Akdeniz Üniversitesi Turizm Fakültesi'nde 4. Uluslararası Turizm Haftası kapsamında 'Akdeniz Bölgesi'nde Destinasyon Yönetimi ve Markalaşma: Kriz Döneminde Turizmin Sürdürülebilmesi' konulu bir konferans düzenlendi.
Akdeniz Üniversitesi Turizm Fakültesi Nuri Özaltın Konferans Salonu'nda Akdeniz Üniversitesi Turizm Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. A. Akın Aksu rehberliğinde yapılan konferansa European İnvestment Bank Danışmanı Campbell C. Thomson, Rovirai Virgili Üniversitesi'nden Fatimazohra El Aouni ve Ana B. Hernandez-Lara, Yunanistan Hellenic Açık Üniversitesi'nden Stella Kladou, Piraeus Üniversitesi PHD adayı Sotirios Varelas katıldı. Destinasyon yönetimi ve mukayeseli çevresel etki konusunda bir sunum yapan European İnvestmen Bank Danışmanı Campbell C. Thomson, turizm sezonunda gelir ve zarar konularına değindi. Özel sektörde sürdürülebilir gelir ve zarara su, enerji ve ticari amaçlı kültürel mekanların ait olduğunu söyleyen Campbell, turizm döneminde otel personeli dışında turistlerin suyu kontrolsüz kullandıklarını belirtti. Avrupalıların kendi evlerinde bir gün boyunca 80-90 litre su kullandığını kaydeden Campbell, "Onlar otel misafirleri olduğu zaman bir günde 300-500 litre su kullanıyorlar" dedi.
Turistlerin dikkatini çeken mekanlardan birinin de golf sahaları olduğunu söyleyen Campbell, "Kuzey Afrika gibi yarı kurak ülkelerde golf sahalarının her gün sulanması gerekiyor. Bunun için bir günde 2-3 milyon litre su kullanılıyor. Yapılan masraf o şehrin 20-30 bine yakın vatandaşının ihtiyaçlarıyla eşit olduğunu söyleyebiliriz" şeklinde konuştu.
"TURİSTLER İSTANBUL'UN TARİHİNDEN ETKİLENİYOR"
Destinasyon markalaşmasında kültür'ün katkısı konusunda araştırma yapan Yunanistan Hellenic Açık Üniversitesi PHD Araştırmacısı Stella Kladou ise, 2011 yılında İstanbul'da yaptığı ankete Yunanistan, Rusya, İtalya, Fransa, İspanya, İngiltere ve Almanya'dan gelen turistlerin katıldığını söyledi. Kladou, "Yüzde 51.4'ü 20-39 yaşlarında olan katılımcılardan yüzde 55.9'u kadın, yüzde 54.4'ü üniversiteli, yüzde 43.9'u işçi ve yüzde 35.3'ü profesyonellerden oluşuyordu. Bunların yüzde 23.1'inin yıllık geliri 60 bin eurodan fazla. Bu katılımcıların yüzde 45'i İstanbul'da 4 günden fazla kalamayacaklarını, yüzde 53.9'u ise ilk defa geldiğini söyledi. Yüzde 58.8'i ise İstanbul'u kültürel bayramlarda ziyaret ettiklerini belirtti" dedi.
Tarihi eserlerin ve müzelerin markalaşmada büyük etkisinin olduğunu kaydeden Kladou, "Devlet birçok tarihi eseri müzeler gibi kullanılır duruma getirdiği zaman onlar turistlerin dikkatini çekmekte etkili olabiliyorlar. Bu konuda Topkapı yakınında olan Ayasofya Müzesi'nin iyi bir örnek olduğunu söyleyebiliriz" diye konuştu.
Kladou, ankette turistlerin en çok İstanbul'un tarihi yapısından etkilendiklerinin ortaya çıktığını söyledi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz