HABER

2025'te Türkiye'nin yüzde 40'ı şişman olacak

2025'te Türkiye'nin yüzde 40'ı şişman olacak

İZMİR (İHA) - İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İzmir Tabip Odası işbirliğiyle yürütülen sağlık panellerinin yeni dönemi başladı. Sağlıklı Beslenme ve Obezite konusunu işleyen Prof. Dr. Candeğer Yılmaz, modernleşme ve sağlıksız beslenmenin yol açtığı şişmanlamanın, dünyanın en büyük salgın hastalığı olduğunu söyledi.

Prof. Yılmaz, En çok düşük gelir grupları, kadınlar ve kentlerde görülen şişmanlığın nedenlerinin başında yüzde 50 ile alkol-beslenme değişikliği, hareket azlığı, çeşitli ilaçlar ve doğum gibi çevre faktörlerinin geldiğini söyledi. Şişmanlığın yüzde 35'inin kalıtsal, 15'inin ise genetik nedenlere dayandığını belirtirken, yapılan araştırmalara göre 2025'te dünya nüfusunun dörtte birinin, Türkiye nüfusunun yüzde 40'ının, ABD'nin ise tamamının şişman olacağını ortaya koyduğunu söyledi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İzmir Tabip Odası işbirliğiyle yürütülen sağlık panellerinin yeni dönemi başladı. Sağlıklı Beslenme ve Obezite konusunu işleyen Prof. Dr. Candeğer Yılmaz, modernleşme ve sağlıksız beslenmenin yol açtığı şişmanlamanın, dünyanın en büyük salgın hastalığı olduğunu söyledi. Geçtiğimiz yıl 9 mahallede gerçekleştirilen ve 2000'in üzerinde kadının izlediği sağlık panellerinin 10'uncusu Buca Kuruçeşme Mahallesi'ndeki Ege İhracatçılar Birliği İlköğretim Okulu'nda yapıldı. Kuruçeşmeli kadınların büyük ilgi gösterdiği panelde Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metobolizma Hastalıkları Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Candeğer Yılmaz, "Sağlıklı beslenme ve obezite" konusunu işledi. Özellikle ev hanımlarının büyük ilgi gösterdiği etkinlikte, dinleyiciler, Prof.Dr. Yılmaz'a sorular sorarak bilgi edindiler.

Prof. Dr. Candeğer Yılmaz, modernleşen dünyada, sağlıksız beslenme sorununun ve buna bağlı olarak bir takım hastalıkların ortaya çıktığına dikkat ekti. Prof. Dr. Yılmaz, yeterli ve dengeli beslenmenin sağlıklı olmanın temel şartı olduğunu ifade ederek, "Günümüzde şişmanlık, dünyanın en büyük salgın hastalığıdır. En çok düşük gelir gruplarında, kadınlarda ve şehirlerde görülen şişmanlığın nedenleri arasında %15 genetik, %35 kalıtsal ve %50 alkol, beslenme değişikliği, hareket azlığı, çeşitli ilaçlar, doğum gibi çevresel faktörleri sayabiliriz" dedi.

TEHLİKE KAPIDA

Yapılan araştırmalara göre 2025 yılında dünya nüfusunun dörtte birinin, ABD'nin %100'ünün şişman olacağına dikkati çeken Prof. Dr. Candeğer Yılmaz, Türkiye nüfusunun ise %40'ının şişmanlık hastalığına yakalanacağını söyleyerek, "2000'de %22, 2002'de %25.5 olan şişmanlık oranı rakamı 2005'te %30 olarak gerçekleşti. Bu da gösteriyor ki obezite ve şişmanlık hızla yayılıyor" dedi.

ÇOCUKLAR RİSK ALTINDA

Çocuklarda obezitenin son 10 yılda Avrupa'da %10, ABD'de ise %15 artış gösterdiğine işaret eden Yılmaz, çocuklara oyuncak alırken bile dikkatli seçimler yapılması gerektiğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Çocuklara yuvarlak, iri oyuncaklar alarak onlara (normal budur) mesajı vererek yanlış yönlendirmeyelim. 1990'dan, 2000'lere gelinen süreçte tabak boyutlarının artmasının da şişmanlama üzerinde olumsuz etkileri vardır. Türk halkının sosyal özelliklerine bağlı olarak zaten yemek yeme alışkanlıkları şişmanlamaya çok müsaittir. Amerikan Kanser Derneği'nin 750 bin kadın ve erkek üzerinde yaptığı araştırmaya göre, obezite; meme, kalınbağırsak, prostat kanserlerini arttırdığı belirlenmiş. Şişmanlık, ayrıca şeker, yüksek tansiyon, kan yağlarında bozukluk, damar sertliği gibi ölümle sonuçlanabilen hastalıklara da davetiye çıkarıyor".

EGZERSİZ ŞART

Obezitenin sebepleri ve zararlarını anlatan Prof.Dr. Yılmaz, bununla mücadele yollarını da sıraladı. Kilo vermek ve sağlıklı olmak isteyen kişilerin aldıkları gıdalar kadar düzenli egzersiz yapmaya da önem göstermeleri gerektiğini vurgulayan Yılmaz, "Vücudun belleği en kötü olan dokusu, kas dokusudur. Kas, öğretilen aktiviteyi 36 saat sonra unutur, yani kilo problemi olanlar ve sağlıklı olmak isteyenler en az gün aşırı egzersiz yapmalıdır. Obezite tedavisinde kilo kaybı başarısı çok önemli bir kriter değildir. Önemli olan, uzun sürede, yavaş yavaş kilo vermek ve bunu muhafaza etmektir. En sağlıklı olanı bir ayda 2,5-3 kilo, en fazla 4 kilo vermektir" dedi.

Uzun sürede oluşan obezitenin çözümü de uzun sürelidir diyen Prof. Dr. Candeğer Yılmaz şu önerilerde bulundu:"Salgın şekilde yayılan ve yineleyici bir hastalık olan obezitenin en iyi tedavisi kilo almamaktır. Kilo vermek isteyenlerin öğün atlamamak, vücudun ihtiyacı olan her besinden her gün belirli miktarda tüketmek gerekir. Kırmızı et yerine tavuk ve balık etini tercih etmek daha sağlıklıdır. Kızartma yerine haşlama ve ızgara tüketilmedir. Tatlı yemek isteyenler, daha az kalorili olan sütlü tatlıları tercih etmelidir. Bol meyve ve sebze yenmelidir".

En Çok Aranan Haberler