2030’da Almanya içten yanmalı motorları yasaklayacak

Bu sayede 2030 yılında Almanya’daki yeni tüm araçlar doğa dostu olacak.

İçten yanmalı motorlar konusunda usta olan Almanya BMW, Mercedes, Volkswagen gibi pek çok önemli araç üreticinin doğduğu ülke konumunda. Ancak ülke elindeki bu deneyimi farklı bir şekilde yönlendirerek gücünü bundan sonra tamamen doğa dostu araçlar için harcayacak.

Alman resmi makamlarının Spiegel Magazin’e yaptığı açıklamaya göre 2030 yılından sonra Almanya’da içten yanmalı araçların üretimi ve satışı yasaklanacak. Araçlar ya elektrikli ya da hidrojen teknolojisine sahip olacak. Hollanda, Norveç gibi çeşitli Avrupa ülkelerinin de daha öncesinde aldığı bu karar kapsamında 15 yıl içerisinde araçlarda büyük bir değişim gerçekleştirilmesi hedefleniyor. Geçişlerin büyük kısmının yaşanacağı elektrikli araç teknolojisi üzerine 15 yıl içerisinde çok yoğun olarak çalışacak Avrupalı firmalar bu teknolojide istemeseler de uzmanlaşmış olacaklar.

Almanya Meclis Üyeleri Açıkladı

Alman meclis üyelerinin resmen halka açıkladığı bu karar sayesinde şu an sınırlı sayı ve modelde olan elektikli araçların çok hızlı bir şekilde artması bekleniyor. Şu an aktif olarak satışta olan BMW i3 ve İ8, Mercedes B-Class Electric Drive araçlarına ek olarak gelecek olan yeni modeller büyük ihtimalle bütün segmentlerdeki araçları kapsayacak.

Alınan karar sadece Avrupalı üreticiler için değil Amerikan ve Japon üreticiler için de büyük öneme sahip. Zira elektrikli araç denince ilk akla gelen isim olan Tesla’nın hayal ettiği dünya şu an Alman meclis üyelerinin aldığı karara birebir uyuyor. Japon üreticiler tarafında ise Avrupa’da elektrikli araçlarında ilginç şekilde birinci sırada olan Mitsubishi’nin bu durum karşısındaki tutumu merak ediliyor.

Şehirlerin Elektrik Altyapısı Yetmeyecek

Elektrikli araçlar içten yanmalı araçlardan tamamen farklı bir tasarıma ve iş akışına sahip olduğu için yeni nesil araçların eski modeller üzerine yapılmaması, sıfırdan tasarlanması gerekiyor. Sıfırdan tasarlanacak olan yeni nesil araçlarda ise öneceden yaşanmayan en büyük sorun batarya ve şarj teknolojilerinde karşımıza çıkıyor. Şu an için çok uzun mesafelerin aralıksız gidilmesinin mümkün olmadığı elektrikli araçlarda mühendislerin hem ağırlığı arttırmadan en yüksek pil kapasitesini sunması hem de güvenliği elden bırakmaması gerekiyor. Eğer güvenlik konusunda bir hata yapılır ve batarya hücrelerinden birisi hava ile en ufak şekilde temas ederse yangın çıkacak ve tamamen yanmadan durmayacaktır. Bu duruma alt tarafı yere sürtünerek pili hasar gören ve küle dönen Tesla aracını örnek gösterebiliriz. O araç Tesla mühendisleri tarafından test edilen özel bir araç olsa ve yangın trafiğe kapalı bir alanda da gerçekleşse bu elektrikli araçlarda pil güvenliği sorununu gideremiyor.

Ek olarak şehirlerin ve akaryakıt istasyonlarının altyapılarının tamamen değişmesini gerektiren bu karar ile birlikte şimdikinin en az birkaç katı elektrik gücüne ihtiyaç duyulacak ve güç şu anki altyapı ile kaldırılamayacak.