YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

22 Mart Dünya Su Günü

Jeoloji Mühendisleri Odası Kayseri İl Temsilcisi Adnan Evsen, ''Su, yanıcı ve yakıcı iki elementin yan...

Jeoloji Mühendisleri Odası Kayseri İl Temsilcisi Adnan Evsen, ''Su, yanıcı ve yakıcı iki elementin yan yana gelmesiyle oluşan ve insanlığa hayat veren madde. Su, hayatın kaynağı ve canlı yaşamının en temel ihtiyacıdır. Türkiye'de suların yüzde 75'i tarımda, yüzde 11'i sanayide, yüzde 14'ü ise evlerde kullanılıyor'' dedi.

Evsen, 22 Mart Dünya Su Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nun, 1992 yılında Brezilya’nın Rio de Jenerio kentinde düzenlenen "BM Çevre ve Kalkınma Konferansı''nda dünyada suyun giderek artan öneminden dolayı her yıl 22 Mart gününün “Dünya Su Günü” olarak kutlanmasına karar verildiğini, 22 Mart 1993 tarihinden bu yana ve her yıl farklı temalarla kutlandığını ve 2013 yılının temasının ise “Uluslararası Su Dayanışma Yılı" olarak belirlendiğini kaydetti.

Dünyadaki toplam su miktarının 1,4 milyar kilometre küp olduğunu, bunun yüzde 97,5’unun okyanuslarda ve denizlerde tuzlu su olarak, yüzde 2,5’unun ise nehir ve göllerde tatlı su olarak bulunduğunu belirten Evsen, ''Tatlı su kaynaklarının yüzde 90’ı kutuplarda ve yer altında hapsedilmiş olup akarsularda bulunan su ise toplam su miktarının ancak binde 1’dir. Ülkemizdeki su varlığına gelince Türkiye’nin yüz ölçümü 780 bin kilometrekare olup yıllık ortalama yağış yaklaşık 643 milimetredir. Buna göre yağışlarla yılda ortalama 501 milyar metreküp su kaynağımız vardır. Bunun 274 milyar metreküpü buharlaşmakta, 69 milyar metreküpü yer altına süzülmekte ve 158 milyar metreküpü ise deniz ve göllere boşalmaktadır. Yeraltı suyunu besleyen 69 milyar metreküplük suyun, 28 milyar metreküpü kaynaklarla boşalmakta ve 41 milyar metreküpü ise yeraltı suyunu beslemektedir. Ayrıca Meriç ve Asi gibi nehirlerle komşu ülkelerden ülkemize yılda ortalama 7 milyar metreküp su gelmektedir. Çalışmalar ve etütler, günümüz şartlarında yurdumuzun tüketilebilir yüzey ve yeraltı suyu potansiyelinin yılda ortalama 112 milyar metreküp olduğunu göstermektedir'' ifadelerini kullandı.

Türkiye'de kişi başına düşen yıllık su miktarının 1481 metreküp olduğunu ve bilimsel çalışmalara göre, Türkiye'nin su azlığı yaşayan bir ülke konumunda olduğunu bildiren Evsen, Türkiye'nin bu kaynakları ile dünya genelinde sanılanın aksine su zengini bir ülke olmadığını kaydetti. Evsen, ''Eğer, Türkiye’nin tüketilebilir su kaynaklarında herhangi bir artış olmaması halinde ve ülke nüfusunun gelecek birkaç 10 yıl içinde 100 milyonu aştığı varsayımından hareketle, ülkemizin su kıtlığı çeken bir ülke olabileceği tahmin edilmektedir'' dedi.

Evsen, önümüzdeki birkaç on yıl içerisinde tüketilebilecek yeni su kaynaklarının acilen araştırılarak bulunmasının çok önemli bir durum arz ettiğini de ifade ederek, şunları kaydetti:

''Bu maksatla ülkemizdeki su kaynaklarının araştırılıp bulunması ile ilgili kuruluşun yeniden bir Ar-Ge çalışması yaparak, dünyanın kullanmış olduğu modern yöntemlerin ülkemizde de kullanılabilir duruma getirilmesi gerekmektedir. Türkiye’de suyun yüzde 75’i tarımda, yüzde 11’i endüstride ve yüzde 14’ü ise evlerde kullanılmaktadır. Kayseri kentinin yer üstü su kaynaklarını; Kızılırmak Nehri, Zamantı Irmağı ve Sarız Çayı oluşturmaktadır. Kayseri'nin son nüfusu 1 milyon 274 bin 968 kişi olarak kayıt altına alınmıştır. Kayseri'nin son nüfus yapısına göre kişi başına düşen su miktarı 3489 metreküptür. Kayseri kenti Falkenmark İndeksi'ne göre; kendi içerisinde su zengini bir şehirdir. Kayseri kenti içme ve kullanma suyunun büyük bir bölümünü şehrin de içerisinde yer aldığı Sarımsaklı ovasından temin etmektedir. Havza yeraltı suyu açısından son derece önemlidir. Havzada son yapılan değerlendirmelere göre 270 milyon metreküp yeraltı suyu olduğu öngörülmektedir. Kayseri kentinin 2050 yılına kadar içme ve endüstri suyu temini (Karasaz Ovası) açısından herhangi bir sıkıntı olmayacağı yapılan çalışmalar ortaya koymaktadır. Ancak; Kayseri kentinin içme, kullanma ve endüstri suyunun Sarımsaklı ovasından temin edilmesi ve şehrinde sarımsaklı ovası üzerinde yer alması, içme, kullanma ve sulama sularının kirlenme riskini ortaya çıkarmaktadır.''

Türkiye'de ekolojik yaşamın devam etmesinin suya bağlı olduğunu ifade eden Evsen, ''Bu nedenle yer üstü ve yer altı suyumuzun, ticari mal değil, doğal varlık olduğu herkesçe bilinmelidir'' dedi.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler