28 Şubat'ta Görevine Son Verilen Başörtülü Öğretmen Haklarını Istiyor

28 Şubat sürecinde inancı gereği başörtüsü kullandığı için öğretmenlikten atılan Tuğba Onur, haklarının iade edilmesini beklediklerini söyledi.

Tuğba Onur, 28 Şubat 1997'de başlayan post modern darbe sürecinde başörtülü olduğu için 2000 yılında Milli Eğitim Bakanlığı tarafından görevden alınmıştı. Onur, dönemin Bakanı Metin Bostancıoğlu imzalı yazı ile çok sevdiği mesleğinden uzaklaştırıldığını, gerekçe olarak da 'Devlet memurluğuna yakışmayan tavırlar' ifadesi kullanıldığını belirtti.

Onur, 1998 yılında İnönü Üniversitesi Kimya Öğretmenliği bölümünden mezun olduğunu, aynı yıl Kayseri Kocasinan Barbaros İlköğretim Okulu'na atanarak stajyer öğretmen olarak mesleğe başladığını aktardı. Göreve başlar başlamaz inancı gereği taktığı başörtüsünün engel olarak karşısına çıkartıldığını dile getiren Tuğba Onur, okul müdürünün okulun ilk gününde kendisini milli eğitim müdürlüğüne şikayet ettiğini ifade etti. Şikayetin ardından aynı hafta içinde milli eğitim müfettişlerinin kendisini ikna odasına aldığını söyleyen Onur, “İkna odasında, 'başörtüsünü çıkarıp derse girebilirsin, yada peruk alırız' gibi rencide edici sözler söylediler. Bir anlamda inandığım değerleri bırakmamı istiyorlardı. İkna odası seansları kafi olmayınca cezalar vermeye başladılar. Çaresiz kalınca eş durumundan tayin isteyerek Elazığ Maden Atatürk İlköğretim Okuluna tayin oldum. Rahat bir nefes almayı umuyordum, ancak burada da kuşkulu bakışların hedefi olmaktan kurtulamadım. Aynı zamanda stajyer öğretmenler için düzenlenen temel ve hazırlayıcı eğitim kurslarını da alınmadım. Çünkü bu eğitimleri aldığımda öğretmenliğe tam adım atacak ve atma olanakları kalmayacaktı.” dedi.

Onur, 2000 yılı Mart ayında Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu imzalı 'devlet memurluğuna yakışmayan tavırlar' nedeniyle görevine son verildiğini öğrenince hayatının altüst olduğunu vurguladı. Tuğba Onur, “Büyük idealler ile başladığım mesleğim hiç hukuki olmayan uygulamalarla son buldu. İşsiz kaldım. Ancak öğretmenliği sevdiğim için mahalledeki çocuklara ücretsiz gönüllü dersler verdim. Benimle birlikte o günlerde meslekten atılan stajyer öğretmenler görevine dönemedi. Asıl öğretmen olanlar dönebildi. Yaklaşık 2 yıl önce de özel bir dershanede çalışmaya başladım. Bize bunları yaşatanlar yaptıkları hukuksuzlukların hesabını vermelidir.“ diye konuştu.

Mağduriyetinin 12. yılını yaşadığını, çektiği sıkıntıları ancak yaşayanların anlayabileceğinin altını çizen Onur, 28 Şubat soruşturmasının hayırlı olacağına inandığını vurguladı. ’28 Şubat’ın aktörlerine karşı hiçbir zaman bir intikam duygusu içinde olmadım’ diyen Onur, sözlerine şöyle devam etti: "Bir şeyin rövanş olabilmesi için ilk raundunun olması lazım. Bunu böyle telakki edenler demek ki ilk raunt hesabı içindeler. Ben hiç intikam duygusuna kapılmadım. Bugün geldiğimiz süreç bir intikam zamanı, bir rövanş değil, gerçek demokrasinin, hak ve hürriyetlerin yerini bulabileceği bir süreçtir. Binlerce insan sırf inandığı için ideallerinden vazgeçirildi. Bu hukuksuz uygulamaların hesabının sorulması bizi mutlu etti. Tabii olarak bizlere de haklarımızın iade edilmesini istiyorum.