Foça Büyükdeniz ve Küçükdeniz limanları sahilinde yaz sezonu boyunca büyüklü, küçüklü denizanası yoğunluğu görüldü.
Tatilcileri tedirgin eden koyu mavi renkli ve uzun kuyruklu denizanaları, yaz sezonunun bitmesine rağmen eylül ayı boyunca da görülmeye devam etti.
İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi'nde görevli Dr. Öğretim Üyesi Erhan Irmak denizanalarının hala görülmesine yönelik, "Ortada normal olmayan bir gelişme var. Şu an denizanalarının sayılarında zaman zaman artış oluyor. Akıntı ve hakim rüzgar yönüne bağlı olarak bu değişiklik gösteriyor. Foça'nın iç bölgelerine doğru yığılma yapıyorlar. Bu durum insan kaynaklı olarak ekosistemin bozulmasından ileri geliyor. Ekosistemin kaldırma kapasitesini aşmış durumdayız" dedi.
Bazı tedbirlerin alınmakta geç kalındığına dikkat çeken Dr. Irmak, “Denizanalarının görülmesindeki bu artışın insan kaynaklı olduğunu düşünüyoruz. Bunlar hem halk sağlığı hem de ekosistem açısından bazı etkileri olan canlılardır. 'Nematosis' denilen yakıcı hücrelere sahipler. Zehirli deniz canlılarıdır. Çok ciddi zehirlenmelere sebep olmasa da vücut üzerinde bazen kalıcı lekelere sebebiyet verebilirler. Halk sağlığının yanı sıra ekonomik etkileri de var. Özellikle balıkçılığı ve turizmi olumsuz etkiliyor. İnsanlar, denizanalarının olduğu sularda yüzmek istemiyor" diye konuştu.
Foça kıyılarında 35 yıldır gözlem çalışmaları yürüttüğünü belirten Dr. Irmak, "İlk defa bu kadar yoğun miktarda denizanasına rastlıyoruz. Bunların sebepleri ekosistemin kaldırma kapasitesinin aşılmış olmasıdır. Turizm faaliyetlerinin artmasının yanı sıra balıkçılık faaliyetlerinin de artması bu sonucu doğuruyor. Balıkçılık bizim bulunduğumuz kıyılarda ciddi bir ekonomik faaliyet. Onda da bir artış var. Teknoloji gelişti, balıkçı sayısı da arttı. Buna bağlı olarak yakalanan balık sayısı da artıyor. Böyle giderse denizanalarının nüfusunda bir düşüş beklemiyoruz. Her şeyi küresel ısınmaya bağlamaya gerek yok. Bu durum, bazı sorunları görmezden gelmemize sebep oluyor. İspanya kıyılarında bu sene deniz suyu sıcaklığı oldukça yüksekti ancak Ege coğrafyasında genellikle ortalama seviyesindeydi. Bu açıdan bu durumu deniz suyu sıcaklıklarına bağlamaya gerek yok" diye konuştu.
(DHA)