Samsun Halk Sağlığı Müdürü Dr. Mustafa Kasapoğlu, kalp ve damar hastalıklarının küresel olarak bir numaralı ölüm sebebi olduğunu söyledi.29 Eylül Dünya Kalp Günü nedeniyle açıklama yapan Samsun Halk Sağlığı Müdürü Dr. Mustafa Kasapoğlu, “Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre 2008 yılında 57 milyon kişi ölmüş ve tüm ölümlerin yüzde 63’ü bulaşıcı olmayan hastalıklar sonucunda meydana gelmiştir. Dünyada her 3 kişiden 2’si bulaşıcı olmayan hastalık nedeniyle hayatını kaybetmiştir. Bulaşıcı olmayan hastalıklar içerisinde ise her 3 kişiden biri yani 17.3 milyon kişi kalp ve damar hastalıklar nedeniyle ölmüştür. Bu ölümlerin 7.3 milyonu kalp krizine bağlıdır. Beklenilenin aksine ölümlerin yüzde 80’i iyi gelir düzeyi olan ülkelerde değil, düşük ve orta gelir düzeyinde yer alan ülkelerde gerçekleşmiştir. Kadınlarda risk düzeyi erken yaşlarda daha düşük iken, yaşın ilerlemesi ile risk artmakta ve hastalıktan kadınlar ve erkeklerde eşit olarak etkilenmektedir. Kalp ve damar hastalıklarına bağlı ölümlerin artarak, 2030 yılında 23.3 milyona ulaşacağı tahmin edilmektedir. Ülkemizde 2013 yılında ölen her 5 kişiden ikisinin kalp-damar hastalığına bağlı nedenlerden öldüğü görülmektedir” dedi.Davranışsal risk faktörlerinin koroner kalp hastalığının yüzde 80’inden sorumlu olduğunu ifade eden Kasapoğlu, “Kardiyovasküler hastalıkların çoğu risk faktörleriyle mücadele edilerek engellenebilir. Kalp hastalıkları için davranışsal risk faktörleri sağlıksız beslenme, yetersiz fiziksel aktivite, tütün kullanımı ve alkol kullanımı yer almaktadır. Sağlıksız beslenme ve yetersiz fiziksel aktivite etkisiyle bireylerde kan basıncında yükselme, kan şekeri yüksekliği, kan lipidleri yükselme, fazla kilo ve obezite görülür. Tütün kullanımının bırakılması, diyette tuz kısıtlaması, sebze-meyve tüketilmesi, düzenli fiziksel aktivite, alkolün zararlı kullanımından kaçınılmasının kardiyovasküler hastalık riskini azalttığı gösterilmiştir. Ayrıca hipertansiyon, diyabet ve yüksek kan lipidlerinin tedavisi de kardiyovasküler riski azaltır. Sosyal ekonomik faktörler ve kültürel değişiklikler yani küreselleşme, şehirleşme toplumun yaşlanması, stres, herediter faktörler kardiyovasküler hastalıkların diğer belirleyicileridir. 30 yaş üstü her birey için kardiyovasküler riskin hesaplanması ve varsa davranışsal risk faktörlerine uygun müdahaleler ile kalp krizi, inme, kalp yetmezliği ve diğer komplikasyonların gelişmesini önleyebilecek tedbirlerin alınması önerilir” diye konuştu.Hedeflerinin toplumda farkındalık oluşturarak hastalıkların erken dönemde saptanması olduğunun altını çizen Kasapoğlu, “29 Eylül Dünya Kalp Günü münasebetiyle yapılan çalışmalarda hedefimiz toplumda farkındalık oluşturarak, hastalıkların erken dönemde saptanması, etkin tedavisi, komplikasyonların gelişiminin önlenmesi ve bu hastalıklara yönelik iyileştirme hizmetlerinin sunulması, böylece insanların sağlık açısından kaliteli bir yaşam sürdürmelerini sağlamaktır. Sağlıklı kalmak ve kalp ve damar hastalığına yakalanma riskinden uzak durmak için sağlıklı beslenelim, yeterli sebze-meyve tüketelim, diyetimizdeki tuz, şeker ve yağ miktarını azaltalım, düzenli fiziksel aktivite yapalım, tütün ve tütün ürünleri kullanmayalım, alkol kullanmayalım, kan basıncımızı, kan şekerimizi ve kan lipidlerimizi öğrenelim. Hekim tavsiyelerine uyalım” şeklinde konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz