Yolu yarıladık anneciğim, ha gayret. Biliyorsun doktorlar anne karnındaki bebeklerin gelişimini hafta hafta değerlendiriyorlar. Bu hem çok hızlı geliştiğimiz ve büyüdüğümüz için hem de her ayda 4 hafta olmadığı için. Herkes sana kaç aylık hamile olduğunu soruyor, senin de kafan karışıyor, 22 haftalık gebelik kaç aylık olur diye düşünüyorsun. Bu haftayı bitirdiğimizde, artık 5 aylık hamile olduğunu söyleyebilirsin soranlara. Ben hızla büyümeye devam ediyorum ve burası giderek daralıyor. Aslına bakarsan ben halimden çok memnunum. Zaman zaman senin zorlandığını, yorulduğunu hissediyorum. Sana bundan sonra işinin kolaylaşacağını, yükünün hafifleyeceğini söylemek isterdim ama yalan söylememi istemezsin herhalde. Ama sana söz veriyorum, buradan çıktığımda ve sen beni kucağına aldığında, çektiğin tüm acıları unutturacağım sana.
Sanırım bu hafta başıma gelen en önemli olay, akciğerlerimdeki gelişme. Doğduğum zaman tek başıma nefes alabilmem için ciğerlerimdeki hava keseciklerinin (bronşçuk) genişleyebilmesi, bunun için de kayganlaştırıcı bir maddeyle kaplı olmaları gerekiyormuş. İşte bu hafta ciğerlerim, doktorların "yüzey aktif madde (surfactant)" dediği o maddeyi üretti.
Anneciğim, tüm kemiklerim gibi kulağımın içindeki kemikler de gelişti. Artık daha küçük titreşimleri bile sese çevirebiliyorum. Seni çok daha iyi duyuyorum yani. Hatta babamı bile. Tatlı sohbetleriniz, gülüşmeleriniz, birbirinize söylediğiniz sevgi dolu sözler beni çok mutlu ediyor. Artık birlikte müzik dinleyebiliriz. Bak aklıma ne geldi; bana masal okusana...
Cildim şeffaflığını giderek kaybediyor, artık daha mat bir hal aldı. Ama hala buruşuk, kırmızı ve verniks denen bir yağ tabakasıyla kaplıyım. Bu tabaka doğduktan sonra da üzerimde kalacakmış. Hatta bazı doktorlar yenidoğanların hemen yıkanmaması gerektiğini, bu tabakanın doğumdan sonra en az 6 saat bebek üzerinde kalmasının çok yararlı olacağını söylüyormuş. İstersen bunu doktorunla bir konuş.
Beyin hücrelerim ve sinir uçlarım daha da olgunlaştı. Bu sayede dokunma hissim daha da gelişti. Bazen kulağımı, burnumu tutup bu yeni yeteneğimi test ediyorum. Az kalsın unutuyordum, belki sen de fark etmişsindir; gözümün üstünde kaşım var artık. Başımda da saçlarım olabilir yani. Ama belki de böylesi daha iyidir, saçsız da doğabilirim. O da sürpriz olsun.
Kalp atışlarımı duymak için ultrasona falan girmene gerek yok artık. O kadar güçlü atıyor ki, sadece bir stetoskopla bile duyabilirsin. Her şey çok hızlı gelişiyor burada anne.
Boş vakitlerimde yutkunma çalışmaları yapıyorum. Çene kaslarımı ve dilimi güçlendirmek için ağzımı açıp kapatırken görebilirsin beni. İçinde yüzdüğüm amniyon sıvısının da tadına bakıyorum bu arada. Severek yediğin baharatlar ve sarımsak bana biraz ağır geliyor ama olsun, idare ediyorum. Hem bu tatlara alışırsam, senin sütündeki aromalara da yabancılık çekmem değil mi?
Sana ne kadar büyüdüğümü nasıl anlatabilirim? Aaaa evet; hani geçen gün marketin manav reyonunda eline alıp kokladığın hindistan cevizi vardı ya, işte o kadarım şu anda. Ama sen ille de 22 haftalık gebelikte bebek kaç cm, 22 haftalık gebelikte bebeğin kilosu ne kadar sorularının cevaplarını bilmek istiyorsan boyum 27 cm. (başımın tepesinden topuğuma kadar olan uzunluğu ölçüyorlar artık), ağırlığım ise yaklaşık 430 gr.
