'3 bin polis AK Parti'ye üye yapıldı mı?'

CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, İçişleri Bakanı Muammer Güler’e, “12 Haziran 2011 seçimleri öncesinde Tunceli, Van, Şırnak, Hakkari, Bitlis gibi Doğu ve Güneydoğu illerinde görev yapan 3 bini aşkın polis memurunun kendi bilgi ve iradeleri dışında AKP üyesi yapıldıkları iddiası doğru mudur?” diye sordu.

Oran, İçişleri Bakanı’nın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığına sunduğu soru önergesinde şu sorulara yanıt aradı:

“12 Haziran 2011 seçimleri öncesinde Tunceli, Van, Şırnak, Hakkari, Bitlis gibi Doğu ve Güneydoğu illerinde görev yapan 3 bini aşkın polis memurunun kendi bilgi ve iradeleri dışında AKP üyesi yapıldıkları iddiası doğru mudur? Bu durumda olan kaç polis memuru vardır? Bu polislerin hepsi AKP üyesi olarak mı kayıtlara geçirilmiştir? Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı Siyasi Parti Bürosu ile irtibata geçip bu durumdaki memurların tam sayısını çıkarttınız mı? Kendi mesleki mevzuatına göre polis memurlarının siyasi parti üyesi olamayacağı bilindiğine göre bir polis bu kuralı bile bile niçin çiğnesin? Dolayısıyla kendi iradeleri dışında AKP üyesi yapılan bu polislerin mağdur olmaması için hangi önlemleri aldınız? Bu durum nedeniyle özlük hakları bakımından cezalandırılan, meslekten çıkartılan polis memuru oldu mu, varsa bunların sayısı kaçtır? Söz konusu polisleri yasa dışı biçimde AKP üyesi yapanlar kimlerdir? Haklarında bakanlık olarak girişimde bulundunuz mu, bu kişi/kişiler hakkında açılan bir dava var mıdır, varsa akıbeti nedir?

İKİNCİ ŞARK UYGULAMASINI GETİRMENİZİN GEREKÇESİ NEDİR?

Emniyet Genel Müdürlüğü personeline ‘ikinci şark’ uygulamasını getirmenizin gerekçesi nedir? Bu uygulama sayesinde özellikle İstihbarat¸ TEM ve KOM Daire Başkanlıkları ve bağlı müdürlüklerindeki personelin şarka gönderilerek, yerlerine iktidara yakın isimlerin getirilmesinin amaçlandığı yönünde teşkilatta oluşan kanının gerçeklik payı nedir? İkinci Şark’a gitmesi gereken personelinizin toplam sayısı ile bunların illere ve şubelerine göre dağılımı nedir? İstanbul Emniyeti Çevik Kuvvet Şube Müdürü Muhammet Fatih Sarıyıldız, 13.06.2013 saat 17:05'te, şubedeki polis memurlarının cep telefonlarına, ‘Çevik kuvvetimizin kahraman evlatları! Çanakkale destanından sonra 2. destanı sizler yazıyorsunuz. Molotofla kolu yanan kardeşimiz kolu sargılı göreve koşuyor. Düğününü yapan kardeşimiz ertesi gün çıkıp geliyor. Birçok yaralı kardeşimiz raporunu kullanmak istemiyor. 16 gündür çok az uyuduk. Çoğu zaman yemek yiyemedik. Hep birlikte zor şartlarda görev yapmaktayız. Kahramanlarla dolu bu şubede görev yapmaktan onur duyuyorum. Sizleri yetiştiren ana-babalarınızın ellerinden, sizlerin alınlarınızdan öpüyorum. M. Fatih Sarıyıldız / Çevik Kuvvet Şube Müdürü’ SMS mesajını gönderdi. Bakanlığınız, İstanbul Taksim merkezli protesto eylemlerini Çanakkale benzeri bir kurtuluş mücadelesi olarak mı görüyor? Polis memurlarının Polis Vazife ve Selahiyetleri Kanunu kapsamındaki faaliyetleri, düşman kuvvetlerine karşı savunma-saldırıya benzetilmesi idari açıdan incelemeyi gerektirmiyor mu?

-“EMNİYET YUVARLAK UÇLU MERMİ Mİ KULLANIYOR?”-

Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) ve Jandarma Genel Komutanlığı envanterinde ‘yuvarlak uçlu’ mermi var mıdır? Bu mermilerle vurulan bir insanın vücudunda çok büyük giriş-çıkış delikleri açıldığı, tedavisinin çok zor olduğu bilgisi doğru mudur? Yuvarlak uçlu mermileri EGM ve jandarma nerede kullanmaktadır, bunların satın alınma amacı nedir? Yuvarlak uçlu mermileri İçişleri Bakanlığı ve bağlı birimleri hangi tarihten itibaren kullanmaktadır?” (ANKA)