milletimizin başına bir felaket gelir.' diye dua edenler bilsinler ki bu dil doğru bir dil değildir ve bu dua asla kabul olmayacaktır."
AK Parti'li Aydın, terör ve toplumsal olaylara müdahale eden güvenlik güçlerinin çalışmalarını "halka saldırı", teröre karşı verilen mücadeleyi "savaş" olarak ifade edenlerin de dillerini düzeltmesi gerektiğini söyledi.
"Dağa çıkınca ihanet oyunu oynayanların Meclis kürsüsünden barış şarkıları söylemeleri son derece anlamsız ve inandırıcılıktan yoksundur." diyen Aydın, terörle mücadele konusunda milletin duygu ve düşüncelerine tercüman olan ve bunu her türlü terör gruplarına, onların anlayabileceği bir dilde izah eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu ve bütün emniyet güçlerine şükranlarını sundu.
- "İnsanlık tarihine geçecek girişimlerde bulundu"
AK Parti İstanbul Milletvekili Serap Yaşar, 2 Eylül 2015'te medyaya, "Yunanistan'a kaçmak isteyen göçmenlerin denizde hayatını kaybettiği" haberinin düştüğünü ifade ederek, "Bu haber hepimizi derinden üzdü. O gün orada hayatını kaybedenler arasında Aylan Bebek de vardı." dedi.
Türkiye'nin göçmenler ve sığınmacılar için devletin bütün olanaklarını seferber ettiğine işaret eden Yaşar, devletin, dünyada göçmenlere karşı yapılan yanlış uygulamalar karşısında sessiz kalmadığını, onlar için insanlık tarihine geçecek girişimlerde bulunduğunu kaydetti.
AK Parti'li Yaşar, "Devletimiz, milletimiz ve kurumlarımızla onlar için yapabileceğimizin en fazlasını yapmanın gururunu yaşıyoruz." dedi.
Serap Yaşar, Türkiye'deki sığınmacı sayısının 4,7 milyona ulaştığını, bunun 3,6 milyonunun geçici koruma altındaki Suriyeliler olduğunu söyledi.
- "Eşit ünvana eşit ücret politikasını uygulamaya başladık"
AK Parti Konya Milletvekili Halil Etyemez, sendikal alanda AK Parti iktidarları döneminde yapılan iyileştirmeleri anlattı.
2002'de en düşük memur maaşı 293 lirayken, bunun yüzde 700 artışla 3 bin 130 liraya çıkarıldığını belirten Etyemez, "300 bin sözleşmeli personeli kadroya aldık, 4-C uygulamasını ortadan kaldırdık. Kamu çalışanları arasında 'eşit unvana eşit ücret' politikasını uygulamaya başladık." diye konuştu.
Halil Etyemez, banka promosyonlarının kamu çalışanlarına ödenmesini sağladıklarını, başını örten kamu çalışanlarının önündeki engelleri kaldırdıklarını ifade etti. Etyemez, 1 Mayıs gününün, Emek ve Dayanışma Günü olarak kutlanmasını da sağladıklarını vurguladı.
AK Parti Ankara Milletvekili Arife Polat Düzgün, 2002'de yüzde 2,6 oranıyla 5 milyar lira olan bütçeden sağlığa ayrılan payı, yüzde 4,5 oranıyla 49 milyar liraya çıkardıklarını anlattı.
Evde sağlık bakım hizmeti uygulaması başlattıklarına işaret eden Düzgün, toplamda 1 milyon 200 bin hastaya evde bakım hizmeti verildiğini, bugün için takip edilen hasta sayısının ise 300 bin olduğunu kaydetti.