KADIN

3 Adımda Mutluluk Devri

Hayattaki amacınızın ne olduğunu hiç merak ettiniz mi – gerçekten neden burada olduğunuzu?

3 Adımda Mutluluk Devri

Debbie Gisonni, Mutluluk Tanrıçası

Hayattaki amacınızın ne olduğunu hiç merak ettiniz mi – gerçekten neden burada olduğunuzu? Eğer size hayattaki gerçek amacınızın ondan keyif almak olduğunu söylersem ne olur? Böylece kaderiniz basit bir şekilde mutlu bir hayata sahip olmak olur. Bunun kulağa bir peri masalı gibi geldiğini biliyorum, ve bir Disney prensesi olmadıkça bu imkansız görünüyor, fakat bu günlerde televizyon seyrederseniz, doğru biçimle hiçbir şeyin imkansız olmadığını bilirsiniz. Fakat bir mutluluk biçimlendiricisi olmak, uçarı TV biçimlendiricilerinden bir parça farklıdır çünkü sadece fiziksel değil aynı zamanda sizin duygusal ve ruhsal yanlarınızı da içerir. Fiziksel iyilik fizikle ilgili şeyleri iyileştiren bir şeydir: vücudunuz ve sizi çevreleyen şeyler. Bunlar görebileceğiniz şeylerdir. Duygusal iyilik, sizin içinizde iyi hissetmenizi sağlayan bir şeydir. Ve ruhsal iyilik, sizi içinizdeki kendi içsel mutluluğunuzla bağlayan bir şeydir. İşte hayatınızdaki bu alanları geliştirmenin kolay 3 yolu, böylece kendi yolunuzda daha mutlu bir sizi başarabilesiniz:
Vücudunuza ve çevrenize ilgi gösterin
Yaşadığınız çevre ve içinde çalıştığınız yerler – eviniz, arabanız, ofisiniz, bahçeniz – sizin bir yansımanızdır. Bu alanları, sanat ya da çiçekler gibi, bakmayı sevdiğiniz şeylerle; CD player ya da renklendirilmiş işaretler gibi kullanmayı sevdiğiniz şeylerle; ya da sevdiğiniz birilerinin resimleri gibi hatırlamaktan çok hoşlandığınız şeylerle doldurun. Aynı zamanda, bu alanları ferah ve temiz tutun ki, pozitif enerji sizi ve etrafınızı daima çevirebilsin. Bu feng shui’nin temek prensiplerinden biridir. Bunun haricinde, dikkatinizi dağıtan bu kadar çok dağınıklık olmadan daha kontrollü ve kafası ferah hissedeceksiniz.

Vücudunuzla ilgilenmeniz gerektiğini de hatırlamalısınız. Onu besleyici yiyeceklerle ve egzersizle onurlandırın. Egzersizi günlük hayatınızın ayrılmaz bir parçası yapın. İlla sistematik bir program olmak zorunda değil. Evinizde merdivenleri yürüyerek çıkmak yerine koşarak çıkmak, bahçıvanlık, ya da çocuklarınızla dışarıda oynamak kadar basit de olabilir. Egzersizi, günlük programınıza dahil olan extra bir hareket olarak düşünün. Eğer düzenli bir ders için zamanınız varsa, yapmaya bayılacağınız bir şeyi seçtiğinize emin olun. Motivasyona ihtiyacınız varsa, bir arkadaşınızla, eşinizle ya da kişisel bir eğitmenle çalışın.

Hislerinizi besleyin
Hisleriniz sizin kim olduğunuzun bir parçası ve onları kabul etmeli ve beslemelisiniz. Bunun anlamı mutlu olma çabası ile negatif duygularınızı saklamak değildir. Eğer onları kabul etmezseniz, içinizi daha derinden ve uzun süre karıştıracaklardır. Onları salabilmek için görmeniz gerekmektedir. Bu aynı zamanda içinizde ve dışınızda sizi iyi hissettiren şeyleri yapmak demektir. Belki sevdiğiniz insanlarla, dans ederek, bir arkadaşınızla sorunlarınız üzerine konuşarak ya da hatta en sevdiğiniz çikolatalı dondurmayı yiyerek zaman geçirmektir. Bazen iyi hissetmek için bazı şeyleri tamamen hoşgörülü yapmaya ihtiyacınız vardır, ve arada sırada bu kesinlikle sorun değildir. Sizi mutlu yapan her ne ise bu konuda kendinize hoşgörülü olmaya izin verin. Zaman, para ya da kalori de olsa, sizin bununla değerli olduğunuza inanmalısınız. En içsel ihtiraslarınızı beslemenin faydalarının sizi daha mutlu yapacağını bilerek, doğruluğunu kabul ederek ve insanları severek, bunları tamamen özgürce yapın.

İçinizdeki tanrıça ile bağlantı kurun
Hepimiz “kadınların sezgisi” ibaresini duymuşuzdur, fakat bu gerçekte nedir ve bu sizi nasıl daha mutlu yapar? Sezgi, “bu işi kabul et”, “bu çocuktan uzak dur” ya da “bu yolda yürü” gibi şeyler söyleyen içinizden gelen bir sestir. Size zaman kazandırabilir, ya da bazı durumlarda, hayatınızı kurtarabilir – bunun her ikisi de sizi daha mutlu yapmalıdır. Sezgi, siz onun üzerinde düşünmeksizin size bilgi verin. Sadece “bilmenize” izin verir. Maalesef ki modern toplumlarımızda, sezgilerimizi nasıl geliştireceğimizi öğrenmiyoruz, ve güçsüzleşen bir kas gibi onu kaybederiz.

İçinizdeki tanrıça ile bağlantı kurmanın yollarının bir sayısı vardır – en kolayı bir çeşit meditasyon pratiğidir. Meditasyon, herkes için farklı olabilir. Hepimiz, tütsüler yanıp ilahiler okunurken, yerde bacaklarımızı birleştirip oturmaktan hoşlanmayız. Meditasyon, parkta bir yürüyüş yapmak, derin nefes alıp vermek ya da sakinleştirici müzik dinlemek kadar basit olabilir. Zihninize sessizce yardım eden, iç sesinizle bağlantı kurmak için size bir alan açan her şeydir.

Kendinizin bütün bu üç – fiziksel, duygusal ve ruhsal – yönüne odaklanmak ve beslemek, sizi daha sağlıklı ve daha mutlu gösterecek ve hissettirecektir. Bu yüzden böyle ilerleyin ve çikolatalı tatlı kutusunu zorla açın. Hemen arkasından uzun hoş bir yürüyüş yapmayı da unutmayın.

YORUMLARI GÖR ( 0 )

En Çok Aranan Haberler