Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdür Yardımcısı Dr. Metin Türker, Türkiye ile Çin arasında hayvan sağlığı, karantina, gıda sağlığı gibi pek çok konuda protokol yaptıklarını ifade ederek, iki ülke arasındaki tarım alanında işbirliğinin arttırılacağını söyledi.Yaşar Üniversitesi ve Türk-Çin İş Geliştirme Dostluk Derneği tarafından düzenlenen ve iki gün sürecek olan “21. Yüzyılda Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Alanlarda Türkiye-Çin İşbirliği” uluslararası konferansı üniversitenin Selçuk Yaşar Kampüsünde başladı.Açılışta konuşan Türk-Çin İş Geliştirme ve Dostluk Derneği Başkanı Adnan Akfırat, Türkiye ile Çin arasında hem ekonomik hem de diğer anlamda ilişkilerin arttığına ve Çin hükümetinin ABD’nin ticaret savaşlarına yanıt olarak daha fazla ithalat yapma kararı aldığına dikkat çekerek, "Çin pazarı Türk ürünlerini bekliyor. ABD gibi en güçlü rakip koşullar gereği devre dışı kalmış durumda. Türkiye’nin önünde önemli bir fırsat bulunuyor. Kolları sıvayıp bu imkanı kalıcı olarak kullanmak zorundayız. Biz batıdayız ama güneş doğudan yükselir. Bunun farkındayız" diye konuştu.Ortak kazançlara dayalı ortaklıkŞangay Üniversitesi Türkiye Çalışmaları Merkezi Direktörü Prof. Dr. Guo Changang da Türkiye ile Çin bürokratlarının son yıllarda çok sık görüştüğünü ve 2018’in ilk aylarında Türkiye’nin Çin’e ihracatının yüzde 3.8 arttığını belirterek, iki ülkenin ortak kazançlara dayalı bir ortaklık kurması gerektiğine dikkat çekti.Düzenlenen konferans ile iki ülke arasındaki öncü ilişkiler kurmak için adımlar atmak istediklerini Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemali Dinçer ise, "Tarihi ipek yolunun yeniden hayata geçirilmesi Çin ve özellikle İzmir için sınırsız imkanlar oluşturacaktık. Bu proje ile Türkiye ve Çin ortak hareket ederek tarım, enerji, taşımacılık ve turizm gibi alanlarda güzel günler göreceğimize inanıyoruz" dedi.Açılış konuşmalarının ardından Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemali Dinçer moderatörlüğünde “Tarım Endüstrisi Alanında Türkiye ve Çin İşbirliği” konulu panel düzenlendi.Tarımda işbirliği artacakPanelin konuşmacılarından Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdür Yardımcısı Dr. Metin Türker ise nüfus artışına bağlı olarak toplum geleceğinin tehdit altında olduğunu ifade ederek, günümüzde yaklaşık 600 milyon obezin yaşadığına ve 800 milyon insanın da aç olduğuna işaret etti.Her yıl 1.4 milyar ton gıda israfı yapıldığını ve 39 ülkede gıda, 80 ülkede ise su sıkıntısı olduğunu dile getiren Dr. Metin Türker, “Bakanlık olarak büyük ovaları koruma altına alıyoruz. Bugün 8.5 milyon hektar araziyi sulayabiliyoruz. Ülkemizde son 15 yılda nüfus 80 milyona çıktı. Türkiye’de pek çok ürün üretiliyor ve ihraç ediliyor. Fındık, incir, kayısı, kiraz, vişne ve haşhaşta dünyanın en büyük üreticileri arasındayız. Et ve süt üretiminde artışımız var. Çin ile balık ticareti yapıyoruz. Türkiye, gıda ve tarım alanları dünya ortalamasına bakıldığında 17’nci sırada yer alıyor. Türkiye yağlı tohumda arz açığı yaşıyor. Hayvan yemi satın alıyor çünkü meralarımız zayıf. 2007 yılında 104 milyon dolar olan tarımsal ticaret hacmimiz 2017’de 319 milyon dolara yükseldi. Bugün Çin, Yeni Zelanda ve ABD’den süt tozu ithal ediyor ve bu ülkeler arasına Türkiye de girebilir. Türkiye ile Çin arasında tarım alanında işbirliğinin arttırabiliriz. Hayvan sağlığı, karantina, gıda sağlığı gibi pek çok konuda protokol yaptık ve yenileri de yapacağız” ifadelerini kullandı.Çin’e süt tozu ihracatıPanelde konuşan Yaşar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Selim Yaşar da Hollanda’nın 200 milyon dolar üzerinde ihracat yaptığını belirterek, Ege Bölgesi’nin Hollanda’nın yüzölçümünün iki katından daha fazla büyüklüğe sahip olduğunu ve potansiyelinin çok daha fazla olduğunu kaydetti.Bu avantajı kullanarak tarım teknolojilerine uygulanması ile daha fazla ihracat yapılabileceğine işaret eden Yaşar, şunları söyledi:“Türkiye’nin meraları da Avustralya’nın meralarından fazla. Buna karşın mera yönetimi bulunmuyor. Meraların sürülmesi ve gübrelenmesi ile verimi arttırılabiliriz. Bizler hayvancılığımızın rekabet edebilir seviyeye gelmesi için ithal yem konusundan kendimizi kurtarmalıyız. Soyanın GDO’lu olması nedeniyle büyük sıkıntılarla karşı karşıya kalındı. Yem sanayi hammaddesinin yüzde 60’ı dışarıdan geliyor. Süt tozunun tonu dünyada 185 dolara satılıyor. Türkiye’deki maliyetleri ise 220 dolar civarındadır. Süt tozu ihracatı için yüzde 10 civarında desteğe ihtiyaç var. Süt ürünleri ihracatını da yapabiliriz. Bugün Hollanda Çin’e çalışıyor. Anlaşmalar tamamlandığında Çin’e süt tozu, süt ve süt ürünleri ihracatı yapılabilir. Ege Bölgesi bu iş için en uygun yer. Tarıma dayalı sanayi çok daha ileri noktada bölgemizde.”Bilim kurulu üyesi Prof. Dr. Zhu Zhaohua da çevre korumaya önem verilmesi gerektiğini belirterek, ekonomik ve yeşil kalkınmanın birleştirilmesinin önemine dikkat çekti.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz