YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

23 Kulübün Taraftar Temsilcileri, TFF Yönetimini Istifaya Çağırdı

Trabzon’da toplanan 23 kulübün taraftar temsilcileri, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) yönetimin istifa etmesi ve federasyonun...

23 Kulübün Taraftar Temsilcileri, TFF Yönetimini Istifaya Çağırdı

Trabzon’da toplanan 23 kulübün taraftar temsilcileri, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) yönetimin istifa etmesi ve federasyonun başına ‘adalet unsurlarını ön plana taşıyacak, bağımsız’ yeni bir kurulun seçilmesi gerektiğini savundu.

Trabzonspor, Galatasaray, Kayserispor, Medical Park Antalyaspor, Gençlerbirliği, Mersin İdmanyurdu, Gaziantepspor, Samsunspor, Orduspor, Ankaragücü, Sakaryaspor, Manisaspor, Bucaspor, Göztepe, Karşıyaka, Altay, Akhisar, Hatayspor, Elazığspor, Çaykur Rizespor, Giresunspor, Boluspor ve Şanlıurfaspor taraftar derneklerinin katılımıyla oluşturulan “Renklerin Kardeşliği Tribün Platformu” adıyla Trabzon’da bir araya geldi. Bir otelde düzenlenen basın toplantısında 23 taraftar derneği adına hazırlanan ortam metni 61 Gençlik Grubu Başkanı Özgür Özal okudu.

Özal, Türk futbolunda 3 Temmuz 2011’de başlayan şike soruşturmasının ardından yaşanan sürecin futboluna sadece sahada oynanıp tamamlandığını düşünen taraftarlar için büyük bir hayal kırıklığı yaşattığını belirtti. Bu süreçte ‘futbolun ruhunu bilmeyen asıl sorumluların’ kendilerini figüranı olarak gördüklerinin net şekilde ortaya çıktığını ileri süren Özal, şöylle konuştu:

“Taraftarı olduğumuz kulüplerin kendi sahasında deplasmanda oynadığı tüm maçlara yağmur, çamur, kar, kış demeden giderek desteğini veren taraftar grupları, kim ne derse desin futbol ailesinin içerisinde yok sayılamayacak en önemli unsurların başında gelmektedir. Hatta futbolun tadı, lezzeti, varlık sebebi, kısacası baş aktörü; ona karşılıksız olarak tutkuyla bağlanmış olan biz taraftar kitleleridir. Birileri yolcudur ancak taraftar her zaman hancıdır.

Bugün burada yaşadığımız tarihi buluşma göstermektedir ki; tribünlerde var olduğu söylenen şiddetin asıl sorumluları kesinlikle bizler değiliz. Kulüpleri yönetenlerin bir araya gelemediği günlerde ve şartlarda taraftar oluşumları böyle yan yana dizilebiliyorsa eminiz ki bu tablodan birçok kişinin alması gereken önemli dersler bulunmaktadır.”

5149 sayılı Spor Müsabakalarında Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesi’yle ilgili yasada amaçlanan hedefinin; tribün liderleri ve oluşumlarını etkisiz hale getirerek Türk futbolunun sözde tribün teröründen temizlenmesini sağlamak olduğunu iddia eden Özal, daha sonra 6222 nolu yasa çıkarılarak cezalar, yaptırımlar ve etki alanları arttırıldığına değindi. Futbol terörünü meydana getirenlerin taraftar değil; futbolu yönetenler ve örnek olması gereken kişiler olduğunun ise unutulduğunu önü süren Özal, şöyle devam etti:

“3 Temmuz’dan sonra gelişen süreçte 6222 nolu yasanın çıkması için mücadele eden kulüp başkanları ve yöneticileri bir anda bu süreçten en çok etkilenen kesimlerin başında gelmeye başladılar. Böyle olunca onları bu yasadan muaf tutabilmek için bir gecede meclisten apar topar geçirilen yasayla yöneticileri kapsayan kısımlar anında değiştirildi.

Ne yazık ki birçokları seslendirmeye çekinse de 3 Temmuz’dan sonraki süreç futbolu asıl kirletenlerin kimler olduğunu da gözler önüne sermiştir. Eğer şimdi tribünler arasında gerginliğin arttığından bahsediliyorsa bunun sorumlusu taraftarlar değil, ortamı geren eylem ve söylemlerin sahipleridir. Futbolumuzun ruhunu karartıp, bulundukları camialardan çok kendi egolarını tatmin etmek için medya maymunluğunda yarışanlardır.”

“FEDERASYON YÖNETİMİ İSTİFA ETMELİ”

Özal, ülke genelinde bu gelişmeler yaşanırken futbolun organizasyonundan sorumlu TFF yönetiminin, olayların üzerine gidip suçluyla suçsuzu, haklıyla haksızı ayırması gerekirken bu görevini bir kenara bırakıp, adeta yapanın yanına kar kalmasını sağlayacak ortamı hazırlamak için üstün gayret sarf ettiği iddiasında bulundu.

Bu gayretin en uç noktasının ise Yıldırım Demirören başkanlığındaki TFF’nin 58. maddeyi değiştirmesi olduğunu ifade eden Özal, “Türk futbolseverinin üzerindeki ahlaki tahribat ve güven bunalımı işte bu kararla zirve yapmıştır. Devletin emniyet güçleri ve hukuk organlarının ellerinde mevcut olan deliller, tapeler, biranda nasıl olduysa sümen altı edilmiş; adalet dağıtmakla mükellef olanlar adaletsizliğin alasını yapmışlardır. Kulüplerimizin ve Milli takımımızın Avrupa sahnesinden uzaklaştırılması riski pahasına UEFA’yla yapılan pazarlıklar, sürekli bahsedilen marka değeri felsefesinin yok sayılmasına yol açmış, Türkiye’nin yurt dışında suçun üzerini örtmeye çalışan bir ülke konumuna sürüklenmesine sebebiyet vermiştir. İşte bu yüzden Demirören başkanlığındaki Futbol Federasyonu biran önce istifa etmeli ve bu yapının başına adalet unsurlarını ön plana taşıyacak, bağımsız yeni bir kurul seçilmelidir. Sözde Türk futbolunu ve değerini düşünen akil kişiler futbolumuzun ve kulüplerimizin üzerindeki ellerini çekerek bizlere ve bizden sonraki nesillere daha temiz bir spor ruhu anlayışına olanak sağlamaları ivedilikle şarttır.” ifadelerini kullandı.

Trabzon’da bir araya gelen taraftar temsilcileri olarak tribünlerde rekabete ve renklerin kardeşliğine inandıklarını dile getiren Özal, hiçbir kirli oyuna alet olmayacaklarının altını çizdi. Özal, sözlerini şöyle tamamladı:

“Fair-play ve güzellikler adına futbolun gerçek sahipleri biz taraftarlar olarak mücadelemizi sürdüreceğiz. Tribünler futbolun figüranları değil, başrol oyuncularıdır. Bu nedenle diyoruz ki; bizim de söyleyecek sözümüz var. TFF Yönetimi ve kurulları bir an önce futbolumuzdan elini çekip istifa etmelidir.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler