Adalet Bakan Yardımcısı ve Komisyon Başkanı Zekeriya Birkan, 27 Mayıs 1960 darbesinde mağdur olanlara manevi tazminat ödenmesi kararı verildiğini söyledi. 27 Mayıs 1960 askeri darbesinin çok partili hayata geçtikten sonra millet iradesine karşı yapılmış ilk darbe olduğunu belirten Birkan, darbe sonrasında Milli Birlik Komitesi tarafından milletin iradesi hiçe sayılarak seçilmiş hükümeti görevden çekerek ülke yönetiminin haksız bir şekilde gasp edildiğini söyledi.
Darbenin tüm izlerinin silinmesi için çalışmaların sürdüğünü kaydeden Birkan, “Demokrasi tarihimizdeki en kötü ve acı hadiselerden biri olan 27 Mayıs darbesinin tüm izlerinin toplum, siyaset ve devlet hayatından silinmesine yönelik bu zamana kadar birçok adımlar atılmıştır. Türkiye Büyük Millet Meclisi daha önce Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu'nun itibarlarını iade etmiş, mezarlarının Yassıada'dan İstanbul'daki anıt mezara taşınmalarını sağlamıştır. Bildiğiniz üzere yargılamaların yapıldığı Yassıada, daha doğru bir ifadeyle yaslı ada, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatlarıyla Demokrasi ve Özgürlükler Adası'na dönüştürülmüştür. Son olarak 7248 sayılı Kanun'la Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından 27 Mayıs darbesinin hala devam eden neticelerinin ve hukuk dünyasında varlığını koruyan kanun ve kararlarının ortadan kaldırılması sağlanmıştır” dedi.
Darbeden zarar gördüğünü beyan eden 3 bin 52 başvurunun yapıldığına değinen Birkan, “Komisyonumuza 7248 sayılı Kanun'la hukuki dayanaktan mahrum hale gelen Yüksek Soruşturma Kurulu ile Yüksek Adalet Divanı tarafından haklarında yürütülen soruşturma ve kovuşturmalar neticesinde zarar gördükleri beyanını içeren toplam 3 bin 52 başvuru yapılmıştır. Komisyonumuzun çalışmaları sonrasında bu başvurulardan 370 zarar gören ile ilgili bin 457 başvurunun 7248 sayılı Kanun kapsamında olduğu anlaşılmıştır. Zarar gördüğünü beyan eden 194 kişiye ilişkin bin 595 başvurunun ise 7248 sayılı Kanun kapsamına girmediği belirlenmiştir. Kanun kapsamında olan başvurular incelenirken, başvuru formları ve ekinde yer alan belgeler ile varlığı hukuki dayanaktan yoksun Yüksek Soruşturma Kurulu ve Yüksek Adalet Divanına ait devlet arşivlerinden temin edilen 346 bin 510 sayfa evrak ve Türkiye Büyük Millet Meclisinden temin edilen 247 bin 168 sayfa evrak ayrı ayrı incelenmiştir. Arşiv belgelerinde geçen isimler üzerinden sanal dosyalar oluşturulmuştur. Başvuru yapıldığında başvuru dosyası ile arşiv belgelerine göre oluşturulan sanal dosyalar birleştirilmiştir” ifadelerini kullandı.
Komisyonun ele aldığı kriterler neticesinde 1960 darbesi mağdurlarına manevi tazminat ödenmesi yönünde karar verildiğini söyleyen Birkan, “Yaptığımız araştırmalar neticesinde haksız gözaltı, hukuka aykırı tutuklama, uzun tutukluluk, yaşam hakkı ihlali ve kötü muameleye ilişkin AİHM, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Danıştay'ın manevi tazminat uygulamaları incelenmiş, keza zarar görenlerin haksız olarak hürriyetinden mahrum bırakıldıkları süre, sosyal ve ekonomik durumları, çektikleri ıstırap, elem ile olayın oluşu ve nitelikleri itibarıyla uğradıkları manevi zararın etkileri gözetilerek manevi tazminatlar belirlenmiştir. Komisyon kararlarında haklarında idam kararı verilerek ölüm cezası infaz edilenler, Milli Birlik Komitesince idam kararları ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çevrilenler, doğrudan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilenler, süreli hapis cezası verilenler, berat kararı verilenler ile Kurul tarafından gözaltı-tutuklama uygulanarak soruşturma yürütülenler ve gözaltı-tutuklama uygulanmadığı halde soruşturma yürütülenler ayrı ayrı değerlendirildiği gibi hürriyetlerinden mahrum bırakıldıkları toplam infaz süreleri de gözetilmiştir. Yine devletin gözetimi ve denetimi altında iken intihar ettikleri iddia edilenler, devletin gözetimi ve denetimi altında vefat edenler ve başvuru sırasında halen hayatta olan zarar görenlerin durumları ayrı ayrı dikkate alınmıştır. Komisyonumuzca bu kriterler gözetilerek 7248 sayılı Kanun kapsamında manevi tazminat kararları verilmiştir. Yüksek Adalet Divanı kararlarında müsadereye ilişkin hüküm bulunmadığından maddi zarara ilişkin tüm başvuruların reddine karar verilmiştir” şeklinde konuştu.
Komisyon tarafından ödenmesine karar verilen tazminat tutarının 4 içinde ödeneceğini belirten Birkan, “Komisyon Çalışma Usul ve Esasları'nın 10. maddesi uyarınca başvuruların müzakeresi ve karara bağlanmasına 22 Eylül 2021 tarihinde yapılan toplantı ile başlanmış, haftalık yapılan toplantılar sonucunda 2 Kasım 2021 tarihinde başvuruların müzakereleri ve karara bağlanma süreci tamamlanmıştır. Her başvuruya ilişkin ayrı ayrı düzenlenerek imza altına alınan toplantı tutanakları uyarınca gerekçeli kararların yazımı ve onay işlemleri tamamlanmış olup, kararların ilgililere tebliğ edilmesine bugünden itibaren başlanacaktır. Komisyonun Çalışma Usul ve Esasları'na göre Komisyon kararlarına karşı kararın tebliğini izleyen 15 gün içinde bir defaya mahsus olmak üzere verilecek dilekçe ile doğrudan veya valiliklerin İl Yazı İşleri Müdürlüğü aracılığı ile Komisyona itiraz başvurusunda bulunulabilecektir. Komisyonumuzun itiraz üzerine vereceği karara karşı ise ilk derece mahkemesi sıfatıyla Danıştay'da dava açılabilecektir. Komisyon kararında ödenmesine karar verilen tazminat tutarı, kararın kesinleşmesini müteakip talep üzerine 4 ay içinde kararda gösterilen kişiye Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından ödenecektir” dedi.
Kaynak: İHA