Türkiye'de 50 yaş üzeri kişiler ve sağlık çalışanları için üçüncü doz aşılama başladı.
Dünyada üçüncü doz aşılamaya gerek olup olmadığı tartışılırken alınan bu karar, Türkiye'nin neden buna ihtiyaç duymuş olabileceği sorusunu beraberinde getirdi.
Bu alanda yapılan araştırmaları inceledik ve merak edilen sorulara yanıt aradık.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Haziran sonunda yaptığı açıklamada, "Üçüncü doz aşının faydalı olacağını kararlaştırdık" dedi, bu kararın gerekçesini açıklamadı.
Fakat uzmanlar, en riskli grupta yer alan 65 yaş üzerindekiler ve sağlık çalışanlarının, koruyuculuğu daha düşük olan Sinovac ile aşılanmış olması nedeniyle üçüncü bir doza ihtiyaç duyabileceklerini söylüyor.
Manisa Celal Bayar Üniversitesi'nin 24 Haziran'da yayımlanan ve 1053 sağlık çalışanının takip edildiği "Sinovac Aşısının Bağışıklık Yanıtı 3. Ay İzlem Sonuçları" adlı araştırmaya göre, ikinci aşıdan 28 gün sonra sağlık çalışanlarının yüzde 97'sinde antikor tespit edildi. Bu oran, üçüncü ayın sonunda yüzde 77'ye geriledi.
Araştırmada sağlık personelinin yüzde 95'inde antikorların azaldığı görüldü ve şu sonuca varıldı:
"Tüm bu veriler, Ağustos 2021'de yapacağımız 'Aşılama sonrası altıncı ay antikor düzeyleri ve etkinliği' izlem sonuçları ile netleşecek olmakla birlikte, aşının etkinliğinin uzun süreli olabilmesi için sağlık çalışanlarında 'üçüncü doz hatırlatma aşısının' gerekebileceğini düşündürmektedir."
3. doz aşılamaya bir neden olarak da, bazı ülkelerde hızla yayılan delta varyantına karşı koruyuculuğu kanıtlanmış bir aşıyla bu doz yaptırmanın varyanta karşı daha fazla koruma sağlaması gösteriliyor.
Türk Tabipleri Birliği de 29 Haziran'da Sağlık Bakanlığı'na gönderdiği mektupta, "Gelinen bu aşamada üçüncü doz aşı uygulaması bir zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır" demişti.
BioNTech'in kurucusu Uğur Şahin aşılarının delta varyantına karşı da etkili olduğunu ve aşıları yeni varyantlara karşı uyarlamaya henüz gerek olmadığını söylemişti.
Şahin, "Üçüncü doz aşının bağışıklığı yenilemek için yüksek bir değere sahip olabileceğini varsayıyorum. Ancak takviye aşılamanın ne zaman ve ne sıklıkta gerekli olacağını henüz bilmiyoruz" demişti.
Türkiye'de özellikle 2021'in ilk aylarında ağırlıklı olarak yapılan Sinovac aşısının delta varyantına karşı etkinliğine dair bir veri bulunmuyor.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, dün yaptığı açıklamada "Eldeki aşılar mutasyonlara karşı belirli seviyelerde koruyucu gözüküyor" demişti.
Sinovac Sözcüsü Liu Peiçeng ise aşılarının delta varyantına karşı da etkili olduğunu fakat üretilen antikorun bu varyantta üçte bire düştüğünü söylemişti. Fakat verilerin bilim dünyasıyla paylaşılmaması ve sadece bir basın açıklaması şeklinde yapılması nedeniyle bilim insanları bu açıklamaya şüpheyle yaklaşıyor.
Sağlık çalışanlarını Sinovac ile aşılayan Endonezya, bu ay delta varyantının etkisiyle yaşanan yeni dalgada yüzlerce sağlık çalışanının koronavirüse yakalandığını duyurdu.
Dünya Sağlık Örgütü de delta varyantının geçen yıl İngiltere'de ortaya çıkan ve koronavirüsün ilk halinden daha bulaşıcı olduğu açıklanan alfa varyantından yüzde 55 daha bulaşıcı olduğunu, önümüzdeki aylarda dünyada baskın varyant haline gelmesinin beklendiğini açıkladı.
TÜİK verilerine göre Türkiye'de 50 yaş üzeri nüfus, toplumun yaklaşık yüzde 25'ini oluşturuyor. Bu da yaklaşık 20 milyon kişi demek. Türkiye'deki sağlık çalışanlarının sayısı da yaklaşık 1 milyon.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca dünkü açıklamasında, kısa süre içinde Türkiye'de günde 1,5-2 milyon doz aşı yapılacağını söyledi.
Koca'nın bahsettiği düzeyde aşılama yapılabilirse, Türkiye'nin 10-15 gün içinde 50 yaş üzeri nüfusun ve sağlık çalışanlarının tamamını aşılayabilir.
BBC Türkçe'ye konuşan Türk Tabipleri Birliği İkinci Başkanı Dr. Ali İhsan Ökten, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın açıklamalarına göre Türkiye'nin elinde yeterli miktarda aşı bulunduğunu, bu yüzden 3. doz aşılamanın sürü bağışıklığına ulaşma hedefini yavaşlatmayacağını söylüyor.
Sinovac aşılarının 6. aydan itibaren koruyuculuğunun düştüğünü ve sağlık çalışanlarıyla 65 yaş üstü gruba Sinovac aşısı yapıldığını hatırlatan Ökten, bu grubun hastalığa karşı korunması için 3. doz aşının gerekli olduğunu belirtiyor.
En sık karşılaştıkları sorular arasında "3. dozda hangi aşıyı olmalıyız?" sorusunun yer aldığını belirten Ökten, ilk iki dozunu Sinovac olan kişilere Pfizer/BioNTech aşısını önerdiklerini, ilk iki dozu Pfizer/BioNTech olanlara ise üçüncü doz için biraz daha beklemeyi önerdiklerini söylüyor.
Ökten, ellerindeki verilere göre Pfizer/BioNTech aşısının 9 aya kadar koruma sağladığını belirtiyor.
İngiltere de sonbahardan itibaren riskli gruplardaki kişilere üçüncü doz aşı yapmayı değerlendiriyor.
Sağlık Bakanı Koca'nın duyurusundaki bir diğer önemli nokta da ilk dozunu Sinovac olmuş kişilerin ikinci dozunu Pfizer/BioNTech olabileceğiydi.
Koronavirüsle mücadelede insanlara farklı türlerden aşılar uygulanmasıyla ilgili araştırmalar yapılıyor.
Bu araştırmalarda farklı aşıları olanların bağışıklık sistemlerinin koronavirüse karşı iyi tepki verdiği görüldü.
Bazı ülkeler ise bunu uygulamaya geçirdi. Bahreyn, Haziran başında Çin'deki Sinopharm şirketinin ürettiği aşıdan olanlara, 6 ayın sonunda 3. doz olarak Pfizer/BioNTech aşılarını sunmaya başladı. Halk isterse 3. doz olarak Sinopharm aşısını da yaptırabiliyor fakat Bahreynli yetkililer 50 yaş üzerine özellikle Pfizer/BioNTech aşısını öneriyor.
Bazı ülkelerde de ilk doz aşısı AstraZeneca/Oxford olan kişilere ikinci doz olarak farklı aşılar yapılıyor.