ANKARA (İHA) - 12 Eylül döneminin en önemli davası Dev-Yol ana davası Yargıtay 11. Ceza Dairesi'nde görülmeye başlandı. 24 yıllık bir süreçten geçen davanın bugünkü duruşmasına sanıkların bir kısmı, sanık avukatları ve yakınları katıldı. Mahkeme Başkanı Ersan Ülker, sanık avukatlarına dosyaları inceleyebileceklerini ve gerekli belgelerin fotokopilerini alabileceklerini söyledi. Ülker, sanık avukatlarının bu doğrultuda savunma hazırlanması için davayı 28 Mayıs'a bıraktığını bildirdi. Sanık avukatları ise Mahkeme Başkanı Ülker'e dosyanın 450 klasörden oluştuğunu ve iki aylık sürenin yeterli olmadığını söyledi.
Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Ülker, sonık avukatlarına mesai saatleri içiresinde istedikleri zaman dosyaları inceleyebileceklerini ve gerekli belgelerin fotokopilerini çektirebileceklerini söyledi. Sanık avukatı Ömer Kavili söz alarak, mahkeme kaleminde inceleme sırasında bilgisayar çıktısında kalemle düzeltilme olduğunu öne sürerek bunun için Askeri Mahkeme'den dosyaların istenmesini talep etti. Mahkeme Başkanı, bunlara girilmesinin gerekli olmadığını söyledi. Kavili, Mehkeme Heyeti bir kısım kimselerin kendisi hakkında 'İstanbul'dan geldi, davayı uzatmak istiyor ve böylece davayı zaman aşımına sokmak istiyor' şeklinde sözler söylediğini belirterek, mahkemenin bundan etkilenmemesini istedi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Ülker, "Biz hiçbir zaman davayı kişiselleştirmeyiz" dedi. Bu arada, söz alan sanık Yaşar Kambur, kendisinin işçi olduğunu 450 klasörden oluşan dosyada fotokopi çektirmek için maddi imkanının olmadığını söyledi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Ülker, "Bizim yapacağımız birşey yok. Barodan yardım isteyebilirsiniz" dedi.
Çıkışta bir açıklama yapan sanık Cahit Akçam, kandilerinin klasörlerden belge alma taleplerinin daha önce Yargıtay tarafından olumlu karşılanmadığını belirterek, "Bu nedenle savunma hakkımızın kısıtlandığı şeklinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusnda bulunmuştuk. Bugün bu talepler gözönüne alınarak, bize dosyayı inceleyebilmemiz amacıyla gerekli fotokopileri almamız için süre verilmesi olumlu bir gelişmedir" dedi. Klasör sayısının ve numaralarının hala soru işareti olduğunu savunan Akçam, "Yerel mahkemeden buraya gönderilen klasör sayısı 471 iken 465 yapılmıştır. Biz biliyoruz ki bu davadaki kalasör sayısı 500'ün üzerindedir. Klasör adedinin azalmış olduğundan kuşkumuz var" dedi. Dosyada bulunan ifadelerin 12 Eylül'de ağır işkenceler altında imzalatıldığını belirten Akçam, şunları söyledi: "Biz hukuk mücadelemizi bugün devam ettiriyoruz. 12 Eylül dönemindeki bir davanın daha da ağırlaştırılmak istenmesini bu toplum açısından ciddi bir talihsizlik olarak düşünüyoruz" dedi.
Dev-Yol davası Ankara 1 No'lu Sıkıyönetim Mahkemesi'nde 574 sanıkla 18 Ekim 1982 tarihinde görülmeye başlandı. Birleştirilen dosyalarla sanık sayısı 723'e çıktı. Askeri Mahkeme 17 Temmuz 1989 tarihinde 7 kişi hakkında idam, 39 kişi hakkında ömür boyu, 346 kişi hakkında 2 yıl ila 20 yıl arasında değişen ağır hapis cezaları verdi. Sanıkların çoğu yargılanmanın başında cezaevinde kaldıkları tutukluluk süreleri gözönüne alınarak tahliye edildi. Yargıtay 11. Ceza Dairesi, verilen cezayı az bularak 22 idam cezası daha verilmesi doğrultusunda yerel mahkemenin kararını bozdu. Bu arada sivil hayata geçildi ve Dev-Yol davası yeniden görülmeye sivil mahkemede başlandı. Ankara 6. ağır Ceza Mahkemesi 7 idam cezasına ek olarak 22 idam cezası daha verdi. Mahkeme bunlardan 20'sinin cezasını müebbete, 2 kişinin cezasını 16 yıl 8 ay hapse çevirdi. Savunması alınamayan bir sanığın dosyası ise ayrıldı.