Kent merkezinin 40 kilometre kuzeydoğusundaki Tuzla Gölü, tuzu ve çamurun yanı sıra çevresindeki sazlıklar, tuzcul bitki bozkırları, mera ile tarım arazileri ve farklı ekosistemi nedeniyle, doğaseverlerle kuş gözlemcilerinin ilgisini çekiyor. Kuşların göç yolları üzerindeki göl, 200 kuş türüne ev sahipliği de yapıyor. 1993 yılında birinci derece doğal SİT alanı ilan edilen Tuzla Gölü, Türkiye'nin yeni Ramsar alanlarında yer alıyor. Çok sayıda önemli doğal güzelliğe sahip Tuzla Gölü, geleneksel yöntemlerle çıkarılan tuzla da bölge halkının gelir kapısı oluyor. Bölgede yaşayanlar, suya batmamak için gölde 'helik' adını verdikleri tahta ayakkabıları giyiyor. Son yıllarda küresel ısınmanın etkisiyle yaz aylarında göl suyunda yaşanan azalma, Sarıoğlan ilçesi Palas Mahallesi halkının tuz çıkarmasını da zorlaştırırken, bu yıl yüksek sıcaklıklar ve yağışların az olması nedeniyle ilk kez tuz hasadı yapılamadı.
Tuzla Gölü'nde, 30 yıldır, geleneksel yöntemlerle tuz çıkarıldığını belirten Bekir Dikmen (65), "2 yıldır tuz çıkarmakta çok zorlanıyoruz. Geçen yıl az da olsa tuz çıkarıp, gelir elde etmiştik. Bu yıl hiç tuz çıkaramadım. Yağmurun az yağması, havaların da sıcak gitmesi nedeniyle gölde su olmadığı için tuz tutmuyor." dedi.
Dikmen "Gün içinde 3 defa farklı yerlerden denedim. Daha önce de farklı günlerde denedim ama çıkaramadım. Çamura battım. Çamur göle girmemize izin vermiyor. Girsem bile su olmadığından gölde tuz yok. 30 yıldır ilk kez böyle bir şey başıma geliyor" diye konuştu.
Bölgeden fay hatlarının geçtiğini de söyleyen Dikmen, "Yaşanan depremler sonrası son 2 yıldır gölde kuraklık ciddi anlamda arttı. Hem yağmurların az yağışı hem de sıcak havalar nedeniyle çok zorlanıyoruz. 30 yıldır buradan çıkardığım tuzları, köy köy gezerek satar geçimimi sağlardım. Bu gidişle tuz çıkaramadığım için maddi anlamda zorluk çekeceğim. Çamurun içinde debelenip duruyorum. Boşa gelip, boşa gidiyorum. Küreği boşa sallıyoruz. Allah nasip eder de yağmur yağarsa tuz olacak. Yağmur yağmazsa tuz olmayacak" dedi. (DHA)