"21. Yüzyılda Türkiye Ve Demokrasi" Konferansı

Sivil Dayanışma Platformu tarafından Malatya Belediyesi İl Genel Meclisi toplantı salonunda düzenlenen "21. Yüzyılda Türkiye ve Demokrasi" konulu konferansa katıldı. Oğan, "Türkiye'de, Kemalistlerin, çağdaş yaşamı benimsemiş olanların, laiklerin, ulusalcıların seçilmiş iradenin üzerinde yargının ve askerin eliyle vesayet oluşturduklarını" iddia etti. Türkiye'de, vesayet sistemi yüzünden birçok politikayı yapamayan seçilmiş iktidarların, sadece ıvır zıvır çalışmalarla uğraşmak zorunda kaldığını savunan Oğan, "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, sadece Türkiye'yi değil, aynı zamanda bu coğrafyayı bütün toplumsal yapısıyla dönüştürme kabiliyeti olan ve bunu dönüştürebilen bir lider olduğu için bu dönüşümü engellemek adına, Erdoğan'ı bu görevden almak istiyorlar, siyaseten tasfiye etmek istiyorlar. Yaşadığımız çatışma budur" dedi. AK Parti hükümetiyle beraber 2000'li yıllardan itibaren yeni bir demokratikleşme döneminden bahsedilebileceğini ifade eden Oğan, AK Parti döneminde 199 demokratikleşme paketi açıklandığına dikkati çekti. Aslında bu paketlerin hepsinin Türkiye'de kurulan siyasal yapıyı reforme edecek, kökten, temelden, esastan değiştirecek nitelikte olmadığını dile getiren Oğan, şunları kaydetti: "Yani, 'bunlar önemsizdir, hiçbir değeri yoktur' manasına da gelmesin. Bu yapılan bütün değişiklik adımları, bütün paketler aslında Türkiye'nin yeni bir siyasal yapıyı ortaya koyabilme zeminini oluşturmuştur. Yani normalleşme dediğimiz bir revizyon çalışmasıdır. Anayasada da öyle. Bizim bugüne kadar, Osmanlı'nın son döneminden Cumhuriyete kadar yaptığımız 200 yıllık dönem içerisindeki aşağı yukarı bütün anayasalar, (1921 Anayasası hariç) devlet merkezlidir. Yani özne devlettir. Ama ilk defa biz sivil dediğimiz, sivillerin yaptığı, sivil toplumların yaptığı bir anayasa sürecini yakalamış bulunmaktayız." Star gazetesi yazarı Ahmet Kekeç ise Demokrat Parti, ANAP ve AK Parti dönemlerinde kalkınmanın yaşandığını belirtti. Bu üç dönemde halkın fiilen siyasete karıştığını ileri süren Kekeç, "Bu, Türkiye'de tarihsel bir imtiyazdan geldiğini düşünen çevreler, bürokrasi ya da vesayet rejiminin sürmesini isteyen kesim için büyük bir problemdir. Son günlerdeki bu çok sert tartışmayı biraz bunun ışığında görmek ve okumak gerekir. Bir de işin uluslararası boyutu var" ifadesini kullandı.