Kocaeli’nin Başiskele ilçesinde yaşayan Fatma ve Murat Ezici çiftinin 3 yıl önce dünyaya gelen 3. çocukları Poyraz’ın değişimi ailesini sevince boğdu. 1 buçuk yaşındayken davranış ve iletişim kuramama gibi problemleri nedeniyle annesi Fatma Ezici’nin
götürdüğü hastanede küçük Poyraz’da uyaran eksikliği olduğu tespit edildi. Durumu öğrenen aile, Poyraz’ı psikiyatriste
götürdü. Psikiyatristler, teknoloji bağımlısı olan Poyraz’ın televizyon ve tabletten uzak durmasını sağlayarak yaşadığı problemleri aşabileceğini söyledi. Daha sonra psikiyatristlerin önerisini dinleyen aile, Poyraz’ın durumunda gelişim olmadığını görünce, gelişimini sağlayacağı bir eğitim alacağı kurum aramaya başladı. Poyraz’ın ailesi, bir yakınından Başiskele ilçesinde bulunan Atlantis Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi’nde aynı durumda olan birçok çocuğun sağlığına kavuştuğunu öğrendi. Bunun üzerine Poyraz, 3 yaşındayken kurumda eğitim almaya başladı. Kurumda duyu bütünleme, at terapisi, havuz terapisi ve oyun terapisi uygulanan Poyraz, 7 ay içerisinde konuşmaya başlayıp ilk kez “Anne” dedi. Eğitimlerine devam eden Poyraz’ın akranlarının seviyesine gelmesi ailesini mutluluğa boğdu.
'DOĞRU YERDE DOĞRU TEPKİLER GÖSTEREBİLİYOR'
Poyraz’ın eğitimi hakkında bilgiler veren Okul Öncesi Öğretmeni Yasemin Gülmüş, “Poyraz kurumumuza geldiğinde uyaran eksikliği mevcuttu. 3 yaşında kurumumuzda eğitime başladı. İlk geldiğinde çok fazla göz teması yoktu. Etkili konuşmamız, etkili iletişimimiz mevcut değildi. Aynı zamanda oyun kurup değiştiremiyorduk. Evde de problemli davranışlar gösteriyordu. Aile bunlardan bahsetmişti. Kendisini ifade edemediği için problemli davranışlar gösteriyordu. Özellikle kardeşi ile iletişime geçemiyordu. Kurumumuza ilk geldiğinde Poyraz’ın bazı kelime çıktıları vardı, fakat anlamlı konuşma şeklinde değildi. Soru sorulduğunda bazen cevap vermiyordu. Göz teması kurmadığı için kesinlikle iletişime geçmiyordu. Burada uyguladığımız bireysel eğitimlerimiz, oyun terapisi, at ve havuz terapilerini uyguladık. Eğitimlerimizle beraber Poyraz görmüş olduğunuz gibi iletişim kurmaya, etkileşime geçmeye ve oyun oynamaya başladı. Oyun sırasında çok güzel iletişim kurabiliyor, doğru yerde doğru tepkiler gösterebiliyor” dedi
Eğitimlerin yanı sıra farklı uygulamalarla çocukların iletişim becerisini geliştirmek için çabaladıklarını ifade eden eğitimci Gümüş, “Kurumuzda bireysel eğitimin yanı sıra çok fazla eğitim sunmaya çalışıyoruz. Duyu bütünleme, at terapisi bunların bazıları. Kurumumuzda bulunan mini hayvanat bahçesinde çocuklar, hayvanlarla çok güzel şekilde iletişim kuruyor. Onlarla kurdukları etkileşimi çok güzel şekilde sürdürebiliyorlar. Dersin başında ve sonunda hayvanların yanına giderek çok güzel şekilde iletişim kuruyorlar. Eğitimlerin dışında oluşturduğumuz hayvan sevgisi gibi bu farkındalıklar bu örnekte görmüş olduğunuz gibi çok güzel etkilere vesile oluyor” diye konuştu.
'İNGİLİZCE ŞARKILAR SÖYLÜYOR'
Yaşadığı zorlu süreci anlatan anne Fatma Ezici, “Aslında oğlum 1 buçuk yaşındayken sağlık ocağına genel kontrolleri için gitmiştik. Orada kontrolleri yapan ebe, ismine tepki vermemesinden şüphelendi. Bize çocuk uzmanına götürmemizi söyledi. Biz psikologa falan götüreceğimizi bilmiyorduk. Daha sonra kafasını duvarlara vuruyor diye psikologa götürdük. Yapılan testler falan derken soluğu burada aldık. Algılaması çok azdı ve ‘baba’ dışında hiçbir kelime söylemiyordu. Aslında o 2 yaşındayken biz psikiyatriste falan götürmeye başladık. Onlar, televizyondan ve tabletten uzak tutmamızı söylediler. Onu bunlardan uzak tutmaya çalıştık ama ekrandan fazla kopamadı. Bir arkadaş vasıtasıyla bu kurumda eğitime başladık. Benim oğlum anne demiyordu. Şu anda, ‘anne, baba’ diyor, Kendi sorunlarını, problemlerini, her şeyi çok güzel anlatabiliyor. İngilizce şarkılar söylüyor” şeklinde konuştu.
'ÇOK ZOR BİR SÜREÇTİ'
Yaşadıkları zorlu sürecin ardından oğlunun ‘Anne’ demesinin kendisini çok mutlu ettiğini ifade eden anne Ezici, “Aslında bu süreç göz açıp kapayana kadar bir sürede geçti. Ama bu benim için bitmek bilmiyordu. Anlamıyordu, algılamıyordu, kendisini ifade edemediği zaman kafasını duvara vuruyordu. Çok zor bir süreçti. İlk kez hocalarına ‘anne’ demiş. Hocamız çıktıktan sonra bahsettiğinde inanamadım. Ben ondan’ baba’ kelimesinden başka bir şey duymuyordum. Ondan sonra devamı gelmeye başladı” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA