3 Şehit Gözyaşlarıyla Uğurlandı: 'iki Aydır Babamı Görmedim, Neredesin Baba?'

Ramazan YAVUZ- Ahmet ÜN/ DİYARBAKIR, Diyarbakır'ın merkez Kayapınar İlçesi Dicle Kent Bulvarı, Medya Kavşağında trafik denetimi yaparken teröristlerin otomatik silahlarla açtığı ateşte, polis memurları Ahmet Gılıç ile İlker Narin ve Şırnak'ın Silopi İlçesi'ndeki saldırıda şehit olan polis memuru Yılmaz Dikmen için Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü önünde uğurlama töreni düzenlendi. Törene Diyarbakır Valisi Hüseyin Aksoy, İl Emniyet Müdürü Adnan Daştan, 7'nci Kolordu Komutanı Korgeneral İbrahim Yılmaz, Hava Muharip Kuvvet Komutan Yardımcısı Korgeneral Cemal Ziya Kadıoğlu, Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz, şehit polis memuru Ahmet Gılıç'ın eşi Akile Gılıç, kızı Ece Gılıç, şehit polis memuru İlker Narin'in eşi Emel Narin ile 1.5 yaşındaki kızı Meyra Narin, Silopi'de şehit olan polis memuru Yılmaz Dikmen'in yakınları ile Emniyet Müdürlüğü personeli katıldı.
"NEREDESİN BABA?"
Törende Diyarbakır Valisi Hüseyin Aksoy, Diyarbakır İl Emniyet Müdürü Adnan Daştan, 7'nci Kolordu Komutanı Korgeneral İbrahim Yılmaz, Hava Muharip Kuvvet Komutan Yardımcısı Korgeneral Cemal Ziya Kadıoğlu, Başsavcı Ramazan Solmaz şehit ailelerine başsağlığı diledi.
Şehit polislerin cenazelerinin ambulanstan alınıp tören alanına getirilmesi sırasında Ahmet Gılıç'ın kızı Ece Gılıç sürekli ağladı. Annesi Akile Gılıç tarafından sürekli, "Söz vermiştin dik olup ağlamayacaktın" demesine rağmen kendini tutamadı. Şehit olan babası Ahmet Gılıç'ın fotoğrafına bakarak zaman zaman öpen Ece Gılıç, "Babamı iki aydır görmüyorum. Nerdesin baba" diyerek sürekli ağladı.
Törene kızı Meyra ve yakınları ile birlikte gelen şehit polis memuru İlker Narin'in eşi Emel Narin ise soğukkanlı olmaya gayret etti. Tören sırasında zaman zaman ağlayan Meyra Narin'i ise kadın polisler kucaklayarak sakinleştirdi.
HUZUR VE GÜVEN İÇİN ŞEHİT VERMEYE HAZIRIZ
Diyarbakır Emniyet Müdürü Adnan Daştan, törende yaptığı konuşmada, bu tür olayların terörle mücadeleki azimlerini ancak arttırabileceğini belirterek şunları söyledi:
"Bizler kendi canımızdan, acımızdan, üzüntümüzden çok aziz milletimizi düşüneceğimize söz vermiş, onlar can, mal ve ırzların korumak için yemin etmiş, ülkenin savunulmasını, vatanın bölünmez bütünlüğünü, milletin huzur ve güvenini temin için, ölümü göze alarak görev yapan ve en değerli varlıkları olan canlarını bu uğurda feda eden kahramanların varolduğu bir teşkilatın mensupları olarak, bir çok şehitler verdik, gerektiğinde de vermeye hazırız. Giydikleri üniformaya ve şu anda üzerlerinde örtülü şanlı bayrağımıza yakışır bir şekilde görevini ifa eden kardeşlerimizin mertebelerin en yücelerine erişmiştir. Geride bıraktıkları aileleri bizlere emanettir. Vatanın birlik ve bütünlüğünü, milletin dirlik ve düzenini bozarak, kaos ortamı yaratmaya çalışan aklını ve beynini başkalarına kiralamış karanlık güçlerin, şer odaklarının bu tür eylemleri bizleri asla yıldırmamıştır. Bu tür olaylar terörle mücadelede bizlerin ancak azim ve kararlılığını artıracaktır. Yer yüzünde hiçbir güç, hiçbir üst akıl devletimizin bekasını, milletimizin istikbaline, yürüyüşüne engel olamayacak. Milletimizin birlik ve beraberliğini, kardeşliğini bozamayacak. Canımızdan aziz bildiğimiz bu topraklarda barış ve huzur içinde yaşamamıza mani teşkil etmeyecektir."
Şehitler için toplu halde dua okunmasından sonra cenazeler ambulanslara konulurken, şehit yakınları ve polisler Emniyet Müdürlüğü binası önünde birbirini sarılarak gözyaşı döktü. Şehitler daha sonra memleketlerine gönderildi.
BARO: TRAFİK POLİSİNE SALDIRI KABUL EDİLEMEZ
Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, yazılı yaptığı açıklamada trafik polislerine saldırınını kabul edilemez olduğunu söyledi.
"Hayatını kaybeden her iki görevliye Allah'tan rahmet, ailelerine ve meslektaşlarına başsağlığı diliyor, acılarını paylaşıyoruz" diyen Elçi, şu ifadeleri kullandı:
"Trafik hizmeti gibi toplumun günlük yaşamını kolaylaştırıcı bir kamusal hizmet yürüten trafik polislerine silahlı saldırıyı kabul edilemez buluyor ve bu tür eylemlerin toplumumuzu ve meslektaşlarımızı vicdanen rahatsız ettiğini ifade etmek isteriz. Diyarbakır Barosu her fırsatta Devlet görevlilerinin şiddet ve silahlı eylemlere karşı yürütecekleri faaliyetlerin hukuk içinde kalması, ölçülü ve insan haklarını ihlal etmeyecek şekilde yürütülmesi gerektiğini ifade ettiği gibi, devlet dışı silahlı güçlerden de insancıl hukukun asgari ölçülerine uymaları, bu çerçevede güvenlik görevlisi de olsa silahsız veya operasyanel bir faaliyet içerisinde olmayan güvenlik görevlilerine karşı silahlı eylemler yapılmaması çağrısında bulunmaktadır. Diyarbakır Barosu olarak, KCK yetkililerinin insancıl hukuk kurallarına ve çatışma hukukuna bağlı kalacakları, operasyonel ve saldırı faaliyetleri içinde bulunmayan güvenlik görevlilerinin silahlı eylemlere hedef olmayacağı biçimindeki söz ve taahhüdünü yerine getirilmesi gerektiğini ifade etmek isteriz. Diyarbakır Barosu dün, Diyarbakır kent merkezinde, toplum içinde ve toplum hizmeti yürüten iki trafik polisine yönelik saldırının bu türden son saldırı olmasını ummaktadır."