Olay, 30 Ekim 2019'da Yeşilhisar ilçesi Kavak Mahallesi'nde meydana geldi. Çakır ailesi, akşam yemeğinden sonra nar yedi. Bir süre sonra baba Mustafa (67), eşi Saliha (61), oğulları Osman (26), Üzeyir (36), eşi Keser (44) ve çocukları Saliha Çakır, rahatsızlandı. 6 kişilik aile, komşularının yardımıyla karın ağrısı ve baş dönmesi şikayeti ile Yeşilhisar Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.
İlk belirlemelere göre, gıda zehirlenmesi şüphesiyle aile fertlerine serum tedavisi uygulandı. Küçük Saliha, durumu kötüye gidince Kayseri Şehir Hastanesi'ne sevk edildi.
Yolda iki kez kalbi duran Saliha, doktorların tüm müdahalesine rağmen yaşamını yitirdi. Ailenin diğer üyeleri tedavilerinin ardından taburcu edildi. Küçük Saliha'nın cansız bedeni, Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde yapılan otopsinin ardından Kavak Mahallesi'nde toprağa verildi. Küçük Saliha'nın ölümüyle ilgili savcılık soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında jandarma ekipleri, ailenin yediği narlardan örnek aldı, örnekler incelenmek üzere Ankara Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Küçük kızın ölümüyle ilgili rapora DHA ulaştı. Saliha'nın iddia edildiği gibi yediği nara sıkılan tarım ilacından öldüğü kesinleşti.
Adli tıp raporunu değerlendiren Kayseri Devlet Hastanesi Başhekimi ve Acil Tıp Kliniği Uzmanı Doç. Dr. İsmail Altıntop, “Bundan 2 yıl önce bu ölümü duyduğumuzda bizim de aklımıza böyle bir ölüme neden olabilecek tek şeyin tarım ilacı olabileceği gelmişti. Adli tıp raporunun ortaya çıkmasıyla bu düşüncemizde haklı olduğumuz görmüş olduk. Mekanizma olarak narın kabuğundaki çatlaklardan narın yenen kısmına ilacın girmesi çocuğun ölümüne neden olabileceğini söylemiştim. Tarım ilacı bir çeşit değil. Bölgemizde elma ve tahıl yetiştiriciliği çok fazla. Tarımda kullanılan organik fosfor olmak üzere birçok tarım ilacı ölümlere neden olabilir. Ben Türkiye Acil Tıp Derneği Toksikoloji eğitmenlerinden bir tanesiyim. Orada toplantılarımızda da bu konuyu görüşüyoruz. Bu vakada çok az doz da olsa bile tarım ilacının çocuğun ölümüyle ilgili olacağını ön görmüştük. Üzgünüz” diye konuştu.
Doç. Dr. Altıntop, tarım ilacının tehlikesine değinerek, “Daha önceden bir düğünde yanlışlıkla tarım ilacı ile yıkanan kazanda yapılan yemekte 6 kişi ölmüştü. Bu tamamen dikkatsizlikle olan bir durum. Tarım ilacının yenilebilir meyve ve sebzelerin olduğu alanlardan uzak tutulması gerekir. Onlar için ayrı depo oluşturulmalıdır. Meyve sebze tüketirken bulaştan korkuluyorsa bol su, bazen de sabunla bile yıkayabilirsiniz. Bize vaka geldiğinde önce hastayı giysilerinden arındırırız, tertemiz yıkarız ve tedavisini yaparız. Sadece ağızdan almak yetmiyor. Tarım ilacını buharla almak, cilde temas etmesi de ölüme neden olabilir” ifadelerini kullandı.
Vatandaşları uyaran Doç. Dr. Altıntop şöyle konuştu: “Çiftçi iyi bir ürün sunmak için kimyasal madde kullanıyor. Bu ürünleri satan kişilerin alıcıları uyarması gerekir. İnsanlar ev getirdiği meyveleri bol su ile yıkamalıdır. Kabuklar uygun şekilde atılmalıdır. Çocukların meyveleri direkt olarak ısırmaları önlenmelidir. Bu zehirlenme birçok semptoma dönüşebilir. Göz bebeklerinde küçülme, salgılarda artma, ishal, vücutta halsizlik gibi birçok durumla hasta karşılaşabilir. Bu tür durumlarda kişiler şüpheli ile tarım ilacı kutusunu yanına alarak hastaneye başvurmalıdır. Kullanma ihtimali olan diğer ilaçlarını yanlarında getirmelerini istiyoruz. Bazı insanlar intihar amaçlı da tarım ilacı kullanabiliyor. Vatandaşlarımız bu konuda dikkatli olsunlar.”
(DHA)