HABER

4 adımda astım tedavisi

Astımlı çocukların sayısı büyük bir hızla artıyor. Bugünün astımlı çocukları yarının astımlı erişkinleri oluyor. Ergenlikte düzeldiği iddia edilen hastalık hayatın ilerleyen evrelerinde, kimi zaman hamilelik sırasında, kimi zaman askerlikte yeniden kendini gösteriyor.

Çocuk Hastalıkları ve Alerji Uzmanı Prof. Dr. Yonca Tabak, astımın temel nedeninin şehir hayatı olduğunu belirterek, "Soluduğumuz kirli hava, araçlardan yayılan egzoz gazları astımın en büyük tetikleyicisi. Aynı şekilde ev içindeki hava kirliliği de astıma yol açıyor. Modern evlerde kapılardan, pencerelerden yer kaplamalarına kadar kullanılan her türlü kimyasal malzemeden evin içindeki havaya uçucu gazlar salınıyor, hijyene çok daha fazla önem verilen günümüzde kimyasal temizlik malzemeleri çok daha sık kullanılıyor,kullanım alanından kazanmak için açık balkonlar yerine kapalı balkonlar tercih ediliyor, çamaşırların ev içinde kurutulmasıyla çamaşır deterjanındaki kimyasallar buharlaşarak solunan havaya karışıyor. Böyle bir ortamda yaşayan çocuklar bir de genetik olarak alerjiye yatkınsalar astım kaçınılmaz hale geliyor" dedi.

Astım tehdidinin bebeklikten başladığını belirten Tabak, "Çocuklar doğduklarında karşılaştıkları ilk yabancı maddeler besinler olduğu için ilk olarak gıda alerjileri kendini gösteriyor. Sıklıkla inek sütü ve yumurta alerjisi ile başlayan serüven 3-4 yaşlarında yerini ev tozu alerjisine bırakıyor. Evde veya yuvada vakit geçiren çocuklar yaşıtlarıyla temas sonucu enfeksiyonlara sık yakalanmanın da etkisiyle birbiri ardına bronşit atakları geçirmeye başlıyor ve astım kendisini gösteriyor" dedi.

Çocukları alerjiden ve astımdan uzak tutmanın yollarını Tabak şöyle sıraladı:

"1. Çocuklarınızı olabildiğince temiz bir çevre ve havada yaşatmak ve yetiştirmek,

2. Çocuklarınızı besin kirliliğinden uzak tutmak: Çocuklarınız için abur cuburların, fast food gıdaların yer almadığı, alerji ve astımı önlemede en değerli kaynaklar olan taze meyve ve sebzelerin, minerallerin (özellikle Selenyum, flavonoidler) yer aldığı sağlıklı bir beslenme düzeni oluşturmak,

3. Bilgi kirliliğinden arınmak: Arı sütü, bal, bıldırcın yumurtası, karaturp vb. doğal oldukları için zararsız olduğu düşünülen bazı alternatif ve tamamlayıcı tıp kapsamındaki uygulamaların astımı iyileştireceğine ağırlaştırabileceği konusunda bilinçlenmek".

Astımın 4 adımla tedavi edilebileceğini belirten Tabak şunları kaydetti:

"Yüzde 90'ı alerji kaynaklı olarak görülen ve tekrarlayan bronş daralması olarak seyreden astımın bütüncül tedavisini eş zamanlı uygulanacak şu dört basamağa gösterilecek özenle gerçekleştirmek ve astımı yetişkinliğe taşımamak mümkün:

1. Evinizi ve çevrenizi düzenleyin: Astımlı çocuğunuzu alerjik olunan maddeden ve alerji dışı astım atağı tetikleyicilerinden uzak tutun, ev tozu akarlarının en çok olduğu halıları evden uzaklaştırın, yatak ve yastığa akar geçirmeyen özel alerji kılıfları takın, evin hiçbir yerinde sigara içmeyin.

2. İlaç tedavisini ihmal etmeyin: Alerjik astımı olan çocuğunuza ilaç tedavisinin ilk aşamasında hızlı etki eden sprey ilaçlar verilerek çocuğunuzun atak geçirmeyecek hale gelmesi amaçlanır. Bu ilaçlar çok düşük doz, kana karışmayan kortizon içerir. Uygun dozda kullanıldığında yan etki riski olmaz. İlaçların başlanıp kesilme kararı alerji uzmanınca verilmelidir. Alerji konusunda kökten çözüm sağlandıkça ilaçlar yavaş yavaş azaltılarak kesilmelidir.

3. Dilaltı damla aşı tedavisi uygulayın: Çocuğunuzdaki alerji ve astım bağışıklık sisteminin yanlış çalışmasına bağlı gelişir. Alerji kökten çözülmedikçe astım devamlı ilaçla baskılanmak zorunda kalınır. Bu nedenle alerjinin kökten çözümü aşı tedavisidir. Bu tedavi uzman kontrolünde olmak kaydıyla, yan etkisi bulunmayan dilaltı damla aşı tedavisi olarak çocuğunuza uygulanabilir, uygulamayı siz evde yapabilirsiniz, tedavi süresi ise 3-5 yıldır.

4. Reflüsünü kontrol altına alın: Astım doğası gereği çocuklarda yüzde 80 mide başı gevşekliği ile birlikte seyreder. Mideden yukarı soluk borusuna ve akciğerlere kaçan mide asidi astımı kötüleştirir. Bu nedenle reflüden koruyucu beslenme çocuğunuzun astım tedavisinin olmazsa olmaz bir parçasıdır. Reflüyü artırıcı kakaolu çikolata, kek ve benzeri gıdalardan kaçının gece yatmadan önce en az iki saat süt de dâhil olmak üzere çocuğunuza yemek yedirmeyin.

Bu dört basamağın da aynı anda eş zamanlı uygulanması ile astım tedavisinde başarıya ulaşılır. Ancak unutulmaması gereken nokta biri eksik kaldığında bile astımın erişkin hayata uzaması olasılığının artacağıdır".

En Çok Aranan Haberler