En sevdiğim pozisyon dizlerim karnımda, başım dizlerimde; cenin pozisyonu. Ama hep böyle kalmıyorum tabi, arada kasları esnetmek gerekiyor. Yüzümdeki her organ en azından şekil olarak gelişimlerini tamamladılar. Oradan bakınca tam bir yenidoğan gibi görebilirsin beni. Başım sana fazla büyük gibi görünebilir. Evet haklısın çünkü şu anda en büyük organım beynim. Rahatım yerinde dedim ya, neredeyse günün yarısını uyuyarak geçiriyorum. Uyanık olduğum zamanlarda da ya elimle burnumu, kulağımı, ayağımı tutmaya, kendimi tanımaya çalışıyorum ya da yutkunma egzersizleri yapıyorum. Sen zaten uyanık olduğum zamanları tekmelerimden anlıyorsundur.
Başım dönüyor diyorsun ya, galiba ben sebebini biliyorum. Kan basıncın düşük. Çünkü kanın eskisi kadar hızlı dolaşamıyor damarlarında. Bu yüzden sabah yataktan kalktığında, otururken ayağa kalktığın zaman ya da çok fazla ayakta durduğun zaman başın dönüyor. Ama merak etme, bu son derece doğal. Ayağa kalkmak için acele etme, yeter.
Bilmem dikkat ettin mi ama saçların gürleşti. Tırnakların da eskisinden daha sağlam. Hoşuna gitti değil mi? İşte bunlar hep gebelik hormonu. Ama vücudunun başka yerlerinde de çoğalan tüyler için aynı memnuniyeti duymayacağından eminim.
Anneciğim 22 haftalık gebelikte sancı şikayetlerinin artık olmayacağını söylemeyi çok isterdim. Ama ben büyümeye devam ederken ve vücudunun neredeyse yarısını işgal ederken hiçbir yerinin ağrımaması pek mümkün değil. Bunu en çok sırtında ve bacaklarında hissedeceksin sanırım. Büyüyen karnını ve göğüslerini taşıyabilmek sırt ve bacak kasların için hiç de kolay değil. Kaslarının gücünü artırmak için egzersizin faydasını göreceksin.
Anneciğim o kadar hızlı ve çok büyüyorum ki, her geçen gün karnının içinde daha fazla yer işgal etmem gerekiyor. Sen de benimle birlikte genişliyorsun tabi. Bu durumda cildinde özellikle de karnının derisinde çatlaklar oluşabilir. Bol su içmen bunun için de gerekli işte. Su cildine esneklik kazandırır. Nemlendirici kremler de işine yarayabilir. Ne yazık ki bu çatlakların ileride kaybolacağını söyleyemeyeceğim. Ama renkleri solacak ve daha az görünür olacaklar.
Benim ve tabi senin karnının da giderek büyümesinin bir başka işareti de göbek deliğindeki değişiklikler. Ben yokken çukur olan göbek deliğin günler geçtikçe yükselecek. Önce dümdüz olacak, sanki yokmuş gibi. Sonra belki bir düğme gibi dışarı bile çıkacak. Bu biraz canını acıtabilir ama korkacak bir şey yok, merak etme. Doğumdan sonra eski haline dönecek.
Sağlıklı bir şekilde sürekli büyüyor olmama ne kadar sevindiğini biliyorum anne. Hatta bunun için dayanılmaz sırt ve bel ağrılarına bile katlanıyorsun. İleride biri hamileliğinin nasıl geçtiğini soracak olsa, 22. hafta gebelik şikayetleri arasında sırt ağrılarını ilk sırada sayarsın sanırım. Sırt üstü yatmayı özlemiş olmalısın. Otururken ya da yatarken sırtını destekleyen bir yastık işine yarar belki. Ya da babamdan sana masaj yapmasını isteyebilirsin.
Ellerin, ayakların da şişiyor bu günlerde. Vücudun daha çok su tutuyor bu da dolaşımın yavaşlamasıyla ilgili. Hamileliğinin başından beri yavaş yavaş gelişen bu durum doğumdan sonra düzelecek. Ama bu durum seni çok rahatsız ediyorsa ya da aniden ortaya çıkarsa mutlaka doktoruna haber vermelisin.
