28 Şubat Soruşturması

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü 28 Şubat soruşturması kapsamında çıkarıldıkları nöbetçi mahkemece tutuklanan 2 emekli asker Sincan Cezaevi'ne gönderildi.

228 Şubat Soruşturması kapsamında TMK'nın 10. maddesiyle görevli Ankara Nöbetçi 2 No'lu Hakimliği'nde sorgulanan 5 emekli askerden, tutuklanmasına karar verilen eski Kara Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Erdal Ceylanoğlu ve emekli Tümgeneral Yücel Özsır, emniyete ait bir araçla eskort eşliğinde Sincan F Tipi Cezaevi'ne gönderildi.

Hakimliğin, adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasına karar verdiği, eski Harp Akademileri Komutanı Orgeneral Aslan Güner, emekli Tümgeneral Mehmet Başpınar ile muvazzaf Albay Mehmet Cumhur Yatıkkaya, işlemlerinin tamamlanmasının ardından Ankara Adliyesi'nden ayrıldı.

"TUTUKLANMA İHTİMALİNİ ÇOK UZAK GÖRÜYORDUK"

28 Şubat soruşturması kapsamında ifadesinin ardından tutuklanmasına karar verilen eski Kara Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Erdal Ceylanoğlu'nun avukatı Erol Aras, adliye önünde gazetecilere yaptığı açıklamada, soruşturma kapsamında 4 emekli subay ve görevde olan bir askerin sorgusunun yapıldığını, daha sonra 5'inin de tutuklama istemiyle mahkemeye sevk edildiğini hatırlattı. Mahkemeye sevk edilen 5 kişiden 2'sinin tutuklandığını, 3'ünün adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığını dile getiren Aras, adli kontrol şartının ise haftada bir gün imza verilmesi şeklinde uygulanacağını kaydetti.

Aras, konuşmasına şöyle devam etti:

"Orgeneral Ceylanoğlu'na 4 Şubat 1997 tarihindeki tankların yürütülmesi soruldu. 28 Şubat ile ilgili başka herhangi bir somut suçlama yöneltilmedi. Ceylanoğlu'nun bu tarihte izinli olmasına ve Genelkurmay'dan gelen yazıda, kendisinin 30 Ocak ya da 1 ve 2 Şubat'ta görevde bulunduğu, emrin verildiği 3 Şubat'ta izinli olduğu, ertesi gün 13.30'da geldiği çok net ortada olmasına rağmen yapılan sorgunun sonunda tutuklanmasına karar verildi. Tabii bu 15 senedir toplumun sürekli beynine kazınan 'Tanklar yürüdü, darbeye teşebbüs için yürüdü' propagandasının etkili olduğunu şundan anladık, sorguda sadece 15'ten fazla gazetenin manşeti gösterildi. O tarihteki gazete manşetlerinden başka bir şey söylenmedi. Emri veren kişilerin isimleri ve soy isimleri çok net belliydi. O günkü ceride defteri olarak gelen belgede izinli olduğu belliydi. Tutuklanma ihtimalini çok uzak görüyorduk. En azından adli kontrol olmasını bekliyorduk."

Bir gazetecinin "Emri veren kimdi?" sorusu üzerine Aras, "İsim vermek doğru olmaz ama o dönemin Genelkurmay Başkanı ve EDOK Komutanı vermiştir" şeklinde konuştu. Aras ayrıca, Ceylanoğlu'nun tutukluluğuna itiraz edeceklerini de belirtti.