Dünyanın ilk bilinen aşk mektubu, M.Ö. 2300-2500 yılları arasında yazıldı. Bu yıllar arasında Mezopotamya’da güzelliğiyle tanınan Enlil isminde Sümerli bir rahibe yaşıyordu. Bu rahibe Su-sin adındaki dönemin kralı olan genç bir adama aşıktı. Uzun bir süre boyunca rahibe krala kendini fark ettirmek için büyük bir uğraş verdi. Sonunda ise kralın dikkatini çekmeyi başardı. Bu sayede büyük aşkı olan krala kavuştu ve ikili evlendi.
İlk aşk mektubunun cümleleri işte bu krala aşık olan rahibe tarafından yazıldı. Rahibe Enlil, kralıyla evlendiği gün, onun için bir şiir yazdı. Bu şiir, sarayda büyük beğeni topladı ve o dönemin musiki sanatçıları tarafından bestelenmeye layık görüldü. Şiirin ünü kısa süre içerisinde sarayın dışına da yayıldı ve gerçek sevginin sembolü olarak ilan edildi.
Philadelphia Üniversitesi profesörü Hilprecht, 1800’lerin sonunda Mezopotamya’da yaptığı kazılar sonunda tableti buldu. Sonra da Osmanlı Hükümeti’ne teslim etti. Bu özel levha, kendisi gibi içeriğinde ne olduğu bilinmeyen 70 bin levha arasından; tam 58 yıl sonra, ünlü sümerolog Muazzez Çığ ve Hatice Kızılay tarafından incelendi. Aşkını çivi yazısı ile taşlara kazıtan bu özel kadının mektubu ise yıllar sonra dil bilimciler tarafından çevrildi. Mektupta yer alan ifadeler şöyleydi:
“Güveyi, kalbimin sevgilisi,
senin güzelliğin fazladır, bal gibi tatlı
beni büyüledin,
senin önünde titreyerek durayım,
güveyi, seni okşayayım,
benim kıymetli okşayışım baldan hoştur,
bağışla bana okşayışlarını,
benim beyim Tanrım,
benim beyim baygınlığım,
Anlil’in kalbini memnun eden Su-sin’im,
bağışla bana okşayışlarını.”
Tam 4500 yıl önce Sümer kralı ile kraliçesi arasındaki aşkı anlatan bu taş levha şu anda dünyanın ilk aşk mektubu olarak biliniyor ve İstanbul Arkeoloji Müzesi'nde sergileniyor.
Dünyanın ilk aşk mektubunun hikayesiyle ilgili olarak aslında bir başka rivayet daha vardır. Bu rivayate göre, Sümer inancında toprağın verimli ve bereketli olması için Kral’ın yılda bir kez Bereket ve Aşk Tanrıçası Enlil yerine bir rahibe ile evlenmesi kutsal bir görevdi. Bu şiir büyük bir olasılıkla Kral Su-shin için seçilmiş bir gelin tarafından yeni yıl bayramını kutlama töreninde söylenmek üzere kaleme alınmıştı ve ziyafetlerde şölenlerde müzik, şarkı ve dans eşliğinde söyleniyordu.