BİZE ULAŞIN
Ağır zihinsel engelli 3 çocuk sahibi Fatma ve Lokman Öztürk çifti 65 metrekarelik bir dairede yaşam mücadelesi veriyor. Ankara’nın Altındağ ilçesinde yaşayan Durali (24), Cafer (22), İnci Öztürk’ü (20) haftada 8 saat engelli özel eğitim okuluna götüren ebeveynler hem çocuklarının engel durumundan hem de maddi sıkıntılardan dolayı sosyal hayatları bitmiş durumda.
“SOSYAL AKTİVİTEMİZ YOK”
Çocuklarının ağır engelli durumundan dolayı bakımlarını eşi ile beraber yaptıklarını ve eşinin işten ayrıldığını belirten Fatma Öztürk, “Üç ağır engelli evladım var. Sürekli evdeyiz hiç sosyal aktivitemiz yok. Haftada iki gün özel eğitime gidiyorlar. En büyük çocuğum fiziksel olarak çok ağır olduğu için eşim götürüp getiriyor. Bu yüzden işinden ayrıldı, primini ödeyemedi, emekli olamadı” diye konuştu. Yakınlarının düğününe, bir cenazeye veya hasta ziyaretine gidemediklerini, ayrıca sosyal hayatlarının olmadığı gibi hiç tatil yapmadıklarını aktaran anne Öztürk, engelli çocuk sahibi aileler için bir tatil köyü kurulmasını istedi.
Engelli çocuk sahibi ailelerin her ortama uyum sağlayamadığını belirten Öztürk, şu ifadelere yer verdi:
“Çocuklarımızın durumuna göre bir tatil köyü düşünülüp yapılsa çok iyi olur. Çocuklarımızla her tarafa uyum sağlayamıyoruz. Sıkıntılı durumlarımız oluyor. Biz de tatile gidip gelmeyi, çocuklarımızın topluma kazandırılmasını isteriz.”
“EVİME MİSAFİR GELMESİNDEN KORKUYORUM”
Çocuklarının bakıma muhtaç olduğunu hatırlatan Öztürk, evlerinin küçük olduğunu belirterek, “65 metrekare evde çok sıkıntılarımız oluyor. Çocuklarımın kendilerine ait odaları olmadığı için bezlerini değiştirirken, banyodan çıkartırken, zorlanıyorum. Evime misafir gelmesinden korkuyorum. Çocuklarım kendi kişisel bakımlarını yapabilen bireyler değil. Sürekli bizim yardımımıza ihtiyaçları var” dedi.
“65 METREKARELİK 2 ODA 1 SALON EVDE YAŞIYORUZ”
Evde eşine ağır engelli çocuklarının bakımına yardımcı olabilmek için 13 yıl önce işten ayrıldığını aktaran Lokman Öztürk, EYT’den yararlanabilmek için prim eksiğinin olduğunu söyledi. Maddi gelirinin ve sosyal güvencesinin olmadığını belirten baba Öztürk, “EYT’den yararlanmak için müracaat ettim fakat prime takıldım, 460 gün eksiğim var. Primi ödeyecek gücüm de yok. Hem çocuklardan dolayı hem de maddi durumumuzdan dolayı bir sosyal aktivitemiz yok, bir yere gidip gelemiyoruz. Üç ağır engelli çocuğum, eşim ve ben 65 metrekarelik 2 oda 1 salon evde yaşıyoruz. Sadece evde bakım parası alıyoruz. Çocuklarımın ikisine de bez kullanıyoruz. Bez ihtiyacı için devlet, iki çocuğum için 500 lira veriyor. Bir paket bez 370 lira. Aylık iki çocuğum için yaklaşık 8 paket bez kullanıyoruz. Aylık bez harcamamız yaklaşık 4 bin lirayı buluyor. Üstünü de kendi cebimizden veriyoruz” ifadelerine yer verdi.
