Haftalardır gündemi meşgul eden yeni eğitim sistemimiz üzerine söylenmedik söz kalmamıştır. Eğitimcilerimiz dışında herkes köşesinde yazdı, televizyonlarda ahkâm kesti, yumruklaştı, slogan attı. Asıl işi yapacak, sistemi yürütecek öğretmenlerimize kimse bir şey sormadı. Bu ülkede kimsenin, asıl meselenin muhataplarını ciddiye almasını da beklemiyoruz zaten.
4+4+4 ya da 5+3+4 sorunu çözmez. Sorun böyle futbol takımı sahaya sürecekmiş edalarıyla çözülmez. İstediğiniz rakamı artıların yanına koyun bir şey değişmez. Bu sistemi yaşatacak olan öğretmenler dinlenmediği sürece, onların fikirlerine saygı duyulmadığı sürece, onlar hak ettiği saygıyı görüp, adam yerine koyulmadığı sürece hiçbir şey değişmez. Üç ay yatan, aynı okuldaki hizmetliden maaşı az olan, öğrenci karşısında eli kolu bağlı hazır ol da tutulan öğretmene zaten bir şey sorulmaz, sorulsa da cevap alınmaz.
İmam Hatip Liselerini canlandırmakmış amaç, irticayı hortlatmakmış. Katsayı adaletsizliğini kaldırmakmış, meslek liselerinin önünü açmakmış falan filan. Bu memleketin insanı artık neyin ne olduğunu biliyor. Ben işin bu kısmında değilim. İcraatı gerçekleştirecek olan öğretmenlerimizin maddî ve manevî olarak düşürüldüğü durum beni ilgilendiren. İtibarsızlaştırılmış, hor görülmüş fakülte mezunları öğretmenler mi bu sistemi yaşatacaklar? Yoksa reyting avcısı televizyoncular mı, atışan köşe yazarları mı, yumruklaşanlar mı? Kim yaşatacak bu 4+4+4 sistemini?
Ülkemizde yıllardır zor şartlar altında, yanlış ve kasıtlı uygulanan eğitim sistemleri içerisinde Sayın Cumhurbaşkanımızı, Başbakanımızı, Bakanlarımızı ve Milletvekillerimizi yetiştiren, bugünlere getiren öğretmenlerimizdir. Üniversitelerdeki hocalarımız, kıymetli işadamlarımız birkaç tanesi hariç bu memleketin okullarında, üç ay yatan öğretmenler tarafından eğitilmişlerdir. Sistemi yaşatacak olan öğretmendir. Sistemin yükünü çekecek olan, geliştirecek olan, uygulayacak olan öğretmenlerdir. Çakma öğretmen günleriyle gönülleri alınmaya çalışılan öğretmenlerimizin kalbi kırıktır. Bu güzide topluluğa artık gereken değer verilmelidir. Öğretmenin itibarı düzeltilmelidir. Sistem yaşasın deniyorsa öğretmenler memnun edilmelidir.
Son yıllarda kalkınmada üst sıralarda yer alan ülkemizin, eğitimde geri kalmasının kusurunu öğretmende arayanlar büyük bir yanılgı içerisindedir. Öğretmen önüne konan müfredatı aktarmakla görevli makineler haline getirilmiş, aksi tutum ve davranışlara girmemeleri için sürekli denetimlerde tutulmuşlardır. Konularını nasıl ve ne zaman aktaracakları, yöntemleri, amaçları v.s. hepsi bir program dahilinde önüne konmakta ve öğretmene özgür düşünce ve uygulama hakkı tanınmamaktadır. Hal böyleyken öğretmeni günah keçisi yapmak, faturayı ona kesip cezalandırmak yanlıştır. Öğretmen kendisine verilen görevleri büyük fedakarlıklarla yapmaktadır.
Eğitim meseleleri öğretmenler izole edilerek çözülemez. Sistemle birlikte öğretmenlerimizin maddî ve manevî itibarlarının yeniden kazandırılması gerekmektedir. Adı kaç artı kaç olursa olsun sistemler öğretmensiz düşünülemez. Rakamlar değişse de 4+4+2 yada 3+5+2, golü atacak olan öğretmendir. Geleceğin Türkiye’sini şekillendirecek olan, yeni cumhurbaşkanlarını, başbakanları yetiştirecek olan öğretmenlerdir. Bütün öğretmenlerimizin ellerinden öpüyorum.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz