Yaşadığı acılar bununla da sınırlı kalmadı. Gözünü kaybetme riski yaşadı, felç geçirdi. Şimdi iyi, çalışabilecek durumda ve tek hayali tekrar öğrencilerine kavuşmak. Gözü şimdi Danıştay’daki işe dönüş davasında.
Öğrencilerinden 7 aydır uzak olsa da 26 yaşındaki Elif Aybaç, öğretmen olarak sınıfa girdiği o günü unutamıyor. İstanbul Sultangazi’deki Melahat Öztoprak İlköğretim Okulu’nda birinci sınıfları okutmak üzere kapıyı açtığında sınıf mevcudu 74 kişiydi. İlk dönem sona ermek üzereyken Elif Öğretmen’in öğrencilerinin yalnızca 28’i okuma yazmayı sökebilmişti. İşte Elif, bu çocukların öğretmeniydi. İlk işi, gönüllü kurslar düzenlemek oldu. Kısa sürede öğrencileri okumayı öğrendi. İki yıl sonra, geçtiğimiz şubat ayında, şiddetli kulak ağrıları başladı. Doktorlara göre ağır ortakulak iltihabı geçiriyordu. Ağrılar şiddetlenip baş ağrısına dönüşünce migren teşhisi kondu. Kusma nöbetleri başladı.
BEYNİNDE TÜMÖR
Geçmeyen şiddetli ağrılara bu kez “psikolojik” teşhisi kondu. Elif Öğretmen, ‘kritik eşik’ten nasıl döndüğünü anlattı: “Annem başka doktora götürüp MR çektirtti. O zaman beynimde tümör olduğu ortaya çıktı. Gözümü kaybetmek üzereymişim. Kortizon tedavisi gördüm. Gözüm kurtarıldı. Sonra iki hafta evde yatmam için rapor verildi. Sonuçta 42 gün rapor kullandım.”
RAPOR LİMİTİ 30 GÜN
“Çalışabilir” raporu ile 13 Nisan’da okuluna gittiğini söyleyen Elif Aybaç, yaşadığı hayal kırıklığını anlattı: “Meğer sözleşmede yılda 30 günden fazla rapor kullanırsak bizi atacakları yazıyormuş. Hastalandığın için atılacağını düşünmüyorsun.” Elif Aybaç’ın o an aklından geçenler on binlerce öğretmenin her ay yapmak zorunda kaldığı muhasebeden çok farklı değildi:
“O an düşündüm. ‘Ne kazanıyorum’ dedim. ‘Ek derslerle 1500 TL zor alıyorum. Doğalgaz çok gelmesin diye soğukta oturuyorum, geçinemiyorum. Bunun için mi üzüleceksin, imzala şu kâğıdı’ dedim.”
BALAYINDA FELÇ GEÇİRDİ
Elif Aybaç, başına gelenlerin işini kaybetmekle sınırlı kalmadığını anlattı: “Nişanlım Bilgehan Âşık’la 25 Temmuz’da evlendim, balayına Antalya’ya gittik. 28 Temmuz’da felç geçirdim. Yüzümün sol tarafı, vücudumun sağ tarafı, sağ kolum ve sağ bacağıma felç indi, yatalak oldum. Beynimdeki tümör ödem yapmış. Acil İstanbul’a getirildim. Bir ay hastanede yattım. Evli olmasaydım sosyal güvencem yoktu. Çünkü devlet, hastalandım diye sokağa attı.”
‘DÖNMEK İSTİYORUM’
Elif, her şeye rağmen tutkusu olduğunu söylüyor: “Öğretmenliğimi ve öğrencilerimi geri istiyorum.” Elif ’in geri dönmek için İdare Mahkemesi’ne açtığı dava reddedilmiş. Dava şimdi Danıştay’da, Elif’in gözü, kulağı da orada.
Sözleşmeli, kadrolu ile aynı işleri yapıyor
* Sözleşmeli, rapor için yılda 30 günü aşamıyor. Kadroluda sınırlama yok.
* Sözleşmelinin iş güvencesi yok.
* Asker öğretmenlik hakkı yok.
* İl içi ve dışı tayin hakkı yok.