HABER

3 Ekim teyit edildi

3 Ekim teyit edildi

LONDRA (İHA) - Avrupa Komisyonu, Türkiye'nin 25 üyeli birliğe girmesi için yapılacak olan katılım müzakerelerinin çerçeve belgesi üzerinde anlaştı. Böylece, Türkiye ile üyelik görüşmelerine 3 Ekim'de başlama kararı da teyit edilmiş oldu.

Komisyondan yapılan açıklamada, Ekim ayında başlayacak olan müzakerelerin ortak hedefinin, Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) üyeliği olduğu belirtildi. Ancak bunun 2014 yılından önce gerçekleşmeyeceği de ifade edildi. Ayrıca sürecin 'ucu açık' olacağı ve müzakereler sonucunda üyeliğin garanti edilemeyeceği de belirtildi. Avrupa Komisyonu, müzakerelerin gidişatının Türkiye'nin üyelik kriterlerini karşılayıp karşılamadığına bağlı olarak seyredeceğini ifade etti. Şimdi, AB Dışişleri Bakanları'ndan oluşan Genel İşler Konseyi'nin oybirliğiyle müzakere takvimini onaylaması gerekiyor.

AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn, çerçeve belgesi üzerinde anlaşılmasının ardından yaptığı açıklamada, "Sözümüzü tuttuk" dedi. Bu müzakere çerçeve belgesinin, komisyonun bugüne dek sundukları arasında en ince elenip sık dokunan olduğunu vurgulayan Rehn, şöyle devam etti:
"Belge, bundan önceki genişleme dalgasından aldığımız dersler dikkate alınarak hazırlandı. Öncelikle, vaatlere değil, uygulamaya bakacağız. Sözlere değil, yapılanlara dikkat edeceğiz. İkincisi, müzakere sürecinde komisyon, her bir bölümün kapanması ve gerekirse de açılması için bazı önkoşullar öne sürecek. Üçüncüsü, müzakere çerçeve belgesi taslağında bir 'acil durum freni' mekanizması öngörüyoruz. Türkiye'de insan hakları ve hukuk devleti alanlarında ciddi ihlaller olursa bu mekanizma devreye girecek."

"TÜRKİYE, GÜMRÜK BİRLİĞİ ANLAŞMASININ EK PROTOKOLÜNÜ İMZALAMALI" Uzmanlar, "uygulama, önkoşullar ve müzakereleri askıya alan acil durum frenleri" uyarı ve koşullarının 17 Aralık'taki AB zirvesi sonuç bildirgesinde de aşağı yukarı aynı sözlerle yer aldığını vurguluyor. Aynı şeyin, çerçeve belgede yer alan "komşularla iyi ilişki kurma" şartı için de geçerli olduğu belirtiliyor.

Ollie Rehn, "Türkiye'nin Kıbrıs Cumhuriyeti ile ilişkilerini normalleştirmeye devam etmesini beklediklerini" aktararak, "Üyelik müzakerelerinin başlamasından önce somut beklentimiz, Türkiye'nin, Gümrük Birliği anlaşmasının ek protokolünü imzalamasıdır" dedi.

Türkiye'nin, Kıbrıs'ın yeniden birleşmesi için kapsamlı bir çözüme ulaşılması çabalarında yapıcı olmaya devam etmesini istediklerinin altını çizen Rehn, "Kişisel görüşüme göre, aslında Türkiye bu konuda şimdiye kadar yapıcı bir tutum izledi. Bu konuda ben bir taraf değilim. Benim görevim bir çözüme ulaşılması ve Kıbrıs'ın yeniden birleştirilmesi müzakerelerinin bir kez daha başlayabilmesi için karşılıklı güven arttırıcı adımların atılmasını sağlamak." şeklinde konuştu.

Rehn, "Müzakere süreci, reformların uygulanmasını cesaretlendirecek ve ülkede daha fazla demokrasi ve insan hakkının tesisini isteyenlere de güçlü bir desteği olacak" şeklinde konuştu. Olli Rehn, "Bu, kesinlikle uzun ve zorlu bir yolculuk olacak; ama yolculuğun kendisi de yolun sonu kadar önemli" dedi.

AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Rehn, "Eğer Türkiye AB'ye üye olmayı başaramazsa, Avrupa yapısına tamamen bağlı olmasını garantilemek zorundayız" şeklinde konuştu. Rehn'in bu sözlerinin, gelecekte Türkiye'nin karşısına imtiyazlı ortaklık teklifiyle gelinmesi ihtimaline işaret ettiği yorumları yapıldı.

MÜZAKERELER, 35 BÖLÜM ÜZERİNDE YÜRÜTÜLECEK Almanya'nın başbakan adaylarından Angela Merkel, Türkiye için üyelik değil imtiyazlı ortaklık istediğini ısrarla vurgulamıştı. Fransa'nın müstakbel cumhurbaşkanı gözüyle bakılan Nicolas Sarkozy de, Pazartesi günü, genişlemenin bir süre askıya alınması çağrısı yapmıştı.

Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso ise, Türkiye'nin AB üyeliği konusunda Avrupa'nın samimi bir tartışma yapmaya ihtiyacı olduğunu söylemişti.
Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ise, AB'nin, bir Hıristiyan kulübü olmadığını göstermek istiyorsa, Türkiye'yi birliğe alması gerektiğini belirtmişti. Türkiye ile müzakerelerin başlaması kararı alınan 17 Aralık zirvesinden bu yana geçen altı ayda, AB Anayasası referandumlarının da etkisiyle atmosfer değiştiği için sürecin daha da zorlu geçebileceği tahminleri yapılıyor.

Müzakerelerin başlaması önündeki son teknik engel olarak nitelenen çerçeve belgesi, müzakerelerin ne şekilde yürütüleceğini ayrıntıları ile ortaya koyuyor.
İnsan haklarının ya da hukuk devletinin ciddi ihlali halinde, komisyonun müzakereleri askıya alma hakkı bulunuyor. Ancak, çözüm bekleyen meseleler artık sadece insan hakları ve demokrasi gibi konular da değil; tarım sektöründe reform, çevre standartları gibi çok sayıda teknik mesele de devreye giriyor. Müzakereler, bu gibi 35 bölüm üzerinde yürütülecek ve Türkiye'nin, sistemini Avrupa ile uyumlu hale getirmesi sağlanacak. Herhangi bir bölümde müzakereler kapanmış olsa da, uygulamada şüphe oluşursa komisyon bu bölümün yeniden açılmasını önerebilecek.

Tüm bunlara ek olarak, üyelik noktasında serbest dolaşım gibi konularda ek önlemler getirilmesi de gündeme gelebilir. Gözlemciler son tahlilde, düğümün yine siyasete odaklanacağını belirtiyor.

En Çok Aranan Haberler