3. Türkiye Sektörel Muhasebe Uygulamaları Sempozyumu

Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB) Genel Başkanı Nail Sanlı, "Yapılan değişiklikle Türk Ticaret Kanunu ana felsefesinden uzaklaştı" dedi.

Sanlı, Kayseri Hilton Otel'de düzenlenen, "Sağlık Sektöründe Muhasebe, Finans, Vergi, Denetim ve Hukuk" konulu 3. Türkiye Sektörel Muhasebe Uygulamaları Sempozyumu'nda yaptığı konuşmada, sağlık sektörünün insan hayatında vazgeçilmez olduğunu, Türkiye'nin de son yıllarda yaptığı sağlık yatırımlarıyla sağlık alanında bir cazibe merkezi haline geldiğini söyledi.

Yeni Türk Ticaret Kanunu'nu ile sağlık sektöründe muhasebe denetimlerinin bağımsız denetimden yoksun kaldığını savunan Sanlı, bu durumun kendilerini üzdüğünü dile getirdi.

Yeni Türk Ticaret Kanunu'nda bazı kesimlerin itirazı üzerine değişiklikler yapıldığını hatırlatan Sanlı, şunları kaydetti:

"Yükselen itirazlardan biri olan hürriyeti bağlayan cezalar için bir düzenleme yapılmasını biz de istedik. Ancak kanunda hiç eleştirilmeyen maddeler de değiştirilebilir diye bir korkumuz vardı. Korktuğumuz başımıza geldi. Yapılan değişiklikle Türk Ticaret Kanunu, ana felsefesinden uzaklaştı. Ana felsefesinde Türkiye'deki 800 bin firmanın, KOBİ'ler dahil denetimini ön gören bir düzenleme vardı. Bugün ise yapılan düzenlemeyle Türkiye'de denetlenebilecek firma sayısı bin 600'e tekabül ediyor. 10 yıllık hazırlık ve yasalaşma sürecinden geçen Türk Ticaret Kanunu'nun ön görüsü ve ana felsefesi bin 600 firmanın denetlenmesi için miydi- Zaten bu firmaların çoğu sermaye piyasası kuruluna kayıtlıdır. Bunlar finans kuruluşları, bankalar, sigorta şirketleridir, zaten bunlar denetleniyordu. Türkiye'deki işletmelerin yüzde 99,2'si KOBİ'dir. Geldiğimiz nokta eskisinin de gerisine gitmiştir. Sermaye şirketleri, denetim dışı bırakılmıştır."

-"Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu"-

Sanlı, Kamu Gözetimi Muhasebe Denetim Standartları Kurumu'nun kurulduğunu hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kamu gözetim kurumları, bir dünya uygulamasıdır. Muhasebe skandallarından sonra kabul görmüştür. Amerika'da başlamış, AB ülkelerinde yayılmıştır. Türkiye'de bu uygulamanın gerisinde kalamazdı. Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu ile birbirimize rakip gibi değil, uyum içinde çalışmamız gerekiyordu. Bir eğitim programını hayata geçirmiş bulunuyorduk, bu eğitim çalışmalarının değerlendirilmesini talep ettik. Ancak ne oldu, bağımsız denetim yönetmeliği yayınlandı. TÜRMOB'un görüş bildirmediğini bile söyleyenler var. Hepiniz yönetmeliği okudunuz, hiçbir yerde bizimle kurulan bir yol haritası, istişare yok. Sanki bizden bilgi alınmasının bir sakıncası var."

Kurumla işbirliği içinde çalışmayı istediklerini ifade eden Sanlı, "84 odası, 90 bin üyesi, 17 bin stajyeri olan bir meslek kuruluşuyuz. Bizim hiç mi söyleyecek sözümüz, talep edecek bir şeyimiz yok. Sadece işbirliği istiyoruz. Son olarak derdimizi Sayın Başbakan'a aktarmak için 5 ulusal gazeteye konunun düzeltilmesi için ilanda bulunduk. Bundan da rahatsız oldular. Tabi ki ülkenin başbakanına gideceğiz. Başbakanımız başarılarına bir başarı daha eklemek için bu konuya duyarlılık gösterecektir. Bu meslek camiasını üzenler Allah katında günah işliyorlar, bu camianın vebali altındadırlar."

-"Anayasa Mahkemesi'nin TOBB'la ilgili kararı"-

Anayasa Mahkemesi'nin Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nde (TOBB) 'üst üste iki dönem başkan olan 8 yıl beklemeden yeniden seçilemez' hükmünü iptal eden kararına da değinen Sanlı, "Önümüzdeki günlerde herhalde gerekçeli karar açıklanacaktır. Bizim verdiğimiz bir demeç olmamasına rağmen 'TÜRMOB, isyan içerisinde' gibi başlıklarla haberler çıktı. Çok net söylüyorum, Anayasa Mahkemesi'nin verdiği karar doğru, güzel bir karardır. Olması gereken buydu, desteklenmesi gereken bir karardır. Tabi ki sadece TÜRMOB için değil, bize benzer tüm kuruluşlar için bu kararın hukuki açıdan bir emsal teşkil edebileceğini düşünüyoruz" şeklinde konuştu.

Kamu Hastaneleri Birliği Başkan Yardımcısı Uzman Dr. Orhan Koç ise, sağlıktaki gelişmeler neticesinde pek çok ülke liderinin Türkiye'de tedavi olmayı tercih ettiğini, sağlıkta kalitenin kamunun yanı sıra özel sektör ve üniversite hastanelerinin de işbirliğiyle mümkün olacağını kaydetti.

AK Parti Kayseri Milletvekili İsmail Tamer de, Türkiye'nin son yıllarda sağlık alanında hızlı bir değişim yaşadığını belirterek, "Tıbbi yönde büyük gelişmeler olduğunu belirtmeliyiz. Sağlıktaki gelişim bebek ve anne ölüm hızlarıyla ele alınıyor. Anne ölüm hızı yüz binde 64 iken bugün 16,6 lara geldi" diye konuştu.

Muhabir: Esma Aygün / İsmail İçer