Bölgede tırmanan gerilimin ardından TBMM Millî Savunma Komisyonu Başkanı ve eski Millî Savunma Bakanı Hulûsi Akar, Anadolu Yayıncılar Federasyonunun Anadolu Sohbetleri toplantısında medya temsilcilerine, Türkiye ve dünya gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye Gazetesi'nin haberine göre Akar, özetle şunları söyledi:
"7 Ekim’den itibaren 43 bin 985 kişi hayatını kaybetti. Tam bir zulüm. Tam bir soykırım. Hiç kimsenin dikkatini çekmiyor. Rutin hâle geldi. Buna alışmamak, alıştırmamak lazım. Duygularımızı diri tutmalıyız.
Mehmetçiğin nefesi teröristlerin ensesinde. Artık yeri, zamanı her ne ise şartlara bağlı olmak üzere gereken yapılıyor, yapılacak. Temennimiz vatandaşımızı bu terör belasından kurtarmak. Bizim herhangi bir şekilde Irak’ın, Suriye’nin toprak bütünlüğüne karşı bir tavrımız asla söz konusu değil. En son terörist etkisiz hâle getirince kadar mücadele devam edecek. Başka bir çare göremiyoruz. Güvenliğimizi ve savunmamızı kimsenin insafına, merhametine ve kararına terk etmemiz asla söz konusu değil.
ABD ile Çin savaşsın. Hadi savaşsın. Peki otomobil sanayi, bilgisayar sanayi, elektronik sanayi, kimya sanayi ne yapacak? Ticaret ne yapacak? Bankalar ne yapacak? Finans ne olacak? Çok parametre var. İsrail bize tehdit mi değil mi? Tehdit. Kocaman bir tehdit. Türk devletinin 85 milyon insanının hayatını böyle şansa bırakır mısın? Silahı var mı? Var. Mühimmatı var mı? Var. Mesafe var mı? Var. Zamanlama meselesi. Hazır olmamız lazım. ‘Suriye’de ne işimiz var’ diyorlar. Adam 10 bin kilometreden gelmiş, bunun ne işi var? Avrupa’dan 3 bin kilometre öteden gelmişler. Onların ne işi var? ‘Niye geldiniz?’ diyorsun; ‘Bunlar bizim için, geleceğimiz için tehdit’ diyorlar. Onlar için tehdit olan burnumuzun dibindeki oluşumlar bize tehdit değil mi? Aklıselimi kaybetmemek lazım.
Olağanüstü bir hiyerarşi var. Bu hiyerarşi dâhilinde bakan, rektör ve kurumlar, disiplin grupları çalışıyor. Sükûnetle soruşturmayı beklememiz, hüküm vermeden olayı takip etmemiz lazım.
Sayın Devlet Bahçeli gerçekten bilge kişiliğiyle, tecrübesiyle, görüşleriyle tarihe not düşen, devamlı istikamet çizen bir lider. Bu bir yol, bir açılım, bir ifade… Yeni bir strateji. İlgili makamlar, kişiler değerlendiriyor. Terörle mücadele, aralıksız devam edecek. Bunu kronik hâle gelen terör konusunun çözümü için bir hamle olarak değerlendirmek lazım. Nasıl uygulayacak, nasıl yapılacak, ayrıntılı bir şekilde çalışılması gerekiyor.
Meclis’in adabına, edebine, huzuruna, tartışma ortamına göre herkes fikrini söylesin. Beğenelim, beğenmeyelim, hoşumuza gitsin, gitmesin. Nezaketle konuşalım. Yapılanlar yakışıksız."