Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, "Mısır'da demokrasi isteyip, Suriye'de demokrasi istememek olmaz; Türkiye'de demokrasi isteyip, Suriye'de demokrasiye karşı çıkmak olmaz" dedi.
Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (ESAM) tarafından WOW Otel'de düzenlenen 21. Uluslararası Müslüman Topluluklar Birliği Kongresi'ne katılan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, yaptığı konuşmada, Somali'de yaşananlara dikkati çekerek, Somali'deki çocukların suya ve gıdaya erişemediği için öldüğünü söyledi. Sadece New York, Tokyo ya da Berlin'de değil, müslüman bölgelerde de büyük israfların olduğunu kaydeden Davutoğlu, bir taraftan büyük israf yaşanırken, diğer yanda Somali'de yaşayanların su ve gıda ihtiyaçları karşılanmadığı için öldüklerine şahit olduklarını dile getirdi. Dünyada uluslararası sistemin büyük bir dönüşüm içinde olduğunu ve büyük bir kriz yaşadığını ifade eden Davutoğlu, bugünkü uluslararası düzenin 2. Dünya Savaşı sonrasında kurulduğunu belirtti.
Soğuk savaşın sona ermesinin ardından yeni bir düzen kurulamadığını kaydeden Davutoğlu, "11 Eylül'ün ardından bütün İslam dünyasının tehdit gibi, terörist gibi hedef tahtasına konulmaya çalışıldı, o dönemde Türkiye bütün zeminlerde Müslümanlar üzerindeki bu baskıyı göğüslemeye çalıştı. Bir yanda Avrupa'da yaşanan ekonomik kriz diğer yanda Orta Doğu'da bütün toplumları zeminden sarsan "Arap Uyanışı" denilen halkların ayağa kalkışı, bütün bunların ortasındaki Türkiye kendi istikrarını bulmak durumunda" ifadelerini kullandı. Uluslararası küresel düzenin yeniden yapılanması gerektiğini kaydeden Davutoğlu, "Filistin sorunu çözülmeden Orta Doğu'ya barış gelemeyecek. ABD'nin BM'de Filistin devletine ilişkin vetosu Orta Doğu'ya barış gelmesini engelliyor. BM Güvenlik Konseyi daimi üyeliğinin daha doğru ve BM yapılanmasının daha katılımcı bir zemine oturtulması gerekir. Uluslararası küresel ekonomik düzen sürdürülemez durumda. Uluslararası ekonomik düzenin mutlaka sorgulanması ve alternatiflerinin oluşturulması gerekiyor. Artık 19. yüzyıldan kalan aydınlanma felsefesi odaklı yaklaşımların yerini geleneksel medeniyetlerin öne çıktığı, Hint, Çin, İslam medeniyetlerinin küresel kültür düzende yer aldığı içselleştirici, kuşatıcı bir yeni kültürel düzene ihtiyaç var" diye konuştu.
Davutoğlu, İslam dünyasının yeni bir psikolojiye ihtiyacı olduğunu ve bunun da öz güven olduğunu belirterek, "İslam dünyasına sirayet etmiş olan aşağılık kompleksini yerle bir etmemiz lazım. Müslüman halkların üzerinde tahakküm kurmuş her iradeye ses çıkarmak gerekir. İslam dünyasının doğalgazı, petrolü önemlidir ama en önemli kaynağı insan kaynağıdır. Biz Mısır için, Tunus, Yemen için ne istemişsek Suriye için de aynı şeyi istiyoruz. Bırakın Suriye halkı kendi iradesine sahip çıksın" şeklinde konuştu.
Suriye'de Esed'e bu yönde telkinlerde bulunduklarını hatırlatan Davutoğlu, kendi halkına karşı ağır silahlarla saldırmanın hiç bir mazeretinin olamayacağını söyledi. Bu sırada, salondan bazı tepkilerin gelmesi ve Türkiye'nin dış politikasının eleştirilmesi üzerine Davutoğlu, "Tereciye tere satmıyorum. Ben bir mesul makamdayım. Neyi niçin yaptığımızı anlatmaya ve burada Müslümanların derdini konuşmaya geldik. Irak'ta 1 milyon insan vefat ettiğinde de tepkide bulunduk. Felluce olaylarını hatırlayın" şeklinde yanıt verdi. Irak'ta da, Libya'da da gerekli tepkilerin verildiğini belirten Davutoğlu, "Biz Irak'a da, Libya'ya da tepki verdik. Suriye'ye de tepki vereceğiz" ifadelerine yer verdi. Bir yönetim kendi halkına dönük aşırı silah kullanmaya başladığında tutum almak gerektiğini ve Suriye'de de durumun bu olduğunu kaydeden Davutoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
"Biz daha önce gösterilen tutarsızlığı yapamayız. Mısır'da demokrasi isteyip, Suriye'de demokrasi istememek olmaz. Türkiye'de demokrasi isteyip, Suriye'de demokrasiye karşı çıkmak olmaz. Biz kendi halkımıza, 28 Şubat zulmünden çıkmış halkımıza 'oy kullan' diyeceğiz, demokrasi için imkanları artıracağız, özgürlük vaat edeceğiz ve bunu gerçekleştirmek için mücadele edeceğiz ve bu kadar çetin yollardan geçeceğiz, sonra da aynı şeyleri talep eden Suriye halkına dönüp 'Hayır siz bekleyin' diyeceğiz. Bu olmaz. Kendimiz için ne istiyorsak Suriye için de onu istiyoruz, Mısır için de onu istiyoruz. Dünyanın her köşesindeki Müslüman için onu istiyoruz. Onun gerçekleşmesi için de gece gündüz çalışacağız. Kim ne derse desin. Hiçbir zaman zalimin yanında yer almayacağız."
İslam dünyasını yeterince bölündüğünü ve daha fazla bölünmesine izin verilemeyeceğini dile getiren Davutoğlu, Tunus, Libya ve Mısır'ın rehabilitasyonu için de çalışacaklarını kaydetti. Müslüman ülkeler arasında yeni bir kültürel ilişki biçimi oluşması gerektiğini belirten Davutoğlu, Müslüman bilim adamı aydın tipi oluşturmak için bir araya gelmek gerektiğini sözlerine ekledi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz