Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye'nin turizmde iyi bir ivme yakaladığını belirterek, "Cumhurbaşkanımız 2023 için '50 milyon turist 50 milyar dolar turizmden gelir' dedi. Şimdiden 50 milyon turist hedefine yaklaştık. Şu an 40 milyonu aştık. Ben iddia ediyorum potansiyelimizi iyi değerlendirirsek, 4 sene sonra sadece sağlık turizminden 50 milyar dolar gelir elde ederiz." dedi.
Çavuşoğlu, Bodrum Deniz Ticaret Odası'nda sivil toplum kuruluşu (STK) temsilcileri ile bir araya geldi. Çavuşoğlu, toplantıda yaptığı konuşmada, dış politika ile turizm ve ticaretin bağlantılı olduğunu belirtti.
Tüm büyükelçi ve başkonsolosların ekonomi ve ticaret müşaviri gibi çalıştığını vurgulayan Çavuşoğlu, turizmde kaliteyi yükselterek, turist başına elde edilen gelirin de artırılması gerektiğini ifade etti.
Son dönemde Bodrum'a kültür turizmi amacıyla sadece Avrupa'dan değil, dünyanın birçok ülkesinden turist gelmesini önemli bulduğunu kaydeden Çavuşoğlu, "İki yıl önce yaşadığımız kriz bize bir şey öğretti. Sadece belirli bir bölgeye bağlı kalmamız lazım. Dünyanın her yerinden turistleri ülkemize getirebilmemiz lazım. Burada yapmamız gereken şey değişik sektörleri de işin içine katarak turizmden daha fazla gelir elde etmektir." diye konuştu.
Sağlık turizminden 2017 yılında 1,5 milyar dolar gelir elde edildiğini anlatan Çavuşoğlu, "Cumhurbaşkanımız 2023 için '50 milyon turist 50 milyar dolar turizmden gelir' dedi. Şimdiden 50 milyon turist hedefine yaklaştık. Şu an 40 milyonu aştık. Ben iddia ediyorum potansiyelimizi iyi değerlendirirsek 4 sene sonra sadece sağlık turizminden 50 milyar dolar gelir elde ederiz. Bodrum sağlık turizmi açısından da önemli bir merkez olmaya başladı. Bu potansiyeli çok iyi değerlendirmemiz lazım." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'ye turistin gelmesi için istikrarlı ve güvenli bir ülke olması gerektiğine vurgu yapan Çavuşoğlu, şöyle konuştu:
"Bizim var olan sorunları çözmemiz lazım. Etrafımızdaki ateş çemberinin de barışa dönüşmesi lazım. Biz de bunun için çalışıyoruz. İnsani dış politikamızı yürütürken bunun ülkemize yararı nedir, bölgemizin istikrarı ve barışına nasıl katkı sağlayabiliriz, bizden umudu olanların umudunu nasıl boşa çıkarmayız, bunu için çalışıyoruz. Bugün dünya garip bir süreçten geçiyor. Tek boyutlu bir dünya mı, iki kutuplu bir dünya mı, çok taraflılığın ağır bastığı bir dünya mı, hiçbirimiz buna net bir cevap veremiyoruz. Bir tarafta Amerika'nın başlattığı tek taraflı ticaret savaşı, diğer taraftan son zamanlarda gücü ve etkisi azalan AB'nin çok taraflılık üzerine çaba sarf etmesi üzerine yoğunlaşması, Çin'in artık dünya siyasetinde 'Ben de varım' demeye başlaması, Rusya ile ABD arasındaki sürtüşme, ABD ile İran arasındaki gerginlik. Bunların hepsi bizi çok yakından ilgilendiriyor. Diğer taraftan terörizm ve terörizmin her türlüsü. Radikalizm ve radikalizmin her türlüsü. Aşırı sağ radikalizmi Avrupa'yı kasıp kavuruyor. Ama hepimizin göremediği başka bir şey var. Aşırı sol radikalizmi var. Aşırı sol radikalizminin bir tehlikeli boyutu tüm terör örgütlerini destekliyor."
İnsan karşıtlığı, hoşgörüsüzlük, göçmen düşmanlığı gibi birçok negatif gelişmenin bulunduğu bir ortamda Türkiye'nin girişimci ve insani dış politika izlediğini anlatan Çavuşoğlu, girişimciliğin Türkiye'nin tüm çıkarlarını dünyada koruyarak kollamak olduğunu kaydetti.
Türkiye'nin ticaretini, turist sayısını artırarak uluslararası örgütler nezdinde aktif rol oynaması için çaba gösterdiklerini belirten Bakan Çavuşoğlu, "Bir işin insani boyutunun ihmal edildiği zaman kalıcı olması mümkün değildir." dedi.
Bazen ülkelerin sert yüzünü kullanması gerektiğini kaydeden Çavuşoğlu, "Özellikle terörle mücadelede bu gerekli. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatı'nda olduğu gibi sert gücünüzü kullanmanız lazım. Sert güç yeri geldiği zaman kullanılır. Ülkenize yönelik bir tehdit oluştuğu zaman bertaraf etmek için kullanılır. Dosta karşı sert güç kullanmak doğru bir yöntem değildir. Sadece sert gücünüzle siyaset yapmaya çalışmak, saldırgan olmak da doğru bir dış politika anlayışı değildir. Esas yumuşak güç dediğimiz ekonomik iş birliğini ön plana çıkarmak daha da kalıcı bir etki yaratır." diye konuştu.
Elde bulunan tüm enstrümanların çok iyi kullanılması gerektiğine değinen Bakan Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"Bugün TİKA ile dünyanın her yerinde kalkınma yardımı yapıyoruz. Kızılay ile her yerde insani yardım ulaştırıyoruz. AFAD ile afet bölgelerine hemen milletimizin yardımlarını ulaştırıyoruz. Hasarların giderilmesi, insanların kurtarılması için çok çaba sarf ediyoruz. Yunus Emre Türk Kültür Merkezi'yle tüm dünyada Türk kültürünü ve el sanatlarını öğretiyoruz. Dünyada eğitimde artık ön plana çıkmaya başladık. Bu, bir ülkenin çok önemli bir yumuşak gücüdür. THY dünyanın her yerini birbirine bağlarken, kalitesiyle dünyanın en gözde hava yolu şirketi olarak da ülkemizin itibarını artırıyor. Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı ile dünyadaki yaşayan tüm vatandaşlarımıza, soydaşlarımıza ve akraba topluluklarımıza sahip çıkarak birçok ülkeden çok sayıda öğrenciye burs vererek ülkemizde eğitim görmesini sağlıyoruz. Bunların hepsi Türkiye'nin yumuşak gücüdür. Dışİşleri Bakanlığı olarak yeni bir eğitim programı başlattık. Türkiye'de uluslararası ilişkiler okuyan öğrencilere diplomasi eğitimi veriyoruz. Bunu isteyen öğrencilere veriyoruz. Bu çocuklar ülkelerine döndükleri zaman kendi dışişleri bakanlıklarına girebilsinler istiyoruz."
(Sürecek)