28 Şubat Davası Sanığı Özkılıç: Kartım Ile Her Yere Giriyordum

28 Şubat sürecinde hükümeti devirmeye teşebbüs ettikleri iddiasıyla 103 kişi hakkında açılan davanın görülmesine Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde sanık savunmalarının alınması ile devam ediyor. Savunması alınan 28 Şubat döneminde Genelkurmay Başkanlığı’nda görev yapmış emekli Korgeneral Tevfik Özkılıç, kendisine ait kimlik kartı ile Genelkurmay Karargahı’nda her yere girebildiğini söyledi. 28 Şubat sürecinde, hükümeti devirmeye teşebbüs ettikleri iddiasıyla 103 kişi hakkında açılan davanın 30. duruşması ile devam ediyor. Savunması alınan 28 Şubat döneminde Genelkurmay Başkanlığı’nda görev yapmış emekli Korgeneral Tevfik Özkılıç, Hâkim Hakan Oruç’un “BÇG’de çalışmamış olsanız da toplantı yapılan yere sürekli gidip geliyor muydunuz? Bu yüzden size giriş kartı verilmiş olabilir mi?” sorusuna “Genelkurmay komuta katına izin almadan girebilirim. İşim generallerle olduğu için ona uygun kimlik kartım bulunmaktadır. İç Güvenlik Harekât Dairesi sadece BÇG’den ibaret değildir. BÇG haricinde alınan belgeleri personel başkanlarına sunardık. Kartım ile Genelkurmay Başkanı odası dâhil her yere girebiliyordum.” cevabını verdi. Özkılıç iddianamede yer alan ve kendisine ait 'Ajitasyon için asılsız ihbarlar yaptık. Yeter ki siz bir adamdan şüphelenin, onun dosyasını doldururuz... Biz bazen ajitasyon için asılsız ihbar yapardık... Biz adamı usulüne uygun yargılar asarız. Delile ihtiyaç yok, biz adamı usulüne uygun yargılarız asarız. Delile ihtiyaç yok. Böyle bir delile ihtiyaç yok...' şeklindeki ses kaydı ile ilgili ise savcılık soruşturmasında kendisine sorulmadığını öne sürdü. Kendisine isnat edilen diğer suçun takdir belgeleri olduğunu belirten Özkılıç, “BÇG’de çalışanlara verilen takdirler var. 6 personele verilen takdirler suç delili olarak yer almaktadır. Yalnız bunlarla ilgili bana suç isnadı yoktur. Görev yaptığım süre içerisinde birçok yerde çalıştım. Çalıştığım yıllarda 150'ye yakın takdir belgesi hazırladım. Takdir belgeleri Genelkurmay Başkanı, 1. Başkan veya personel başkanları gibi başkanlar tarafından belirlenir. Biz rutin yazıları hazırladık ve yayımladık. İddianamede takdir yazma işi yanlış anlaşılmış. Bir suç unsuru olarak gösterilmektedir.” dedi. Özkılıç ayrıca BÇG’de çalışmadığını, hiçbir brifinge ve toplantıya katılmadığını ileri sürdü.