24 Mart Dünya Tüberküloz Günü

Tüberküloz hastasının “iyi oldum” deyip tedavisini kesmesi halinde hastalığın nüksetme tehlikesi olduğu ve tedavisinin de güç hale geldiği belirtildi.

24 Mart Dünya Tüberküloz Günü nedeniyle açıklamalarda bulunan Akciğer Sağlığı ve Yoğun Bakım Derneği (ASYOD) Başkanı ve KTÜ Farabi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Tevfik Özlü, tüberkülozun yüzyıllardır süregiden küresel bir salgın hastalık olduğunu hatırlattı. Tüberküloza neden olan basilin, hasta insandan sağlam kişiye bulaştığını kaydeden Özlü “Her tüberküloz hastası bulaştırıcı değildir. Bulaştırıcı bir hasta, 15-20 sağlam kişiye mikrobu taşımaktadır. Bulaştırıcı hastanın konuşması, nefes alıp vermesi ve öksürmesi sırasında etrafa saçılan basiller, kuruyarak havada asılı kalmakta; hastayla aynı kapalı mekanda uzun süre bir arada bulunan sağlam kişilerin akciğerlerine nefes alırken gidip yerleşmektedir. Bazen de hasta sığırların sütlerinden insanlara bulaşabilmektedir. Mikrop alındıktan sonra aylarca bazen yıllar boyu bir hastalık yapmaksızın kalabilmekte ve günün birinde vücut direncinin düşük olduğu bir dönemde hastalık ortaya çıkmaktadır. Alkol, sigara alışkanlığı, yetersiz beslenme, kötü yaşam koşulları ve şeker hastalığı, böbrek yetmezliği, AIDS gibi bazı hastalıkların varlığı ve tedavide kullanılan bazı ilaçlar hastalığın ortaya çıkışını kolaylaştırmaktadır” dedi.

Tüberküloz’un halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, ateş, terleme, öksürük, balgam çıkarma ve bazen balgamda kan gelmesi gibi yakınmalarla kendini belli ettiğine dikkat çeken Prof. Dr. Te Özlü “Hastalık, balgamda tüberküloz basilinin gösterilmesiyle teşhis edilir. Tüberküloz 65 yıldır tedavi edilebilen bir hastalıktır. Tedavisi asgari altı ay sürmektedir. Tedaviye başlandıktan sonra 20-30 gün içerisinde hasta klinik olarak tamamen iyileşmektedir” diye konuştu.

“Eğer hasta, ‘iyi oldum’ zannıyla tedavisini keser veya aksatırsa, hastalık bir kaç ay içerisinde tekrar nüks etmekte ve ikinci kez tedavi maalesef ilki kadar başarılı olmayabilir” diyen Özlü “Eğer tedavi kısa tutulursa, yeterli sayıda ve dozda ilaç kullanılmazsa ya da düzensiz kullanılırsa, tedavi aksatılır, ihmal edilirse, ilaçlara karşı direnç gelişebilir ve tedavisi güç bir hastalığa dönüşebilir. Bu nedenle, hastaların doğru tedaviyi, tarif edildiği gibi ve sonuna kadar uygulamaları çok önemlidir” uyarısında bulundu.