Doktorlar, hemşireler, hasta bakıcılar, temizlik görevlileri, laboratuvar çalışanları insan hayatı için titizlikle savaş verirken kendileri de virüsü taşıma endişesiyle eşlerinden, çocuklarından uzak duruyor. Sağlık çalışanları, özel hayatlarındaki 'annelik', 'babalık' ve 'evlatlık' görevlerini bu süreçte nasıl yerine getirdiklerini ve neler yaşadıklarını DHA'ya anlattı.
İAÜ VM Medical Park Florya Hastanesi Enfeksiyon hastalıkları bölümünde başhemşire olarak çalışan ve salgın başlar başlamaz 2 oğlunu da memleketi Trabzon'daki ailesinin yanına bıraktıklarını söyleyen Zeynep Coşkun "Görevimizin başında olmak zorundayız. Halkımız da duyarlı olacak ve inşallah bu süreci atlatacağız" dedi. Oğullarıyla görüntülü olarak konuşan Coşkun'un çocuklarının ise "Annecim seni çok özledik" demesi dikkat çekti.
Çocuklarını 4 hafta önce memleketi Trabzon'daki anne babasının yanına götüren 39 yaşındaki Zeynep Coşkun yaşadıklarını şöyle anlattı: "Biz 4 kişilik bir aileyiz. 2 oğlum var. Eşim de devlet memuru. Sağlıkçı olmam nedeniyle yüksek riskli hastalarla temas halindeyim ve enfeksiyon kontrol hemşiresiyim. Bu nedenle çocuklarımı yaklaşık 4 hafta önce Trabzon'a memleketime göndermek zorunda kaldım. Tabii ki çok zor bir durum. Aynı zamanda anneyim, eşim ve evde işlerim var. Pek çok duyguyu bir arada yaşıyoruz ama kendimi soyutlayamazdım. Enfeksiyon kontrol hemşiresiyim ve görevimin başında olmam gerekiyor. Bu nedenle çocuklarımı gönderdim. Akşamları telefonla görüşüyorum onlarla. 'Annecim bu tatil ne zaman bitecek?' diyorlar. Bunu bir tatil olarak görüyorlar."
İki oğlunun da sürekli olarak özlemlerini dile getirdiğini ifade eden Coşkun sözlerine şöyle devam etti: "Zor bir süreç ama görevimizin başında olmak zorundayız. İki oğlum da çok üzülüyor. 'Annecim ne zaman buluşacağız?' diye soruyorlar. 'Sen buraya ne zaman geleceksin?' diyorlar. Zor bir süreç ama inşallah iyi olacak. Halkımız da duyarlı olacak. Benim çocuklarım da belki bu süreçte bundan nasiplendi ama yapacak bir şey yok. Sonunda inşallah iyi olacak."
Bugüne kadar karşılaşmadıkları bir süreçten geçtiklerini ancak kendi sağlıklarını ve ailelerinin sağlıklarını korumaya çalıştıklarını belirten Anestezi ve Yoğun Bakım Uzmanı Doç. Dr. Güray Demir ise şunları söyledi: "Bir yandan mesleğimizi yapmaya çalışırken bir yandan da kendi sağlığımızı ve ailemizin sağlığını korumak zorundayız. Bu süreçte birçok sağlık çalışanı doğru düzgün evine gidemiyor, çalışma düzeni vardiya düzenine döndü. Ailelerimizi daha az görüyoruz. Tabii buradaki amacımız onların da sağlığını korumak. Bir şekilde virüsü hastane ortamından kendi evlerimize de taşımamaya çalışıyoruz. Kendi açımdan söylersem annem ile çocuklarımı il dışında bir yere götürdüm ve yaklaşık 3 haftadır görüşemiyorum. Tabii bu süreçte kendi mesleğimizi yapmak durumunda olduğumuz için bir yandan da onları korumak amacıyla böyle yaptık.”
7 ve 10 yaşında bir kız bir erkek, iki çocuğu olduğunu söyleyen Doç. Dr. Demir, "Bizden uzak kalmaları bir şekilde onları da olumsuz etkiledi. Daha çok benim nasıl olduğumu ve hastanedeki süreçleri merak ediyorlar. Her akşam görüntülü olarak konuşmaya çalışıyoruz onları çok fazla yalnız bırakmak istemediğim için. Kendi ebeveyn görevlerimizi de yerine getirmemiz gerekiyor. Ama onlar da endişe içinde sürecin geçmesini bekliyorlar" şeklinde konuştu. (DHA)