HABER

33 yıl sonra kızına kavuştu

Türk Halk Müziği sanatçısı Muzaffer Sarıkaya, 33 yıl önce Almanya'da doğan ve kendisine öldüğü söylenen kızına Antalya'da kavuştu.

33 yıl sonra kızına kavuştu

Almanya'ya 1969 yılında işçi olarak giden Muzaffer Sarıkaya (65), aynı yıl kulüplerde türkü söylemeye başladı. Bir gece kendisinden şarkı isteyen Sırp asıllı Slowojka Kaperiç'e aşık olan Sarıkaya, 1974 yılında genç kadından bir erkek çocuk sahibi oldu. Bu süreçte Türkiye'deki eşinden boşanan ve Kaperiç ile evlilik planları yapan Sarıkaya'nın hayatı 2 yıl sonra tamamen değişti. Sarıkaya, Kaperiç ikinci çocuklarına 7 aylık hamileyken hapse girdi.

Hapis cezasını tamamladıktan sonra sınır dışı edilen, ancak kaçak yollardan yeniden Almanya'ya giderek sevdiği kadını bulan Sarıkaya'ya, ikinci çocuklarının doğduktan hemen sonra öldüğü söylendi. Oğlu Serdar Sarıkaya'yı, Türkiye'ye getirerek nüfusuna geçiren Sarıkaya, 2007 yılında aldığı bir telefonla büyük şaşkınlık yaşadı.

Genç bir kadının Almanca, “Ben sizin kızınızım” sözleriyle başlayan şaşkınlığının ardından, kızının hayatta olduğunu öğrenmesiyle büyük mutluluk yaşayan Sarıkaya, 2 yıl boyunca telefonla görüştüğü kızıyla 33 sene sonra Antalya'da kavuştu.

Sarıkaya'nın, Almanya'da bir şirkette personel müdürü olarak çalışan kızı Anya Fukis, Antalya'nın Belek beldesine gelerek, yıllar sonra varlığını öğrendiği babası ile kucaklaştı.

Belek Beach Park'taki buluşmada Muzaffer Sarıkaya, gözyaşlarını tutamazken, başka bir aileye evlatlık verilen kızı Anya ise yıllar sonra varlığını öğrendiği babasına kavuşmanın sevincini yaşadı.

“YANINDA OLACAĞIM”

Kızıyla duygu yüklü buluşmasının ardından açıklama yapan Muzaffer Sarıkaya, Slowojka Kaperiç ile evlenmek için Türkiye'deki yuvasını dağıttığını, ancak sevdiği kadın ile evlenmek üzereyken hapse düştüğünü söyledi.
Yeniden yanına gittiği Kaperiç'in kendisine kızlarının öldüğünü söylediğini, 2 yıl önce gelen telefonla öldüğünü bildiği kızının yaşadığını öğrendiğini anlatan Sarıkaya, “Genç bir kadın Almanca, 'Ben sizin kızınızım' dedi. Çok şaşırdım. Kızımın ne doğduğunu biliyordum, ne büyüdüğünü. İki yıl boyunca telefonla görüştük. Eğer onun dünyaya geldiğini bilseydim, kuru ekmek yer ama kızımı büyütürdüm” dedi.

Kızının doğduktan hemen sonra bir Alman aileye evlatlık verildiğini öğrendiğini ifade eden Sarıkaya, şunları söyledi:
“Kızımı büyüten aileye minnet borçluyum. Kızımı büyütmüşler, okutmuşlar, kariyer sahibi yapmışlar. Belki ben ona bu hayatı veremezdim. Onu büyüten aile, 6 yaşına geldiğinde gerçeği söylemiş. Kızım 5 yıl önce gerçek ailesinin peşine düşmüş. Hastane kayıtlardan annesini ve erkek kardeşini bulmuş. Annesi ile bir kez görüşmüşler. Bu görüşmede Türkiye'de yaşayan bir babası olduğunu öğrenmiş. Annesi ona soğuk davranınca benim izimi sürmüş. İki yıl önce bana ulaştı. Birbirimize resimlerimizi gönderdik, sürekli telefonla görüştük. O benim kanım, canım. Bana 'baba' demiyor. Arkadaş olmak istiyor. Ona hak veriyorum, ama ne zaman isterse ben onun yanında olacağım.”

Buluşmada kızına, Türkiye'de evlendiği başka bir kadından olan 2 kardeşinin fotoğraflarını da gösteren Sarıkaya, “Eğer isterse kardeşleriyle tanıştırıp, bir araya getireceğim. Çok mutluyum, çok duygulandım” şeklinde konuştu.
Sarıkaya, kızlarının öldüğünü söyleyen Slowojka Kaperiç'e kızmadığını da ifade ederek, “Kim bilir ne sıkıntılar yaşadı ki böyle bir karar verdi” dedi.

Belek'te babasıyla uzun uzun sohbet eden Anya Fukis, gazetecilerin sorularına yanıt vermedi. Fukis, Türkiye'ye babasıyla tanışmak amacıyla geldiğini ve onunla özel görüşmek istediğini ifade etti.

En Çok Aranan Haberler