Dermatolog Prof. Dr. Bülent Taştan, son dönemde hızlı, acısız, risksiz gençleşme yöntemleri arasında öne çıkan Pelleve Altın Ütü yöntemiyle, 30 dakika içerisinde göz kapağı da dahil olmak üzere cildin gençleştirilebildiğini söyledi.Prof. Dr. Bülent Taştan, son zamanların ilgi çeken güzellik konusunun Altın Ütü sistemi olduğuna değinerek, cilt gençleştirmeye karar veren kişilerin cerrahi olmayan yöntemleri tercih etmeye başladığını belirtti.Altın Ütü - Pelleve yönteminin cildin kırışıklıklardan arınmış ve gergin bir ifadeye sahip olmasında son derece başarılı bir uygulama olduğunu kaydeden Dr. Bülent Taştan şunları kaydetti; “Pelleve Altın Ütü sistemi, teknolojinin son olanaklarından yararlanılarak geliştirilmiş ve cerrahi olmayan etkili bir yöntem. Cilt üzerinden yapılan uygulamayla hafif ve orta derecedeki kırışıklıkların azaltılmasını sağlıyor. Yeni cilt germe yöntemi olan Pelleve ile, ameliyat masasına yatmadan gençleşmek mümkün. Pelleve Altın Ütü sistemiyle cilt yaşlanmasını öteleyebiliyoruz. Geliştirilmiş radyo dalgası teknolojisi ve patentli uygulama başlıkları kullanıldığı için, cilde zarar vermeden yenilenme ve doğal bir tazelik oluşturan Pelleve, adeta cilt kumaşını değiştiriyor.”Dermatolog Prof. Dr. Bülent Taştan, insanların kırışıksız ve gergin bir görünüme sahip olmak istediğini ifade ederek, Altın Ütü sistemiyle kırışıklıklar azalırken, vücuda kesinlikle yabancı bir madde verilmediğini söyledi.Uygulama esnasında kişinin cildinde sadece sıcaklık artışı hissettiğini vurgulayan Prof. Dr. Taştan, işlem sayesinde cilt altındaki zayıflamış, boyları uzamış ve incelmiş kolojenlerin yapısının sıcaklıkla bozulmasının hedeflendiğini bildirdi.Isı etkisiyle uzun çizgilerin bağının çözülerek kısalmasının, dolayısıyla da kırışıklıkların giderilmesinin sağlandığını belirten Dr. Bülent Taştan, “Pelleve ne estetik cerrahinin, ne kozmetik ürünlerin, ne de diğer uygulamaların yerini doldurmak için tasarlanmamış. Ancak bunların yapamadıklarını ya da eksikliklerini tamamlayıcı olarak düşünülmüş ve günlük yaşamda gereksinim duyuldukça kolaylıkla tekrarlanabilecek bir uygulama olarak yerini almıştır. Böylece kombine tedavilerde hekim ve kişi için çok daha etkili sonuçların da vazgeçilmezi haline geldi.”PELLEVE ALTIN ÜTÜ HER CİLT TİPİNE UYGUNPelleve’nin bir ışık sistemi olmaması nedeniyle, her cilt tipinde uygulanabildiğinin altını çizen Dermatolog Prof.Dr.Bülent Taştan, bronz tende bile uygulama yapılabilmesinin sistemi diğer cilt gençleştirme yöntemleri arasında avantajlı kıldığını kaydetti.Prof.Dr.Bülent Taştan, Altın Ütü teknolojisinde en iyi etkinin 35 - 50 yaş arası vakalarda alındığını söylerken, 65 yaş üstü vakalarda etkinlik çok azaldığı için tedaviyi bu yaş üzerindeki kişilere önermediklerini ifade etti.TEK SEANSTA 1 YIL SÜREN ETKİDr.T aştan şöyle devam etti: “Pelleve Altın Ütü sistemi, göz çevresindeki kazayaklarını, gözaltı kırışıklıklarını ve gözaltı torbalarını azaltıyor ya da yok ediyor. Yanaktaki cilt yapısı değişiyor, ağız çevresindeki çizgiler azalıyor ve hatta düşük göz kapaklarının belirgin bir şekilde kaldırılması mümkün oluyor. Ayrıca eller, boyun ve dekolte bölgesinde de kullanılabiliyor. En çok uygulama yaptığımız bölgeler yüz, göz çevresi. Bunun yanında çene altı, boyun, el sırtı gibi bölgelerde çok etkili bir tedavi. Tek seans bile uygulansa etkisi en az bir yıl devam ediyor. Kişilerin en çok merak ettiği sorulardan biri, asimetrik bir görüntünün oluşma durumu ile ilgili. Kurallara uygun yapılan tedavilerde böyle bir sorun yaşanmıyor. Aksine yüz bölgesinde var olan hafif asimetrileri Pelleve Altın ütü sistemi ile düzeltme şansımız bulunuyor.”ANESTEZİ YOK AĞRI KESİCİ YOKDermatolog Prof. Dr. Bülent Taştan, deri yüzeyinde herhangi bir hasar yaratmadığından tedavi sonrası özel bir bakıma, işlemin ağrısız olması nedeniyle anesteziye de gerek duyulmadığını söyledi.Lekelenme gibi lazer işleminde sıklıkla ortaya çıkan sorunların Pelleve uygulamasında görülmediğini bildiren Prof.Dr.Taştan, Altın Ütü teknolojisine ilişkin açıklamasını şöyle tamamladı: “Pelleve Altın Ütü’nün etkisi çoğunlukla hemen başlar. Ancak yeni oluşan kolajenin etkisini görmek için yaklaşık iki seans beklemek daha doğru olur. Birkaç ay sonra ortaya çıkan olumlu etki giderek belirginleşerek, kişinin genetik özelliğine, sigara tüketimine, sağlıklı yaşam şartlarına bağlı olarak on sekiz aya kadar devam eder. Bu sürenin sonunda uygulamanın tekrarı önerilebilir. İlk etki uygulamadan hemen sonra görülür. Deri daha gergin, hafif pembe tonda ve daha canlıdır. Bu etki bir hafta kadar sürer. Asıl etki ikinci aydan başlayarak artan bir şekilde altı ay sonunda ortaya çıkar. Genelde elde edilen güzel görünümün ortalama 12-18 ay kalıcılığı vardır. Bu nedenle elde edilen iyileşmenin devamlılığını sağlamak için ana tedaviden sonra yılda toplam seans sayısı 3-4 hafta arayla 4 olmasını öneriyorum.’’
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz