446 trilyon, araştırmacıları bekliyor
İZMİR (İHA) - TÜBİTAK'ın bu yıl araştırmacılar için ayırdığı fon miktarının, 39.2 kat artarak 446 trilyona ulaştığını belirten Ege Üniversitesi (E.Ü.) Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Fikret İkiz, "Bu büyük para, proje hazırlamak isteyen araştırmacıları bekliyor. Bu bir fırsattır, bunu iyi değerlendirmeliyiz" dedi.
E.Ü. Edebiyat Fakültesi toplantı salonunda, "Araştırma-Geliştirme ile ilgili olanaklar ve yeni yaklaşımlar" konulu bir konferans veren Prof. Dr. Fikret İkiz, Türkiye'de AR-GE anlayışında son yıllarda olumlu gelişmeler yaşandığını belirterek, fırsatların iyi değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Avrupa ülkelerinin gelirlerinin yüzde 3'ünü AR-GE çalışmalarına ayırırken, ülkemizde bu rakamın yüzde 0.68'lerde kaldığını belirten Prof. Dr. İkiz, "Ancak son yıllarda AB'ye uyum çalışmaları kapsamında hükümetimiz bu rakamı arttırmaya karar verdi. TÜBİTAK, araştırıcılar için ayırdığı desteği 10-20 trilyonlardan, 446 trilyona çıkaracağını belirtti" diye konuştu.
27 BİN ARAŞTIRICI Türkiye'de tam zamanlı çalışan araştırıcı sayısının 27 bin dolayında olduğunu açıklayan Prof. Dr. İkiz, "Nüfusumuza oranladığımızda, bu rakam çok az. Avrupa'nın nüfus açısından bize göre en küçük ülkelerinde dahi bu rakam 50-60 bine ulaşıyor. Hem sayı hem de kalite açısından var olan araştırıcı sayısını yükseltmemiz gerekmektedir" dedi.
Türk araştırıcıların başvurduğu kaynaklar arasında Bilimsel Araştırma Projesi (BAP), TÜBİTAK, DPT, NATO, AB Çerçeve Programları gibi oluşumların yer aldığını anlatan İkiz, Türkiye'de araştırmaların büyük bölümünün üniversitelerde yapıldığını, sanayinin bu konuda çekimser kaldığını kaydetti. Avrupa ülkelerinde bunun tam tersinin yaşandığını vurgulayan Prof. Dr. İkiz, "Sanayinin AR-GE'ye çekilmesi için cirodan AR-GE'ye pay ayrılması, sanayi için AR-GE'den vergi indirimiyle, sanayicilerin özendirilmesi gerekmektedir" şeklinde konuştu.
Üniversitelerin yüksek düzeyde eğitim, yüksek seviyede araştırma ve topluma hizmet gibi işlevleri bulunduğuna dikkat çeken Prof. Dr. İkiz, "Bizde bunların bazıları ön plana çıkmış durumda. Ne yazık ki üniversitelerimizde AR-GE niteliklerini yitirmiş bir araştırma kitlesiyle karşı karşıyayız" diye konuştu.
