21. Avrasya Ekonomi Zirvesi

İSTANBUL (AA) - Türkiye Hahambaşı İsak Haleva, "Yaşıtlarıma sunabileceğim en iyi tavsiye, gençlere güvenmeleri, onlara yer açmaktan çekinmemeleri, hatta mümkünse bunu gönüllü olarak hızlandırmaları, çabuklaştırmalarıdır. Çağımız gençlerin çağı, gelecek ise ancak gençlerimize güvendiğimiz nispette güvenli olabilecek." dedi.

Haleva, 21. Avrasya Ekonomi Zirvesi'ndeki interaktif oturumdaki konuşmasında, görevi gereği çok sayıda genç insanla çok yönlü ilişkiler zinciri içinde olduğunu ve bu bağlamda kendini şanslı saydığını ifade ederek başladı.

Haleva, "Evrensel düşünceli, eleştirel yaklaşımlı, kökeni veya hayat görüşü ne olursa olsun insanı merkeze alan ve bireyselliğinin farkında olmakla birlikte tüm insanlığın ve gezegenin sorumluluğunu ciddiyetle yüklenme emelleri taşıyan geniş ufuklu genç nesilleri gördükçe, ne yalan söyleyeyim, içimde gıpta ile imrenme arasında bir duygunun kabardığını itiraf etmek isterim." dedi.

Yaşam deneyimi ve birikimin, kimlik ve kişiliği oluşturmadaki önemini gözardı etmediğini, ancak çağın gençlerinin çağdaş öğrenim, sürekli gözlem ve her an kendini yenileyen, işlevsel ve çok kıymetli bir deneyim oluşturduğunu görmezden gelmek istemediğini ifade eden Haleva, "Gerçekçi olmak gerekirse yaşıtlarıma sunabileceğim en iyi tavsiye, gençlere güvenmeleri, onlara yer açmaktan çekinmemeleri, hatta mümkünse bunu gönüllü olarak hızlandırmaları, çabuklaştırmalarıdır. Çağımız gençlerin çağı, gelecek ise ancak gençlerimize güvendiğimiz nispette güvenli olabilecek." diye konuştu.

- "Mülteci Süryani Katolik sayısı, Türkiye vatandaşı Süryani Katolikler'den fazla"

Türkiye Süryanileri Katolik Partik Vekili Orhan Çanlı da fanatizmle kutuplaşmış kitlelerin birbirinden düşmanlar yaratmasının Ortadoğu'da uzun yıllardır süregelen bir sorun olduğunu dile getirerek, çocukları geçmişte yaşanan acıların nefretiyle değil, yardımseverlik, kardeşlik ve sevgi hisleriyle büyütmek gerektiğini belirtti.

Son 4 yıldır Türkiye'nin birçok şehrinde ikamet eden geçici koruma statüsü altında, savaştan kaçmış Iraklı ve Suriyeli mülteci Süryani Katoliklerin Türkiye vatandaşı Süryani Katoliklerin nüfusundan katbekat fazla olduğuna dikkati çeken Çanlı, şöyle konuştu:

"Göçlerin artması, büyük acıları beraberinde getirdi. Zorluk yaşayan ailelerin, gençlerin, yaşlıların ve hastaların, hepsinin değilse de büyük kısmının fiziksel ve ruhsal ölümüne yol açmıştır. Milyonlarca insana maddi ve manevi olarak çok ağır gelen savaşların, şiddetin ve adaletsizliğin artık son bulmasını diliyoruz. Devletimizin cömertçe savaştan kaçan bu insanları kabul etmesi ve onların temel yaşam ihtiyaçlarını gidermesi, tüm dünya ülkelerinin ve liderlerinin örnek alması gereken ulvi ve takdire şayan bir davranıştır. Devletimize, din ayrımı yapmadan kabul ettiği sığınmacılar için müteşekkiriz. Bu gençlerin ve çocukların savaştan ötürü kaybolan yıllarını onlara kimse geri veremeyecektir. Yakınlarını kaybeden ve binlerce yıldır yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda bırakılan bu insanlara bizim devletimiz kucak açtı."

Çanlı, barış tesis edilmedikçe çocuklara ve gençlere iyi bir gelecek kurulamayacağına işaret ederek, "Gençlerin, yaşanan olumsuz iklim değişikleri, küresel ısınma ve beraberinde getirdiği ekonomik sorunlar, kıt kaynakların nüfus yoğunluğu ile hızla tükenmesi ve bizlerin doğayı, suyu ve havayı kirleterek, ormanları gelişigüzel tahrip etmesi ve doğal çevrenin yıkımı, insanların diğer insanlara karşı kayıtsızlığının sonucu olduğunu, her şeyin birbiriyle ilintili olduğunu anlamalarını sağlamalıyız." dedi.

Gençlerin ve çocukların teknolojideki gelişmelere ve yeniliklere çabuk adapte olup, bilgiye hemen ulaşabildiğini anlatan Çanlı, sözlerini, "Bizler, onlara yardımseverliği ve başkalarına karşı beklentisiz şefkatle davranmayı öğretmeliyiz. Daha insani ve kardeşçe bir toplumun inşasına aktif olarak katılmalarını sağlayarak, bundan doğan sevinçten tat almalarını ve yeryüzünün ortak yuvamız olduğunu, onu korumak gerektiği bilincini onlara aşılamalıyız." diye tamamladı.