Karnının nasıl olup da bu kadar yüksek bir tepeye dönüşebildiğine hayret ediyorsun değil mi? Doktorlar buna funtal yükseklik diyorlar ve kasıklarındaki kemiklerle (pelviks), karnının tepe noktasına kadar olan mesafeyi ölçerek buluyorlar. İçinde bulunduğumuz 22. haftada bu yükseklik yaklaşık olarak 20-24 cm. arasında oluyormuş. Tabi eğer içeride tek bir bebek varsa. İkiz bebek bekleyen annelerin durumu çok daha farklı.
Anneciğim sana neyi yeyip neyi yemeyeceğini söyleyecek değilim. İstediğin her şeyi yiyebilirsin. Tabi temiz, taze, güvenilir ve doğal olmaları şartıyla. Ama şunu bilmelisin ki ben de yediğin her şeyin tadına bakıyorum. Baharatlı, acılı, ekşili, sarımsaklı şeyler benim de hoşuma gidiyor ama sonra rahatsız oluyorum. Senin de mideni rahatsız ediyor bu yiyecekler biliyorum. Ama azar azar yiyebilirsin bence. Kabız olmamaya dikkat et anne. Daha çok sebze meyve daha az abur cubur yemeye çalış. Zaten vücudun fazlasıyla su tutuyor, bir de fazla tuzlu yiyerek yükünü artırma. Bol sıvı ama özellikle de su tüketmelisin.
Geçenlerde televizyonda duydum; anne sütünde bulunan DHA'nın (Dokosaheksaenoik Asit) beyin gelişiminde çok önemli görevleri varmış. Beynimizin neredeyse %60'ı bu yağ asitinden oluşuyormuş. Ve bil bakalım bu asit anne sütünden başka hangi besinde var? Balık yağında. Üstelik erken doğum riskini de ciddi oranda azaltıyormuş balıkta bulunan DHA. Ben burada balık yağı bulamayacağıma göre iş yine sana düşüyor. Balık yağı içemesen bile bolca balık yiyebilirsin.
Bir de demir minerali önemli. Vücudunda oksijenin dolaşabilmesi için demire her zamankinden daha fazla ihtiyacın var. Demir içeren besinleri C vitamini içeren besinlerle birlikte alırsan emilimini daha da artırabilirsin.
Besinler yoluyla alacağın bakterilere karşı da dikkatli olmalısın anne. Özellikle çiğ et ve süt ürünleriyle arana mesafe koymalısın. Sebze ve meyveleri çiğ olarak yemen bağırsakların için iyi olsa da iyice yıkadığından emin olmalısın.
22 haftalık gebelikte kaç kilo alınmalı diye merak ediyor olabilirsin. Vücut ağırlığının belli bir oranda artması ikimiz için de daha iyi. Önemli olan bu artışın yavaş ve sabit olması. 22 hafta gebelik kilosu şu kadar olmalı demek doğru değil. Yani ben yokken 50 kiloysan biri sana 22. haftada 60 kilo olmalısın diyemez herhalde. Zaten ilk aylarda çok fazla olmazmış kilo artışı. Bu günden sonra da ayda 1,5-2 kg. alman benim için yeterli. İki canlı olduğun için 2 katı kadar yemen gerektiğini söyleyenlere kulak asma. Tombul bir bebek olmam, sağlıklı olduğum anlamına gelmez.
Gebelik Boyunca Beslenme Konusunda Tüm Dikkat Etmeniz Gerekenler: Gebelikte Beslenme Rehberi
Galiba bu hafta seni en fazla rahatsız eden durum baş dönmesi. Sık sık acaba ters giden bir şeyler mi var diye düşündüğünü duyuyorum. Ama hatırlasana bunun normal olduğunu söylemişti sana doktor. Kalbin ikimize birden kan yetiştirmek için çok daha fazla çalışıyor bu da kan dolaşımını yavaşlatıyormuş. E ben de büyüdüm, neredeyse tüm organlarını sıkıştırıyorum ve tabi damarlarına da baskı yapıyorum. Bu da yavaşlatıyor kan dolaşımını. Kanı sulandırmak, akışını kolaylaştırmak gerekiyor. Ama ilaca falan gerek yok bunun için. Biraz daha fazla su içmelisin yalnızca.
