YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

28 Şubat Mağdurları

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün, aralarında Salih Mirzabeyoğlu’nunda bulunduğu 28 Şubat...

28 Şubat Mağdurları

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün, aralarında Salih Mirzabeyoğlu’nunda bulunduğu 28 Şubat döneminde yargılanan isimlerin dosyalarını Darbeleri Araştırma Komisyonuna gönderdiklerini söyleyerek, “Hukuki düzenleme yapılarak belirli davaların yeniden yargılama yolu açılmalı. Beraat edilsin demiyoruz. Ancak, 28 Şubat’ın izleri silindiğine göre tekrar yargılanmalılar” dedi.

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı ve AK Parti Sakarya Milletvekili Ayhan Sefer Üstün, 28 Şubat’ta yargı kararlarından mağdur olan isimlerin dosyalarını TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonuna gönderdiklerini açıkladı.

12 Eylül’de mağdur olanlar, işkence görenlerin zamanında müracaat ettiklerini belirten Üstün, "28 Şubat’ta YÖK ve YAŞ kararından mağdur olanlar bize müracaat etmişler. Bunun gibi birçok konuda müracaatlar var. Biz bunları derledik ve Darbeleri Araştırma Komisyonuna gönderdik. Dedik ki bunları inceleyin raporu yazarken yer verin dedik” dedi.

KİTAPLARINI GÖSTERDİ

28 Şubat süreci içinde yapılan yargılamalarla ilgili dosyalar gönderdiklerini vurgulayan Üstün, şöyle konuştu: “Salih Mirzabeyoğlu’nun avukatları ve sevenleri bize bu konuda başvurdu. O dönemde yargılamaları örnek teşkil edecek cinsten. Yargılamaların nasıl acelece ve psikolojik harplerle yapıldığını görmemiz açısından son derece önemli. Dosyasını bende inceledim. Doğru düzgün delil olmadığı halde idam kararı verilmiş. Daha sonra idam kalkınca müebbet olmuş. İdam cezası olsa idi, Mirzabeyoğlu gibi konjonktürel durumdaki insanlar idam edilmiş olacaktı. Ben kendisini ziyaret ettim ve dinledim. Ne yaptınız dedim? Kitaplarını gösterdi. Ben yazarım diyenden çok daha fazla kitap yazmış bir isimdir. İdeolojisini beğenirsiniz beğenmezsiniz ama adam fikri ile mücadele verdi. Zamanında ona bağlıyım diyenler birkaç yerde bazı eylemler yaptı. Bir vagon yakıldı. Normal şartlarda değerlendirildiğinde büyük olaylar değil. Ama onlar idam cezası aldı. Bizde bunlardan dolayı darbelerin sonuçlarından etkilenenler konusunda onun dosyasını da komisyona gönderdik.”

Mirzabeyoğlu gibi 28 Şubat döneminde yargılanmış isimlerin yeniden yargılanması konusunun şu an hukuken mümkün olmadığını ifade eden Üstün, şunları söyledi: “Hukuken bitmiş. Tüm kapılar kapalı. Yargıtay onaylamış. Ama 28 Şubat’ta nasıl yargılama yapıldığı belli idi. Hakimler askeri birliklerde brifing alıyordu. Şu tehlikeli bu tehlikeli deniyordu ve hakimler buna göre karar veriyordu. En azından bir şans tanınması lazım. Hukuki düzenleme yapılarak belirli davalara yeniden yargılama yolu açılmalı. Beraat edilsin demiyoruz. Sakin kafa ile değerlendirilerek 28 Şubat’ın izleri silindiğine göre tekrar yargılansın ve suçları neyse onun cezasını alsınlar. Beraat mı edecek daha az mı ceza alacak buna bakılarak bir karar verilsin. Yani biz bu dönemde yargılanan isimlerin dosyalarını göndererek Darbeleri Araştırma Komisyonuna buna bakın dedik. Diğer partilerle birlikte bu konuda bir mutabakata varılabilir.”

Türkiye’de üniversitelerde 28 Şubat döneminde yaşananlarla ilgili konuşan Üstün, sözlerini şöyle sürdürdü: “12 Eylül darbesi oldu. Biz burada 12 Eylül referandumunda Anayasa değişikliği ile darbecilerin yargılanması önündeki engelleri kaldırdık. Yargılama başladı. Yargılamada sağ kalan generaller üzerinden devam ediyor. Ben hukukçu olarak bu işin yaygınlaşmasını istiyorum. Sivil generallerde yargılanmalı. Örneğin Sakarya’da rahmetli Ünal Ozan’ın koltuğuna oturan kişilerde yargılanmalı. Yargıçlar ve savcılar bunu bir cadı avına dönüştürmeyelim diye düşünüyor olabilir. 28 Şubat ile ilgili bazı soruşturmalar yaşandı. Ancak, daha fazla aşağılara inmedi. Elbette bu daha da aşağılara inmelidir.”

28 Şubat’ta yaşananlar ile ilgili her kurumun temizliği kendi içinde de yapması gerektiğinin altını çizen Üstün, “Sakarya Üniversitesi 28 Şubat’tan önce gerçekten bir şehir üniversitesi idi. SAÜ hocaları her gece bir dernek ve düşünce kuruluşlarında panele katılıyordu. 28 Şubat oldu ve biz şehrimizdeki üniversiteyi kaybettik. Etrafına duvarlar örüldü" dedi.

28 Şubat döneminde belli üniversitelerin hedef olarak seçildiğini anlatan Üstün, sözlerine şöyle devam etti: "Örneğin Kırıkkale Üniversitesi ya da Sakarya Üniversitesi bu hedeflerdendi. Burada çok çeşitli operasyonlar yapıldı. Ancak, bazen ne kadar çaba harcansa da başarılı olamazsınız ya. Buralarda da böyle oldu. Sakarya Üniversitesinin temelini öğretim görevlisi olarak atan Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül’ün samimi temelini bozamadılar. Umarım SAÜ gerekli çalışmaları yaparak ve 28 Şubat’ın izlerini silerek şehir üniversitesi olur. Sonuç olarak üniversitelerin başına gelen insanlar 28 Şubat döneminde yapılan suçları tespit edip bunların dosyalarını savcılığa göndermeleri lazım. Yönetimlere gelenler kendisinden önceki dönemdeki suçları görmeyerek yarı centilmenlik antlaşması gibi davranılırsa bu da hoş değil”

Gaziantep’te yaşanan terör olaylarını da değerlendiren Üstün, idam cezasının tekrar geri gelmesinin söz konusu olamayacağını belirtti. Üstün, Gaziantep'te 9 kişinin yaşamını yitirdiği terör saldırısını gerçekleştirenlerin insanlıktan çıkmış yaratıklar olduğunu söyledi. Üstün, BDP milletvekillerinin teröristlerle kucaklaşmasının ise suç olduğunu vurguladı.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler