Atina Agorası'nda sanatçıların kullandığı bir binanın altında bulunan kavanozun, bir tavuğun parçalarıyla doldurulduğu görüldü. "Büyüyü" yapanların, kavanoza büyük bir demir çivi çaktığı da kaydedildi.
Araştırma makalesini kaleme alan, Yale Üniversitesi'nde klasik çalışmalar alanında akademisyen Jessica Lamont, kavanozun dış yüzeyine yazılan isimlerin artık yer yer silindiğini söyledi.
Lamont, tavuğun en fazla 7 aylıkken öldürüldüğünü ifade etti. Bu muhtemelen, "büyüyü" gerçekleştirenlerin isimleri yazılan kişilere "civcivin güçsüzlüğünü" aktarmak istediği anlamına geliyor.
Ayrıca tavuğun kafasının ve bacaklarının bükülüp delindiği tespit edildi. Uzmanlar bu hamleyle, kurbanların kafasını ve bacaklarını kullanmasının engellenmek istendiğini bildirdi.
Kavanozun, içinde hayvan kalıntıları bulunan yanmış bir odun yığınının yanına yerleştirildiği ortaya çıktı. Lamont'a göre bu kalıntılar, "lanetin" gücünü artırmayı amaçlıyor.
"Bunu hazırlayanlar güçlü bir şekilde lanet etmeyi kesinlikle biliyordu" diyen Lamont, yazılardan yola çıkarak hazırlık aşamasında en az iki kişinin görev aldığını düşünüyor.
Öte yandan neden bu kadar ayrıntılı bir "büyünün" hazırlandığı gizemini koruyor. Bilim insanı, bunun bir davayla ilgili olabileceğini düşündüğünü söyledi: İsimlerin çokluğuna bakarsak, en muhtemel senaryo tarihi yaklaşmakta olan bir duruşma.
Lamont, kavanozun bulunduğu yerin ise davanın bölgedeki esnaf arasında yaşanan bir anlaşmazlıkla ilgili olduğuna işaret ettiğini kaydetti.
Yaklaşık 2300 yıl önce Atina'da yaşanan siyasi çekişmeler de başka bir ihtimal. Zira Büyük İskender'in milattan önce 323'te ölmesinin ardından Makedonya Krallığı çökmüş ve üst düzey yetkililer iktidar için birbiriyle mücadeleye tutuşmuştu. Tarihi kayıtlar, Atina'nın kontrolünü ele geçirmek için birkaç grubun savaştığını gösteriyor.