Bir de kan şekerinin düşük olması da baş dönmesine sebep olabileceğinden bahsetmişti doktor. Çok rastlanan bir durum değilmiş ama. Üstelik son yaptırdığın kan testinde de şüpheli bir durumla karşılaşmadığını söyledi. Bunun için az az ve sık sık bir şeyler yemeliymişsin. Kan tahlilinde demir eksikliği var mı diye de bakmışlardı. Çünkü demir eksikliği kansızlığa sebep olabiliyormuş. Sen yediklerine dikkat et yeter anneciğim. Ama lütfen şeker olsun, kan olsun diye de şekerli, yüksek kalorili ama besin değeri düşük yiyeceklere saldırma. Kan şekerini yavaşça yükselten, glisemik indeksi düşük şeyler yemelisin. Mesela ekmek tercihini tam tahıllı olanlardan yana kullanabilirsin. Meyve sularında çok şeker var, meyveleri iyice yıkayarak çiğ olarak hatta kabuklarıyla birlikte yemen daha iyi olur. Fakat bu durumda başka bir şeye daha dikkat etmen gerekir; çiğ sebze ve meyvelerdeki mikropların sebep olabileceği enfeksiyon riski. Bu mikroplar 22 haftalık gebelikte ishale sebep olabilir. Hafif atlatılan ishalin bana zararı olmaz ama senin sıvı kaybetmene sebep olur ve yorgunluk şikayetlerini artırabilir.
Ha bir de şu istenmeyen tüyler meselesi vardı. Dedim ya hani tüylerin güçlenecek ama istemediğin yerlerde de çıkabilir ya da çoğalabilir diye. Bunlardan kurtulmak için tüy dökücü kremler, ağartıcılar falan varmış piyasada. İşte onları kullanma anne. Mesele ister tüy olsun ister başka bir şey, kimyasal ürünlerden uzak dur. Yutmuyorum ki sürüyorum diye düşünme. Sürdüğün zaman da cildinden vücuduna giriyor, değişen hiçbir şey yok.
Şu el ve ayaklarındaki şişmelere dikkat et anne. Doktorun bu konuda söylediğini unutma; eğer el ve ayakların aniden ve çok fazla şişerse, gebelik zehirlenmesi (Preeklampsi) adı verilen tehlikeli bir durum olabilirmiş. Burada dikkat etmen gereken, şişmelerin aniden meydana gelmesi.
Gebelik Zehirlenmesi İle İlgili Daha Fazla Bilgi İçin: Gebelik Zehirlenmesi Rehberi
Anneciğim, kendini yorgun hissettiğin için ya da bana zararı dokunur endişesiyle hayatını kısıtlama lütfen. Özellikle fiziksel egzersizlere devam etmelisin. Eskiden sporla aran nasıldı bilmiyorum ama bundan sonra daha düşük tempolu bir hareket planı yap. En iyisi yürüyüş. Yeterince dinlenirsen, iyi beslenirsen ve düzenli olarak egzersiz yapmaya devam edersen ciğerlerin güçlenir, nefesin düzene girer. Bu doğum sırasında da çok işine yarayacak, inan bana. Hem ayrıca yavaş ama düzenli olarak kilo almana yardımcı olur. Hızlı ve fazla kilo almamaya dikkat etmelisin. Azar azar, sık sık yemek bunun için de önemli.
Bebek bekleyen kadınlarda, gebeliğin başlarında görülen cinsel isteksizlik 22. haftaya gelindiğinde yerini tam tersi bir duruma bırakır. Bu hafta gebelik hormonları neredeyse en üst seviyededir. Bu da bazı kadınlarda dikkat çekici şekilde cinsel istek artışına sebep olur. Uygun zamanda, uygun yerde ve rahat edebileceğiniz uygun bir pozisyonda cinsel ilişkiye girmenizin hiçbir sakıncası yoktur. Hatta tam tersi, hem size hem de eşinize hala arzulandığınızı, sevildiğinizi hissettirir. Eşinizle aranızdaki uyumlu bir fiziksel temas kaslarınızın gevşemesini, sinirlerinizin yatışmasını sağlar.
Diğer tüm haftalar için Hafta Hafta Hamilelik sayfamızı ziyaret etmeyi unutmayın!